26 Ocak 2006 23:00
AEG işçilerine ziyaret
İşlerini savunmak için greve çıkan AEG işçilerinin grev çadırlarına dayanışma ziyaretleri sürüyor. Son olarak Sol Parti ve WASG liderleri Oskar Lafontaine ve Klaus Ernst, grevcileri ziyaret etti. Ziyaret heyetinde WASG'ın merkezi ve bölge yöneticileri; IG-Metall sendikası Fürth başkanı ve WASG merkez yöneticisi Thomas Händel, Fritz Schmalzbauer, Anny Heike'den oluşan kalabalık bir grup yer aldı.
'İşyerlerimizi savunmak için' Önceki sabah grev çadırlarını ziyaret eden Lafontaine ve Ernst'i işçiler, "İşyerimizi savunmak için mücadele ediyoruz" sloganıyla karşıladılar. Ziyaretçileri karşılayan Nürnberg IG-Metall İkinci Başkanı ve grev sözcüsü Jürgen Wechsler, "Biz sadece Elektrolux-AEG işçileri için değil, işyerlerinin yok edilmesine karşı tüm işçiler için greve çıktık.İUlk günden daha güçlüyüz ve desteklerle daha da güçleniyoruz. Bu işi kazanıncaya kadar götüreceğiz" dedi. Wechsler, şu ana kadar anlaşılabilir bir teklif getirmeyen ve taleplerini kabul etmeyen işverene yüklenerek "Bundan sonra sürecin nasıl belirleneceğine biz karar vereceğiz. Ne işverenin söylediklerine ne de Bayern Başbakanı Edmund Stoiber'in arabuluculuk teklifine müsaade etmeyeceğiz. İşçiler karar verecek. Rothenburg´daki işletmede çalışan 250 işçi de greve gidecek ve lojistik destek veren bütün işletmeleri gerektiğinde greve çıkaracağız" dedi.
'Biz halkız, süreci belirlemeliyiz' "Sizlerle dayanışmaya geldik" diyerek işçileri selamlayan Oskar Lafontaine de, "Yaklaşık son yirmi yıldır, Sovyetler Birliği'nin çökmesiyle birlikte kapitalizm azgınca saldırıyor. Oysa bu işletmeler işçilerindir" dedi. Lafontaine, "Bu işletmeler birilerine amcalarından kalan miraslar değildir. Biz halkız. Artık süreci biz belirlemeliyiz" diye konuştu. İşçiler, bu sözleri coşkulu alkışlarla karşıladı. Lafontaine, hükümetin "reform" adı altındaki saldırılarını sıralayarak, toplu iş sözleşmesi hakkının yok edilmesine karşı mücadele edeceklerini, kendilerinin parlamentoda, halkın da sokaklarda bu planları engellemesi gerektiğini söyledi.
'Kavga kapitalizme karşı' İşletmelerde kararları yöneticilerin verdiğini, oysa kararları yaşamını bu işletmelere bağlamış insanların vermesi gerektiğini beliren Lafontaine, "Bunlar çekirge sürüsü gibidir, gelirler ve birkaç yıl içinde buraları talan edip giderler. AEG işçisinin mücadelesi bundan dolayı daha anlamlıdır. Sizin kavganız aynı zamanda kapitalizme karşı, sizin kavganız diğerlerine de örnek olacaktır" dedi. Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Lafontaine ,"Mücadele eden kaybedebilir. Ama mücadele etmeyen kaybetmiştir" sözüyle işçilere başarılar diledi.
'Halkın sesi olacağız' Daha sonra kürsüye davet edilen Klaus Ernst de işçilere hitaben yaptığı konuşmada, "35 saatlik iş haftası mücadelesinde de birlikteydik. Sizin mücadeleniz, işsizliğe ve haksızlıklara karşı bir örnektir" dedi. Hükümetin politikalarını eleştiren Ernst, medyanın direnişe ilgisizliğine de dikkat çekti. AEG İşyeri Temsilciliği Başkanı Harald Dix ise yaptığı konuşmada, "Bugün burada parlamento seçimleri yapılsa Sol Parti oyların yüzde 99,99'unu alırdı" dedi. Konuşmaların ardından AEG giriş kapıları dolaşıldı ve grev gözcüleri ziyaret edildi.
'İşyerlerimizi savunmak için' Önceki sabah grev çadırlarını ziyaret eden Lafontaine ve Ernst'i işçiler, "İşyerimizi savunmak için mücadele ediyoruz" sloganıyla karşıladılar. Ziyaretçileri karşılayan Nürnberg IG-Metall İkinci Başkanı ve grev sözcüsü Jürgen Wechsler, "Biz sadece Elektrolux-AEG işçileri için değil, işyerlerinin yok edilmesine karşı tüm işçiler için greve çıktık.İUlk günden daha güçlüyüz ve desteklerle daha da güçleniyoruz. Bu işi kazanıncaya kadar götüreceğiz" dedi. Wechsler, şu ana kadar anlaşılabilir bir teklif getirmeyen ve taleplerini kabul etmeyen işverene yüklenerek "Bundan sonra sürecin nasıl belirleneceğine biz karar vereceğiz. Ne işverenin söylediklerine ne de Bayern Başbakanı Edmund Stoiber'in arabuluculuk teklifine müsaade etmeyeceğiz. İşçiler karar verecek. Rothenburg´daki işletmede çalışan 250 işçi de greve gidecek ve lojistik destek veren bütün işletmeleri gerektiğinde greve çıkaracağız" dedi.
'Biz halkız, süreci belirlemeliyiz' "Sizlerle dayanışmaya geldik" diyerek işçileri selamlayan Oskar Lafontaine de, "Yaklaşık son yirmi yıldır, Sovyetler Birliği'nin çökmesiyle birlikte kapitalizm azgınca saldırıyor. Oysa bu işletmeler işçilerindir" dedi. Lafontaine, "Bu işletmeler birilerine amcalarından kalan miraslar değildir. Biz halkız. Artık süreci biz belirlemeliyiz" diye konuştu. İşçiler, bu sözleri coşkulu alkışlarla karşıladı. Lafontaine, hükümetin "reform" adı altındaki saldırılarını sıralayarak, toplu iş sözleşmesi hakkının yok edilmesine karşı mücadele edeceklerini, kendilerinin parlamentoda, halkın da sokaklarda bu planları engellemesi gerektiğini söyledi.
'Kavga kapitalizme karşı' İşletmelerde kararları yöneticilerin verdiğini, oysa kararları yaşamını bu işletmelere bağlamış insanların vermesi gerektiğini beliren Lafontaine, "Bunlar çekirge sürüsü gibidir, gelirler ve birkaç yıl içinde buraları talan edip giderler. AEG işçisinin mücadelesi bundan dolayı daha anlamlıdır. Sizin kavganız aynı zamanda kapitalizme karşı, sizin kavganız diğerlerine de örnek olacaktır" dedi. Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Lafontaine ,"Mücadele eden kaybedebilir. Ama mücadele etmeyen kaybetmiştir" sözüyle işçilere başarılar diledi.
'Halkın sesi olacağız' Daha sonra kürsüye davet edilen Klaus Ernst de işçilere hitaben yaptığı konuşmada, "35 saatlik iş haftası mücadelesinde de birlikteydik. Sizin mücadeleniz, işsizliğe ve haksızlıklara karşı bir örnektir" dedi. Hükümetin politikalarını eleştiren Ernst, medyanın direnişe ilgisizliğine de dikkat çekti. AEG İşyeri Temsilciliği Başkanı Harald Dix ise yaptığı konuşmada, "Bugün burada parlamento seçimleri yapılsa Sol Parti oyların yüzde 99,99'unu alırdı" dedi. Konuşmaların ardından AEG giriş kapıları dolaşıldı ve grev gözcüleri ziyaret edildi.
Evrensel'i Takip Et