23 Ocak 2006 23:00
Yanlışın hesabı sorulsun
GÜNÜN YAZILARI
Avukat Turgut Kazan, Mehmet Ali Ağca'nın serbest bırakılmasının yargıçların takdiri olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek, "Yanlış hesabı yapanlardan hesap sorulmalı" dedi.
Ağca'nın tahliye edilmesinin ardından Yargıtay kararı ile infazını tamamlaması için cezaevine geri alınması süreci dün İstanbul Barosu'nda Avukat Turgut Kazan, İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu ve Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi İzet tarafından değerlendirdi.
Basın toplantısında konuşan Kolcuoğlu, Ağca'nın 5 yıl yatarak çıkması kararının kimsenin adalet duygusunu tatmin etmediğini dile getirdi. Kolcuoğlu, Türkiye'de verilen erteleme kararları ve af uygulamalarının yargı mensuplarının sağlıklı kararlar vermesini etkilediğini söyledi. Türkiye'de verilen hukuk kararları ile halkın güvenin sarsıldığını ifade eden Kolcuoğlu, af uygulamalarının da siyasiler tarafından gündemleştirilmemesini istedi.
Hukuk yolu ile kurtarma Avukat Turgut Kazan ise konuşmasına "Eğer toplumsal duyarlılığın yarattığı toplumsal tepki olmasaydı ve sizler bu tepkiyi doğru yansıtmasaydınız, yargı kararı ile 'hukuk elbisesi' giydirilen bu haksızlık hepimize dayatılmış olacaktı" sözleri ile başlayarak basın mensuplarına konuyu takip ettikleri, halka tepkilerini gösterdikleri için ve Yargıtay üyeleri ile Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e kararlarından dolayı teşekkür etti. Kazan, "Önceki Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün dediği gibi, Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçırmanın başka türü olan hukuk yolu ile kurtarma girişimi önlendi. Gizli ve kirli ilişkilere karşı demokrasi ve hukuk devleti yolunda çok önemli bir kazınım sağlandı" şeklinde konuştu.
Yasal başvuruyu yapacağız Ağca'nın serbest bırakılmasının sıradan bir hata olarak ele alınamayacağını söyleyen Kazan, yeni TCK'nın 16. maddesinin konuyu açık bir şekilde ifade ettiğini ancak tartışmalı olduğunu vurguladı. Kazan, 4 ayrı Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 12 ayrı yargıcın ve 3 savcının yanlış hesap yapmalarının şaşırtıcı olduğunu ifade etti. Kazan, Ağca'nın İtalya'da kaldığı sürenin ısrarla 20 yıl olarak gösterilmeye çalışıldığını ancak Ağca'nın toplam 19 yıl bir ay cezaevinde kaldığını belirterek şöyle konuştu; "Tahliye tarihi bayrama yani 9 günlük tatile getiriliyor. Kimse müddetnameyi göremeyecek, kararlara ulaşıp yapılan hesabı bilmeyecek. Böylece yargı eli ile sessiz sedasız bir tahliye gerçekleşecek. Kimse bu yapılanları taktir hakkı sayamaz. Biz hemen yasal başvuruyu hazırlayıp sunacağız. Ve sorumlulardan hesap sorulması için üzerimize düşeni yapacağız." Kazan, Türkiye'de insanların yargı kararlarına güvensizlik duyacaklarını dile getirerek "Bu süreç kimbilir kimlerin nasıl tahliye edildiklerini gösteriyor" diye konuştu. Nükhet İpekçi İzet ise Türkiye'de yargının ve basının tutarlılığa ihtiyaç olduğunu ifade etti. Ağca'nın tahliyesi boyunca yorum yapmaktan çekindiğini dile getiren İzet, kitle iletişim araçlarının konuyu iki farklı boyutta incelediğini ve tutarlı olmadığını bildirdi. "Ya Abdi İpekçi'nin hayatta hiç kimsesi olmasaydı" diye konuşan İzet, İpekçi suikastinin gerçekleştiği dönemden bugüne taşınan cinayetlerin sorgulanması gerektiğine işaret etti.
'Erken tahliye' sorusu CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e Mehmet Ali Ağca'nın erken tahliye edilmesini sordu. Ersin, Bakan Çiçek'in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, Mehmet Ali Ağca'nın erken tahliyesine neden olan müddetnameye, Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2003'te verdiği kararın esas oluşturduğu ve Kartal Başsavcılığı'nın o tarihteki başvurusunun Adalet Bakanlığı'nca reddedildiği ve dosyanın Yargıtay'a götürülmediği, erken tahliyenin bu kararın devamı olduğu iddialarına yer verdi.
Beyoğlu Savcısı görevden alındı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Canpolat'ın görevden uzaklaştırılmasına karar verdi. HSYK, dün yaptığı toplantıda, Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Canpolat hakkındaki iddiaları ele aldı ve soruşturmanın selameti açısından, Canpolat'ın görevden uzaklaştırılmasına karar verdi. Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Canpolat hakkında, hayali ihracatçı Turan Çevik'le "derin" ilişkisi sebebiyle iki hafta önce soruşturma başlatılmıştı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek de, Ünal Canpolat'ın 3 Şubat'ta emekli olacağını ve bunun rahatlığı içinde hareket ettiğini söylemişti. İstanbul Karaköy'de, Türkiye'nin ilk hayali ihracatçısı Turan Çevik ve oğlu Ahmet Hilmi Çevik, karıştıkları silahlı çatışmada 1 kişinin ölümü üzerine tutuklanmış, ancak haklarındaki 3 mahkeme kararına rağmen, Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Canpolat'ın resen talimatıyla serbest bırakılmıştı. Canpolat, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hasan Adak'la birlikte Turan Çevik'in kızının nikah şahitliğini de yapmıştı. Basına yansıyan görüntüler üzerine İçişleri Bakanlığı da Hasan Adak hakkında inceleme yapmak için bir baş müfettişi görevlendirmişti.
2010'da tahliye olacak Yargıtay'ın, hakkındaki tahliye kararını bozmasının ardından cezaevine konulan Abdi İpekçi'nin katili Ağca'nın 2010 yılına kadar cezaevinde kalması kararlaştırıldı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin tahliye kararını bozması üzerine 20 Ocak 2006 tarihinde yeniden yakalanarak cezaevine konulan Mehmet Ali Ağca'nın cezaevinde kalacağı süre, Kartal Cumhuriyet Başsavcı Vekili Durmuş Yargı, Kartal Cumhuriyet Savcısı Cuma Gülger ve Kartal Cumhuriyet Savcısı Ali Kemal Doğan tarafından tekrar hesaplandı. Toplam 40 yıl üzerinden yapılan hesaplama sonucu hazırlanan müddetnamede, Ağca'nın 18 Ocak 2010 tarihinde cezaevinden tahliye olacağı belirtildi.
Hukuk yolu ile kurtarma Avukat Turgut Kazan ise konuşmasına "Eğer toplumsal duyarlılığın yarattığı toplumsal tepki olmasaydı ve sizler bu tepkiyi doğru yansıtmasaydınız, yargı kararı ile 'hukuk elbisesi' giydirilen bu haksızlık hepimize dayatılmış olacaktı" sözleri ile başlayarak basın mensuplarına konuyu takip ettikleri, halka tepkilerini gösterdikleri için ve Yargıtay üyeleri ile Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e kararlarından dolayı teşekkür etti. Kazan, "Önceki Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün dediği gibi, Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçırmanın başka türü olan hukuk yolu ile kurtarma girişimi önlendi. Gizli ve kirli ilişkilere karşı demokrasi ve hukuk devleti yolunda çok önemli bir kazınım sağlandı" şeklinde konuştu.
Yasal başvuruyu yapacağız Ağca'nın serbest bırakılmasının sıradan bir hata olarak ele alınamayacağını söyleyen Kazan, yeni TCK'nın 16. maddesinin konuyu açık bir şekilde ifade ettiğini ancak tartışmalı olduğunu vurguladı. Kazan, 4 ayrı Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 12 ayrı yargıcın ve 3 savcının yanlış hesap yapmalarının şaşırtıcı olduğunu ifade etti. Kazan, Ağca'nın İtalya'da kaldığı sürenin ısrarla 20 yıl olarak gösterilmeye çalışıldığını ancak Ağca'nın toplam 19 yıl bir ay cezaevinde kaldığını belirterek şöyle konuştu; "Tahliye tarihi bayrama yani 9 günlük tatile getiriliyor. Kimse müddetnameyi göremeyecek, kararlara ulaşıp yapılan hesabı bilmeyecek. Böylece yargı eli ile sessiz sedasız bir tahliye gerçekleşecek. Kimse bu yapılanları taktir hakkı sayamaz. Biz hemen yasal başvuruyu hazırlayıp sunacağız. Ve sorumlulardan hesap sorulması için üzerimize düşeni yapacağız." Kazan, Türkiye'de insanların yargı kararlarına güvensizlik duyacaklarını dile getirerek "Bu süreç kimbilir kimlerin nasıl tahliye edildiklerini gösteriyor" diye konuştu. Nükhet İpekçi İzet ise Türkiye'de yargının ve basının tutarlılığa ihtiyaç olduğunu ifade etti. Ağca'nın tahliyesi boyunca yorum yapmaktan çekindiğini dile getiren İzet, kitle iletişim araçlarının konuyu iki farklı boyutta incelediğini ve tutarlı olmadığını bildirdi. "Ya Abdi İpekçi'nin hayatta hiç kimsesi olmasaydı" diye konuşan İzet, İpekçi suikastinin gerçekleştiği dönemden bugüne taşınan cinayetlerin sorgulanması gerektiğine işaret etti.
'Erken tahliye' sorusu CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e Mehmet Ali Ağca'nın erken tahliye edilmesini sordu. Ersin, Bakan Çiçek'in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, Mehmet Ali Ağca'nın erken tahliyesine neden olan müddetnameye, Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2003'te verdiği kararın esas oluşturduğu ve Kartal Başsavcılığı'nın o tarihteki başvurusunun Adalet Bakanlığı'nca reddedildiği ve dosyanın Yargıtay'a götürülmediği, erken tahliyenin bu kararın devamı olduğu iddialarına yer verdi.
Beyoğlu Savcısı görevden alındı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Canpolat'ın görevden uzaklaştırılmasına karar verdi. HSYK, dün yaptığı toplantıda, Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Canpolat hakkındaki iddiaları ele aldı ve soruşturmanın selameti açısından, Canpolat'ın görevden uzaklaştırılmasına karar verdi. Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Canpolat hakkında, hayali ihracatçı Turan Çevik'le "derin" ilişkisi sebebiyle iki hafta önce soruşturma başlatılmıştı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek de, Ünal Canpolat'ın 3 Şubat'ta emekli olacağını ve bunun rahatlığı içinde hareket ettiğini söylemişti. İstanbul Karaköy'de, Türkiye'nin ilk hayali ihracatçısı Turan Çevik ve oğlu Ahmet Hilmi Çevik, karıştıkları silahlı çatışmada 1 kişinin ölümü üzerine tutuklanmış, ancak haklarındaki 3 mahkeme kararına rağmen, Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Canpolat'ın resen talimatıyla serbest bırakılmıştı. Canpolat, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hasan Adak'la birlikte Turan Çevik'in kızının nikah şahitliğini de yapmıştı. Basına yansıyan görüntüler üzerine İçişleri Bakanlığı da Hasan Adak hakkında inceleme yapmak için bir baş müfettişi görevlendirmişti.
2010'da tahliye olacak Yargıtay'ın, hakkındaki tahliye kararını bozmasının ardından cezaevine konulan Abdi İpekçi'nin katili Ağca'nın 2010 yılına kadar cezaevinde kalması kararlaştırıldı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin tahliye kararını bozması üzerine 20 Ocak 2006 tarihinde yeniden yakalanarak cezaevine konulan Mehmet Ali Ağca'nın cezaevinde kalacağı süre, Kartal Cumhuriyet Başsavcı Vekili Durmuş Yargı, Kartal Cumhuriyet Savcısı Cuma Gülger ve Kartal Cumhuriyet Savcısı Ali Kemal Doğan tarafından tekrar hesaplandı. Toplam 40 yıl üzerinden yapılan hesaplama sonucu hazırlanan müddetnamede, Ağca'nın 18 Ocak 2010 tarihinde cezaevinden tahliye olacağı belirtildi.
Evrensel'i Takip Et