13 Ocak 2006 23:00

İsrail seçimlerinde Amerikan gölgesi

İsrailli milletvekilli Isaac Herzog, Amerikan yönetimini "İsrail'in iç siyasetine karışmak" ile suçladı. İşçi Partili milletvekili Herzog, Bush yönetiminin, mart seçimleri öncesinde, Başbakanvekili Ehud Olmert ve partisi Kadima'yı güçlendirmek için herşeyi yaptığını söyledi. Herzog, "Gidip Şaron'a oy verin demenin dışında herşeyi yaptılar" diye konuştu. ABD Başkanı Bush, önceki gün Olmert'i aramış ve Ariel Şaron'un sağlık durumu konusundaki üzüntülerini iletmişti. Bush aynı konuşmada, "Şaron ve kendisinin ortak barış vizyonunu uygulamaya devam edeceklerini" belirtmişti. Herzog, "Bu tutum, kırmızı çizgilerin aşılması demektir. ABD'deki dostlarımız, burada bir seçim kampanyası yürütülmekte olduğunu anlasın ve daha dikkatli hareket etsin" dedi. Beyaz Saray'ın Ariel Şaron'a tam destek verdiği, ancak Şaron'un geçen hafta beyin kanaması geçirerek hastaneye kaldırılması üzerine, bu desteğin Olmert'e kaymakta olduğu belirtiliyor. Herzog, buna kanıt olarak, Olmert'in önümüzdeki günlerde Beyaz Saray'a davet edileceğine ilişkin söylentileri gösterdi.

Şaron'un durumu kritik Bu arada, Ariel Şaron'un sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Şaron'un doktorlarından beyin cerrahı Jose Cohen, tedavi sürecinin aylarca sürebileceğini söyledi. İsrail devlet radyosu ise, dün hastane kaynaklarına dayanarak verdiği haberde, 10 gündür derin komada olan Şaron'un "sağlık durumunun çok endişe verici, hatta ürkütücü olduğunu, Başbakan'ın artık anestezi ilaçları almadığını, her şeyin artık belli olacağını" belirtti. Radyo, hastane kaynaklarının "Bu zamana kadar iyileşme yoksa, Şaron'un derin komadan uyanması ve neredeyse normal bir şekilde yaşayabilmesi için mucize gerekli" dediklerini aktardı. Kalp rahatsızlığının ardından beyin kanaması ve iki ameliyat geçiren Şaron'un beyninin ne kadar hasar gördüğü bilinmiyor.

Kendini havaya uçurdu Öte yandan, İsrail askerlerinin Batı Şeria'daki Cenin'de arama ve tutuklama operasyonu sırasında, bir Filistinli gerilla kendisini havaya uçurdu. Olayda İsrail askerleri arasında ölen ya da yaralanan olmadı. Filistinli kaynaklara göre, Cenin'deki bir başka olayda, İsrail askerleri ile Filistinli militanlar arasında yaşanan silahlı çatışmada bir Filistinli öldürüldü. Filistin İçişleri Bakanı Nasır Yusuf'un evine ise silahlı kişilerce ateş açıldı. Güvenlik kaynakları, Yusuf'un Ramallah kenti yakınlarındaki evine ateş açıldığını, saldırı sırasında İçişleri Bakanı'nın evde olmadığını belirttiler. Saldırıda, yoldan geçmekte olan 3 kişi ve evi koruyan 2 polis yaralandı.


Bişara: Şaron bir savaş suçlusudur! İsrail parlamentosunun (Knesset) Arap milletvekillerinden Azmi Bişara, günlerdir hastanede yatan İsrail Başbakanı Ariel Şaron'u savaş suçlusu olarak nitelendirerek, hastane önünde bekleyen medyayı "bir savaş suçlusundan barış mimarı yaratmaya çalışmakla" suçladı. Bişara, partisinin toplantısında yaptığı konuşmada, "Şaron'un bir barış adamı değil, üniversite yıllarından bu yana bir savaş suçlusu" olduğunu vurguladı. Hastane önünde toplanan yerel ve uluslararası basın ordusuna da atıfta bulunan Bişara, hükümet danışmanlarının medyayı, Başbakan Ariel Şaron için olumlu bir portre çizmekte kullandıklarını iddia etti. Arap milletvekili, İsrail medyasını, Nobel ödülü sahibi Yaser Arafat'ı teröriste çevirdiği gibi, şimdi de savaş suçlusu Şaron'u, barış mimarına çevirmekle suçladı. Şaron'un tek yanlı Geri Çekilme Planı'na da değinen Bişara, bunun "demografik amaçlı geri çekilmenin mükemmel bir örneği" olduğunu ifade etti ve "İşgal altındaki Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerini güçlendirmeyi amaçladığını" vurguladı. Bişara, Şaron'un barış sürecini baltalamayı amaçladığını, "Geri Çekilme Planı'nın Yol Haritası'nın bir alternatifi olduğunu söylediğini" hatırlattı. Azmi Bişara, "Şaron, İbrani Üniversitesi'ndeki öğrencilik yıllarından beri bir savaş suçlusudur. Hayatına, Kudüs'un kuzey batısındaki bir köyde, 3 Arap kadınını öldürerek başladı" diye konuştu. Bişara, Şaron'un Şabra ve Şatilla katliamındaki rolüne de değinerek, Eylül 2000'deki Haremüşşerif ziyaretini de tüm barış çabalarını baltalama girişimi olarak nitelendirdi.


NETANYAHU'NUN İSTEDİĞİ OLDU İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom istifa etti. Şalom'un, Likud partisi lideri Benjamin Netanyahu'nun talebi üzerine görevinden ayrıldığı belirtildi. İsrail radyosu, Şalom'un istifası halinde yerine Adalet Bakanı Tzipi Livni'nin atanacağını duyurmuştu. Koalisyon hükümetinin ortağı Likud Partisi'nden Tarım Bakanı Yisrael Katz, Sağlık Bakanı Danyy Naveh ve Eğitim Bakanı Limor Livnat önceki akşam istifa etmişlerdi. Likud'un hükümetten çekilmesi, Başbakan Ariel Şaron'un Likud'dan ayrılarak, Kadima (İleri) Partisi'ni kurması üzerine yeni Likud yönetimince kararlaştırılmış, ancak Şaron'un aniden hastalanması üzerine bu karar geçici olarak askıya alınmıştı.

Evrensel'i Takip Et