28 Aralık 2005 23:00
İnsana verilen değer bu!
Asgari ücret, yapılan yüzde 8.65'lik zam oranıyla 480 YTL olurken, bu artışın asgari ücretle çalışan işçilerin geçim koşullarında hiçbir iyileştirme yaratmadığı görülüyor. İşçiler, yapılan zammın insana verilen değerin bir göstergesi olduğunu dile getiriyorlar.
Üç aydır işsiz olduğunu ve kapı kapı gezerek iş aradığını söyleyen Ertan Uslu, "Asgari ücret çok düşük, ama onu da bulamıyoruz. Asgari ücret de olsa çalışmak zorundayım. İş bulmak zorundayım, ama bulamıyorum. Ev kiraları çok yüksek. Sadece ev sahibine çalışayım diyorum, ama o da olmuyor" diyor. Geçim zorlukları nedeniyle çocuğunu okuldan almak zorunda kaldığını ifade eden Uslu, milyarlarca lira maaşla geçinemediklerini söyleyen milletvekillerinin emekçilere 380 milyonu reva gördüklerini belirtiyor. Hükümetin işsizliğe çözüm bulmasını isteyen Uslu'nun işsiz girdiği yeni yıldan beklentisi insanca yaşanacak bir hayat.
Alay ediyorlar İnsana yeterince değer verilmediğini belirten tekstil işçisi Ali Menteşe de "Hangi hükümet başa gelirse gelsin aynı. Kimseye güvenmiyorum. Çünkü para babalarına kıyak geçiyorlar" diyor. Menteşe, 22 senedir Bursa'da işçilik yaptığını, bunca yıldır Uludağ'a bile gidemediğini belirtti. Menteşe, tepkisini "Aldığımız para para değil ki! İşyerlerinde çalışma koşulları çok kötü. Ücretler oldukça düşük. Özellikle de tekstil sektöründe durum böyle. Şimdi de kimse bize asgari ücrete zam yaptık demesin. Bu yapılan zam değil, alay etmektir" şeklinde dile getiriyor. "Milletvekilleri yedi milyar maaşla geçinemiyor. Asgari ücretle çalışanlar nasıl geçinsin peki?" diye soran otomotiv yan sanayi işçisi Hüseyin Biber, hükümetin Sabancı, Koç gibi büyük tekellerin çıkarlarına göre hareket ettiğini söylüyor. Asgari ücretle çalışmasalar da zammın kendilerini etkilediğini dile getiren Biber, gelecekten çok umutlu olmadığını belirtiyor. Biber, sorunların çözümü de, AKP Hükümeti gibi hükümetlerin değil halkın yönetimde yer alarak kendi kendini yönetmesinde buluyor.
Kimse memnun değil Asgari ücretin bu kadar düşük olmasının insanları bunalttığını dile getiren empirime (baskı) ustası Yusuf Çakır, insanlık dışı koşullarda çalıştıkları halde, insanca yaşayacak bir ücret alamadıklarını belirtiyor. Türkiye'de siyasilerin ve işadamlarının hep insan faktörünü atladıklarını ifade eden Çakır, "İşyerinde işçi sağlığı hiçe sayılıyor. Fabrikaların önündeki köpekler bile daha iyi muamele görüyor. Kimse çalıştığı işten ve aldığı ücretten memnun değil" diyor. İşçilerin kaderlerinin işverenlerin insafına bırakılmaması gerektiğini belirten Çakır, asgari ücretin kaldırılmasıyla ilgili tartışmalarla ilgili ise şunları söylüyor: "Eğer asgari ücreti kaldırırlarsa daha kötü olur. Bu sefer 200 milyona işçi çalıştırır işverenler. Zaten işsizlik çok olduğu için işverenlerin alternatifleri var ve daha da kötü koşullarda işçi çalıştırmaya başlarlar."
Alay ediyorlar İnsana yeterince değer verilmediğini belirten tekstil işçisi Ali Menteşe de "Hangi hükümet başa gelirse gelsin aynı. Kimseye güvenmiyorum. Çünkü para babalarına kıyak geçiyorlar" diyor. Menteşe, 22 senedir Bursa'da işçilik yaptığını, bunca yıldır Uludağ'a bile gidemediğini belirtti. Menteşe, tepkisini "Aldığımız para para değil ki! İşyerlerinde çalışma koşulları çok kötü. Ücretler oldukça düşük. Özellikle de tekstil sektöründe durum böyle. Şimdi de kimse bize asgari ücrete zam yaptık demesin. Bu yapılan zam değil, alay etmektir" şeklinde dile getiriyor. "Milletvekilleri yedi milyar maaşla geçinemiyor. Asgari ücretle çalışanlar nasıl geçinsin peki?" diye soran otomotiv yan sanayi işçisi Hüseyin Biber, hükümetin Sabancı, Koç gibi büyük tekellerin çıkarlarına göre hareket ettiğini söylüyor. Asgari ücretle çalışmasalar da zammın kendilerini etkilediğini dile getiren Biber, gelecekten çok umutlu olmadığını belirtiyor. Biber, sorunların çözümü de, AKP Hükümeti gibi hükümetlerin değil halkın yönetimde yer alarak kendi kendini yönetmesinde buluyor.
Kimse memnun değil Asgari ücretin bu kadar düşük olmasının insanları bunalttığını dile getiren empirime (baskı) ustası Yusuf Çakır, insanlık dışı koşullarda çalıştıkları halde, insanca yaşayacak bir ücret alamadıklarını belirtiyor. Türkiye'de siyasilerin ve işadamlarının hep insan faktörünü atladıklarını ifade eden Çakır, "İşyerinde işçi sağlığı hiçe sayılıyor. Fabrikaların önündeki köpekler bile daha iyi muamele görüyor. Kimse çalıştığı işten ve aldığı ücretten memnun değil" diyor. İşçilerin kaderlerinin işverenlerin insafına bırakılmaması gerektiğini belirten Çakır, asgari ücretin kaldırılmasıyla ilgili tartışmalarla ilgili ise şunları söylüyor: "Eğer asgari ücreti kaldırırlarsa daha kötü olur. Bu sefer 200 milyona işçi çalıştırır işverenler. Zaten işsizlik çok olduğu için işverenlerin alternatifleri var ve daha da kötü koşullarda işçi çalıştırmaya başlarlar."
Evrensel'i Takip Et