8 Aralık 2005 23:00
Grevcinin bir günü
Serna-Seral Tekstil işçileri, kendilerine inanmayanları, bir ayda vazgeçerler diyenleri yanılttılar. Her sabah dokuzda fabrika önünde toplanan işçiler, ilk önce görev dağılımı yapıyorlar. Nöbetçi olanlar gece boyunca fabrika önünde bekleyen arkadaşlarından nöbeti devralıyorlar.
Mutfakta görevli olanlar, odun toplayacaklar, soba yakacaklar, su getirecekler, alışveriş yapacaklar belirleniyor. Dışarıda yapılacak işler varsa, onlara kimlerin gideceği kararlaştırılıyor. Herkes görevini severek yerine getiriyor. Eğer birinin o gün işi varsa, birgün önceden grev komitesine bildiriyor ve onun yapması gereken işler diğer işçiler tarafından yapılıyor.
Zaman dopdolu geçiyor Her ne kadar yapılacak işlerde kadın erkek ayrımı yapılmasa da, kadınlar daha çok mutfak işleriyle uğraşırken, erkekler daha ağır olan işlerde görev alıyorlar. Kadın işçiler boş zamanlarını el işi yaparak değerlendirirken erkekler ya geziyorlar ya da kendi aralarında sohbet ediyorlar. Kitap okuyanlar, resim yapanlarla, grev yerinde zaman dopdolu yaşanıyor. Bugünlerde üçüncü ayını geride bırakacak olan Serna-Seral grevindeki işçilerle, günlerini nasıl geçirdikleri üzerine konuştuk.
Severek yapıyoruz İnan Coşkun, genellikle ağır işler yapıyor. En çok yaptığı işler, odun kırmak ve su taşımak. Gün boyunca yapılan etkinliklere de katılan Coşkun, tüm işleri severek yaptığını söylüyor. Mutfak işlerinden anlamadığını bu yüzden mutfakta görev almadığını belirten Coşkun, yapılan tüm işlerin ortak yapıldığını söylüyor. Çalıştıkları zaman bu tür paylaşımları olmadığını belirten Coşkun, "Çok çalışmaktan böyle şeylere istesek de vakit ayıramıyorduk" diyor.
El işi yapıyorlar Neriman Palan (solda) ve Zeynep Güney (sağda) ellerindeki işin nasıl daha güzel olacağını konuşuyorlar. Palan, 'işi olmadığı için' el işi yaptığını söylüyor. Mutfakta daha çok görev aldığını söylüyor. Güney ise, grevdeki eşini ziyarete gelmiş. Sık sık yaptığı ziyaretler sonucu, diğer işçilerle de arkadaş olmuş. İki hafta önce eşine destek olmak için işe giren Güney, artık izinli olduğu günlerde grev yerine gelebileceğini söylüyor.
'Gençlere yardım ediyoruz' Melike Köknar'la çadırda yemek hazırlarken konuşuyoruz. Köknar, genelde gençlere mutfak konusunda yardımcı olduğunu, ama diğer işlerde de görev aldığını aktarırken, annesi hasta olduğu için, sadece gece nöbetine kalamadığını söylüyor.
'Nöbet tutmaya vakit kalmıyor' Hanife Karaca'yla bulaşık yıkarken konuşuyoruz. "Evde iş falan yapmazdım, burda ne iş olursa yapıyorum" diyor gülerek.Yemek, bulaşık, temizlik derken nöbet tutmaya zaman bulamadığını anlatan Karaca, gelmeyen arkadaşlarının yerine de çalıştığını söylüyor.
Bulaşık da yıkadım Cem çakal, kendi evlerinde hiç bulaşık yıkamamış "Ben bulaşık falan yıkamam derdim ama burada bulaşık da yıkadım, seve seve yıkadım" diyor. Ne görev verilirse yaptığını ifade eden Çakal, en çok su taşıyor ve ekmek almaya gidiyor. Çakal "Herkes birlik olmalı ki işler yolunda gitsin" diyor.
Kitap için fırsat Yeter Bıçak, diğer kadınlar el işi yaparken kitap okuyor. Çalışırken kitap okumaya fırsat bulamadığını belirten Bıçak, grev boyunca boş zamanlarında kitap okumayı tercih ettiğini söylüyor.
Gençler ne yaparsa.... Hatice Işık, işçilerin en büyüklerinden birisi; 49 yaşında. Grevin ilk gününden bu yana ne görev verilirse yapmış. "15 Kasım'da torunum oldu, sadece o zaman birkaç gün gelemedim" diyen Işık, "Gençler ne yapıyorsa ben de yapıyorum" diyor.
Deniz takipte Deniz Ersoy'un görevi takip. Lokavt ilan eden patronun, kaçak iş yaptırabileceği yerleri takip etmekle görevli. Maltepe'de patronun iş yaptırdığı bir işyerini bulduğunu anlatan Ersoy, nöbet dışında genelde takipte olduğunu söylüyor.
Zaman dopdolu geçiyor Her ne kadar yapılacak işlerde kadın erkek ayrımı yapılmasa da, kadınlar daha çok mutfak işleriyle uğraşırken, erkekler daha ağır olan işlerde görev alıyorlar. Kadın işçiler boş zamanlarını el işi yaparak değerlendirirken erkekler ya geziyorlar ya da kendi aralarında sohbet ediyorlar. Kitap okuyanlar, resim yapanlarla, grev yerinde zaman dopdolu yaşanıyor. Bugünlerde üçüncü ayını geride bırakacak olan Serna-Seral grevindeki işçilerle, günlerini nasıl geçirdikleri üzerine konuştuk.
Severek yapıyoruz İnan Coşkun, genellikle ağır işler yapıyor. En çok yaptığı işler, odun kırmak ve su taşımak. Gün boyunca yapılan etkinliklere de katılan Coşkun, tüm işleri severek yaptığını söylüyor. Mutfak işlerinden anlamadığını bu yüzden mutfakta görev almadığını belirten Coşkun, yapılan tüm işlerin ortak yapıldığını söylüyor. Çalıştıkları zaman bu tür paylaşımları olmadığını belirten Coşkun, "Çok çalışmaktan böyle şeylere istesek de vakit ayıramıyorduk" diyor.
El işi yapıyorlar Neriman Palan (solda) ve Zeynep Güney (sağda) ellerindeki işin nasıl daha güzel olacağını konuşuyorlar. Palan, 'işi olmadığı için' el işi yaptığını söylüyor. Mutfakta daha çok görev aldığını söylüyor. Güney ise, grevdeki eşini ziyarete gelmiş. Sık sık yaptığı ziyaretler sonucu, diğer işçilerle de arkadaş olmuş. İki hafta önce eşine destek olmak için işe giren Güney, artık izinli olduğu günlerde grev yerine gelebileceğini söylüyor.
'Gençlere yardım ediyoruz' Melike Köknar'la çadırda yemek hazırlarken konuşuyoruz. Köknar, genelde gençlere mutfak konusunda yardımcı olduğunu, ama diğer işlerde de görev aldığını aktarırken, annesi hasta olduğu için, sadece gece nöbetine kalamadığını söylüyor.
'Nöbet tutmaya vakit kalmıyor' Hanife Karaca'yla bulaşık yıkarken konuşuyoruz. "Evde iş falan yapmazdım, burda ne iş olursa yapıyorum" diyor gülerek.Yemek, bulaşık, temizlik derken nöbet tutmaya zaman bulamadığını anlatan Karaca, gelmeyen arkadaşlarının yerine de çalıştığını söylüyor.
Bulaşık da yıkadım Cem çakal, kendi evlerinde hiç bulaşık yıkamamış "Ben bulaşık falan yıkamam derdim ama burada bulaşık da yıkadım, seve seve yıkadım" diyor. Ne görev verilirse yaptığını ifade eden Çakal, en çok su taşıyor ve ekmek almaya gidiyor. Çakal "Herkes birlik olmalı ki işler yolunda gitsin" diyor.
Kitap için fırsat Yeter Bıçak, diğer kadınlar el işi yaparken kitap okuyor. Çalışırken kitap okumaya fırsat bulamadığını belirten Bıçak, grev boyunca boş zamanlarında kitap okumayı tercih ettiğini söylüyor.
Gençler ne yaparsa.... Hatice Işık, işçilerin en büyüklerinden birisi; 49 yaşında. Grevin ilk gününden bu yana ne görev verilirse yapmış. "15 Kasım'da torunum oldu, sadece o zaman birkaç gün gelemedim" diyen Işık, "Gençler ne yapıyorsa ben de yapıyorum" diyor.
Deniz takipte Deniz Ersoy'un görevi takip. Lokavt ilan eden patronun, kaçak iş yaptırabileceği yerleri takip etmekle görevli. Maltepe'de patronun iş yaptırdığı bir işyerini bulduğunu anlatan Ersoy, nöbet dışında genelde takipte olduğunu söylüyor.
Evrensel'i Takip Et