25 Kasım 2005 23:00
Sinan'da bu kış zor geçecek
Sinan köylülerinin yaklaşık iki yıldır ağaya karşı verdikleri mücadele süresince topraklarını ekmelerine ağa ve asker izin vermiyor. Topraklarını ekemedikleri için kışlık hazırlayamamış, hayvanlarının yemini alamamışlar. Evine konuk olduğumuz Abdülsamet Çetin, en büyük oğlunu İstanbul'a çalışmaya göndermiş. Çünkü ne artık eskisi gibi topraktan gelen gelirleri ne de evde yiyecek kışlıkları var. Çetin içinde bulundukları durumu şöyle ifade ediyor: "Her yaz başhekim ekmek için tohumumuz yok. Hayvanların yemi yok. Torba torba, elimdeki birkaç kuruşla yem almakla hayvanların karınları doymuyor. İki yıldır ben ve tüm Sinan köyü kış için erzak temin edemedi. Eskiden tarlamızı ekiyorduk. Şimdi ekemiyoruz. Çok zor durumdayız. Yakacak yok hiçbir evde. Sürekli çadırda nöbet tutuyoruz. Köyde sadece 20 erkek kaldı. Diğerleri çalışmaya gitti ". Ahmet Öztekin, 2 yıldır kız çocuklarını okula göndermesi için verdiği paradan yararlanamadığını ve çocuklarını okula gönderemediğini söylüyor. İki çocuk babası Ali Avanaş, ellerini başlarına koymuş kara kara bu kışı nasıl geçireceklerini düşündüklerini söylüyor ve devam ediyor sözlerine: "Biz geçmiş senelerden elimizde olan arazilerden geçimimizi sağlıyorduk. Ağa askerle birlikte elimizdeki arazileri zor yoluyla aldı. Tek yaptığımız iş ve zanaatımız çiftçilik. Elimizden gelen başka bir iş yok." 10 çocuk babası Mahmut Yeşil, iki yıldır topraklarını ekememenin her açıdan ellerini kollarını bağladığını ifade ediyor. Geçtiğimiz günlerde 550 milletvekiline dilekçe gönderdiklerine işaret eden Yeşil, devlet yetkililerinden herhangi bir cevap alamadıklarına dikkat çekiyor. Devletten beklentilerini ise şöyle aktarıyor Yeşil: "Yapsın artık devlet. Köyü kamulaştırsın. Dağıtsın bize toprakları. Bu çok mu zor. 180 haneli köyde 400 öğrenci var. Bu çocukları okula gönderemeyeceğiz. Gönderemiyoruz da." Kadınlar evin yakacağından tutun da hayvanların yeminin verilmesine ve tabii ki kış hazırlığına kadar büyük sorumluluklar üstlenmişler Sinan'da. Nafiye Timaçin, geliniyle oğlunun nedeni yokluk olan tartışmalarına sık sık tanık oluyor. "Yokluğun ne olduğunu bilmezdik" diyen Nafiye Timaçin, yaz kış tarlada olduklarını söyledi. Şimdi ekecek toprakları da yok. Şehirli gibi yaşadıklarını dile getiren gelin Meryem Timaçin, her şeyi satın almak zorunda kaldıklarına işaret ediyor. "Hayvanlara arpa vermeden olur mu. Yaşar mı hayvanlar" diye soran Meryem Timaçin, Eskişehir Bozüyük'ten gelin gelmiş Sinan'a. Ekmek bulamadıkları günleri anlatan Meryem Timaçin, 14 yıllık evliliğinin en zor günlerini yaşadıklarını ifade ediyor. Timaçin kışlık erzakı; salça, turşu, konserve, reçel, kurutmalıklarını annesinin yanından getirmiş. "Birkaç gün sonra zor günler yeniden baş gösterince ne yapacağız o zaman" diyen Meryem Timaçin, tezekle ısınmaya çalıştıklarını söylüyor. Timaçin gülümseyerek "Hayvanlar tezek yapamayınca ısınamayacağız" diyerek, ne Devletin ne de Başbakan'ın yanlarında olduğunu söylüyor.
Evrensel'i Takip Et