27 Şubat 2005 04:00

Üniversiteler arası eşitsizlik var

Eğitim Sen'in "Sayılarla Yükseköğretim Gerçeği" adlı araştırmasına göre, Türkiye'de yüksek öğretim öğrencilerinin yüzde 34'ü Ankara, İstanbul ve İzmir'de bulunan 13 kamu üniversitesinde öğrenim görüyor. Yükseköğretim bütçesinin yarıya yakını da bu üniversitelere ayrılıyor. Eğitim Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer, Sayılarla Yükseköğretim Gerçeği adlı araştırma sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, 2005 bütçesinden yükseköğrenime toplam 5 katrilyon 218 trilyon 468 milyar lira ayrıldı. Bu payın yarıdan fazlasının personel giderlerine, yaklaşık beşte birinin de yatırıma ayrılması öngörülüyor. Yükseköğrenim öğrencilerinin sayısı bindelik oranlarda değil, yüzdelik rakamlarla artarken, son 12 yılda yükseköğrenim bütçesinin toplam bütçe ve Gayri Safi Milli Hasıla içindeki payında sadece birkaç yılda bindelik artışlar yapıldığı görülüyor.

Metropol-taşra ayrımı Devlet üniversiteleri arasında, bir öğretim üyesi/elemanı başına düşen öğrenci sayısında da ciddi farklılıklar var. Örneğin Ankara Üniversitesi'nde bir öğretim üyesine düşen öğrenci sayısı 27 iken, bu sayı Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde 66'ya, Niğde Üniversitesi'nde 89'a, Kocaeli Üniversitesi'nde ise 101'e çıkıyor. Araştırma, üniversitelerde öğretimin önemli bir yükünün doçentlere yıkıldığını gösteriyor. Araştırmaya göre, kamu üniversitelerinde bir profesöre 122, bir yardımcı doçente 98, bir öğretim elemanına 28, bir doçente 251 öğrenci düşüyor. Vakıf üniversitelerinde de durum değişmiyor.

4 milyon genç boşta Örgün yükseköğrenim öğrencilerinin yüzde 34'ünün okuduğu 13 devlet üniversitesinde, toplam öğretim üye ve elemanlarının yüzde 45'i görev yapıyor. Anadolu'da bulunan 40 devlet üniversitesinde öğrencilerin yüzde 66'sı okurken, öğretim üye ve elemanlarının yüzde 55'i bu üniversitelerde görev yapıyor. Türkiye yükseköğrenim çağ nüfusu 5.5 milyon civarında. Yükseköğrenim çağ nüfusu olan 18-21 yaş grubunun okullaşma oranı 2002'de ancak yüzde 20'lere çıkabildi. Buna göre, yükseköğrenim çağında olan gençlerin yüzde 80'i yani 3 milyon 750 bin genç yükseköğrenim hakkından yararlanamıyor. Üniversiteye en çok öğrenciyi de Özel Fen Liseleri ve Fen Liseleri gönderiyor. Bu liselerde sınava başvuran öğrencilerin ortalama yüzde 75'i üniversitelere yerleştiriliyor. Bu oran Endüstri Teknik Meslek Liseleri'nde 0.33'e, Ticaret Meslek Liseleri'nde ise yüzde 0.27'ye kadar geriliyor. AKP, 15 üniversite hesabında! Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer dün düzenlediği basın toplantısında, üniversitelerde yaşanan sorunların temel sorumlusunun YÖK ve YÖK'ün varlığını onaylayan siyasal iktidarlar olduğunu söyledi. Dinçer, AKP Hükümeti'ni de işin özüyle ilgilenmek yerine 15 yeni "tabela üniversitesi" açmanın hesabını yapmakla suçladı. AKP'nin bu girişimini, üniversiteleri ideolojik-politik kuşatma altına alma hesaplarının bir parçası olarak değerlendiren Dinçer, yükseköğrenimin sorunlarının çözümüne yönelik ise şu önerilerde bulundu;
  • YÖK kaldırılmalı, bütçeden eğitime ve yükseköğretime ayrılan pay en az iki katına çıkarılmalı
  • Üniversite çalışanlarının tamamı Üniversite Personel Yasası kapsamına alınmalı, grevli-toplu sözleşmeli sendika hakkı tanınmalı,
  • Harç, ikinci öğretim ücreti ve hizmetlerin taşeronlaştırılması uygulamasına son verilmeli,
  • Üniversitelerdeki akademik ve idari personel açıkları tespit edilerek ihtiyaç karşılanmalı,
  • Asistanlık kurumu yeniden getirilmeli,
  • Üniversitenin tüm bileşenleri karar organlarına katılmalı.

  • Evrensel'i Takip Et