Üniversite
   soruşturma merkezine dönüştü

Bilimsel çalışma yapılan merkezler olması gereken üniversiteler, öğrenciler için birer soruşturma merkezine dönüşmeye başladı. 2004/2005 öğrenim döneminde 8 üniversitede 273 öğrenci hakkında soruşturma açıldı. Açılan soruşturmalara gösterilen gerekçelerin bazıları 'saz çalıp türkü söylemek', 'öğretim üyesine destek vermek' gibi ilginçlikler içeriyor. Kimi üniversiteler ise "bu kadar da olmaz" dedirtecek uygulamalara imza atıyor. Örneğin İstanbul Üniversitesi'nde bir yıl önce trafik kazasında yaşamını yitiren öğrenciye bile soruşturma açılırken, Kocaeli Üniversitesi, öğrencilerden "pişman olduklarını" belirten kâğıtlar imzalamasını istiyor. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi ise öğrenci ailelerine fotoğraflı mektuplar göndererek, şikâyetçi oluyor.

Ölüye bile soruşturma İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi'nde kasım ve aralık aylarında yaşanan olaylara karıştıkları gerekçesiyle 76 öğrenci hakkında üniversite yönetimi tarafından soruşturma açıldı. İÜ Edebiyat Fakültesi'nde yaşanan olaylarda, 189 öğrenci gözaltına alınırken, 7 kişi de tutuklandı. Rektörlük, olaydan bir yıl önce Coğrafya Bölümü 4. sınıf öğrencisiyken 21 Ekim 2003'te geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren Edebiyat Fakültesi öğrencisi Meltem Aydın'ı da soruşturma kapsamında ifade vermeye çağırdı! Okul yönetimi, bu çağrıya "özürsüz" olarak uyulmadığı takdirde savunma hakkından vazgeçilmiş sayılacağı uyarısında bulundu.

100 aileye mektup gönderildi Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, üniversitede yaşanan gerginliklere karıştıkları iddiasıyla haklarında soruşturma açtığı 100 öğrencinin ailesine, "güvenlik güçlerinden edindikleri bilgiler doğrultusunda" fotoğraflarla, mektuplar gönderdi. Saldırıya uğradıklarını ve mağdur olduklarını vurgulayan öğrenciler, "Aileler üzerinde baskı yaratılmak isteniyor. Nerede, ne zaman çekildiği belli olmayan fotoğraflar gönderilerek suçlu ilan ediliyoruz" dediler.

'Pişman oldum' imzası istiyorlar Kocaeli Üniversitesi'nde ramazan ayında artan baskılar, bir öğrencinin ülkücülerce kaçırılıp sorgulanmasıyla doruğa çıktı. Gerginliğin ardından çıkan olaylardan sonra Kocaeli Üniversitesi'nde 35 öğrenciye soruşturma açıldı. Öğrenciler, "Hem saldırıya uğruyoruz hem soruşturuluyoruz. Üstelik saldıranlar da savunmalarda tanık olarak dinleniyor. Rektörlük, öğrencileri yıldırmak için pişmanlık yasalarına benzer rüşvetler teklif ediyor. Pişman olunduğuna dair kâğıtlar imzalandığı takdirde soruşturmaların geri çekileceğinden, sicillerimizin temizleneceğinden bahsediyorlar" diyerek, tepkilerini dile getirdiler.

Saz ve halay bile suç sayıldı Diğer 5 üniversitede açılan soruşturmalar ve sebepleri ise şöyle;

Marmara Üniversitesi (MÜ) Hukuk Fakültesi öğrencileri, azınlık tartışmaları sırasında üniversitelerinin öğretim üyesi Prof. İbrahim Kaboğlu'na destek amaçlı basın açıklaması yaptıkları için kendilerini soruşturma kıskacında buldular. Marmara Üniversitesi Rektörlüğü, basın açıklamasına katıldıkları için 9 öğrenci hakkında soruşturma başlattı.

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörlüğü, kampus içinde saz çaldıkları, halay çektikleri ve Kürtçe türkü söyledikleri gerekçeleriyle 20 öğrenci hakkında 60 soruşturma açtı.

Mersin Üniversitesi'de YÖK'ü ve uygulamalarını protesto etmek amacıyla yaptıkları eylem nedeniyle 19 öğrenciye soruşturma açıldı.

Dokuz Eylül Üniversitesi'nde YÖK protestosuna katıldıkları gerekçesiyle 8 öğrenciye soruşturma açıldı.

Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampusü'nde afiş yüzünden öğrencilerle bir öğretim üyesi arasında yaşanan gerginlik nedeniyle 6 öğrenci hakkında soruşturma açıldı. Soruşturma komisyonu üç öğrenciye birer dönem uzaklaştırma cezası verilmesini istedi.

---

Soruşturma komedisi Öğrencilerin YÖK tarafından soruşturmalarla kıyılmasına yol açan geçen seneki soruşturmalar ve gerekçelerinden bazıları ise şöyle;

İÜ'de geçen yıl "gitar çalmak" , "kamu malına zarar verecek potansiyel taşımak" ve "ideolojik halay çekmek" gibi gerekçelerle öğrenciler hakkında yaklaşık 550'ye yakın soruşturma açıldı. Soruşturmaya uğrayan 107 öğrenciden 37'si 1 aydan iki döneme kadar okuldan uzaklaştırılırken, 8 öğrencinin de üniversiteyle ilişiği kesildi.

"İdeolojik halay çekmek" suçunu Çukurova Üniversitesi öğrencileri de işledi ve 24 kişi hakkında okul yönetimince soruşturma açıldı.

Trakya Üniversitesi'ndeki "Alternatif Bahar Şenlikleri"ne katılan 20 öğrenci tutuklandı. Üniversite Disiplin Kurulu, 105 öğrenci hakkında başlattığı soruşturma sonucunda 35 öğrenciye bir yıl, 18 öğrenciye bir dönem, 11 öğrenciye ise bir ay okuldan uzaklaştırma cezası verdi.

Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampusü'nde öğrencilerin üniversite kampuslerine takılan 100'ün üzerindeki kameraya karşı çıkması sonucu 45 öğrenci hakkında soruşturma açıldı. Öğrenciler 1 hafta ile 6 ay arasında değişen sürelerce okuldan uzaklaştırıldı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Dekanlığı, kimlik kontrolüne tepki göstermek, müzik ve şiir dinletisi sunmak gibi gerekçelerle bir haftada 42 öğrenciye soruşturma açtı. 25 öğrenci okuldan çeşitli sürelerle uzaklaştırıldı, bir öğrenci okuldan atıldı.

Dicle Üniversitesi Siirt Eğitim Fakültesi 105 öğrencisi hakkında açtığı soruşturmalarda "YÖK protestosu, sakız çiğneme ve düğüne katılma" gibi gerekçeler gösterdi.

Yıldız Teknik Üniversitesi'nde (YTÜ) alternatif öğrenci şenliğine katıldıkları gerekçesiyle 60 öğrenciye soruşturma açıldı. Bu öğrencilerden biri YTÜ öğrencisi değildi.

Marmara Üniversitesi'nde (MÜ) 51 öğrenciye final haftasında "YÖK protestosuna katılmak, afiş asmak, okulda gösteri düzenlemek ve katılmak" iddialarıyla soruşturma açıldı.

YÖK, 1999-2002 yılları arasında da 357 öğrenciyi, çeşitli disiplin suçları nedeniyle üniversitelerden attı. "Disiplin suçları"nın çoğunluğunu oluşturduğu "suçlar" arasında "ideolojik halay çekmek, YÖK protestoları, Kürtçe eğitim talebiyle dilekçe vermek, gürültü yapmak, solcu öğrencilerle birlikte görülmek, şenlik düzenlemek, afiş asmak, rektörü protesto etmek, Deniz Gezmiş'i anmak" gibi eylemler bulunuyor.