'Partide çürüme var'

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında rakiplerine meydan okudu. Ayakta alkışlarla karşılanan Baykal, "CHP ne rüşvet alanlara ne verenlere pabuç bırakacak" dedi. Baykal'ın Olağanüstü Kurultay çağrısının ardından dün toplanan CHP Grubu, Baykal'ın rakiplerine meydan okuduğu toplantı haline geldi. Baykal, "kral çıplaksa çıplak demeye devam edeceklerini" söyledi. Baykal sözlerine, "Güç bir görev ama yapılması gereken bir görev" diye başladı. Türkiye'de uzun süreden beri bir yozlaşma ve çürümenin yaşandığını, bunun tüm toplumu kapladığını belirterek, "Hamlet de böyle başladı. Birşeyler bozuluyor" diyen Baykal, yozlaşma, sığlaşma, değer erozyonu ve kültürel çürümenin ülkenin temel sorunu olduğunu söyledi. Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmamasıyla da bağlantı kurarak, "direnç, korku niye" diye soran Baykal, siyasetçide korku varsa bunun çürümenin göstergesi olduğunu söyledi. Gazete manşetlerine baktığında hepsinde rüşvetin olduğunu, bundan içinin sızladığını belirten Baykal, çıkış yolunun da siyasette olduğunu savundu. Bunun parçası olmayacaklarını, teslimiyet yoluna gitmeyeceklerini savunan Baykal,"Türkiye'nin görünen, görünmeyen virüslerini etkisiz hale getireceklerini" söyledi. "Bizim partimize de yolsuzluk, rüşvet virüsünün bulaştığını söylerken hissettiğimi anlamanız mümkün değil" diyerek, büyük acı içinde olduğunu belirten Baykal, bunu görmezden gelemeyeceğini, her türlü tehdit ve tehlikeyi göze alarak bunun üzerine yürümesi gerektiğini söyledi.

Muhalifler salonu terk etti Baykal Sarıgül'e ilişkin rüşvet iddialarına değinmeye başlayınca, aralarında Hasan Aydın, Mehmet Tomanbay, Ersoy Bulut, Züheyir Amber, Hüseyin Özcan, Sefa Sirmen, Turan Tüysüz ile İsmail Değerli'nin de bulunduğu bir grup muhalif milletvekili salonu terk etti. İsim vermeden, Ergin Aydoğan'ı kastederek, bir Disiplin Kurulu üyesine, iki üyeden nasıl rüşvet verildiğini, rüşvet verilen kişinin olayı kendisine anlattığını, buna sessiz kalamayacaklarını anlatan Baykal, "Ahval-i adiye. Bu işler böyle oluyor, ne var kardeşim" tavrı içinde olamayacaklarını ifade etti. "CHP ne rüşveti alanlara ne verenlere pabuç bırakır" diyen Baykal, partililiğin de bunu gerektirdiğini söyledi. Artık tek konularının bu olduğunu kaydeden Baykal, "Her bünyede olabilecek bu cerahati patlatacaklarını" söyledi. ABD'nin Irak'ı işgali ile bağlantı kurarak, "Süngü ile savaş kazanılır, ama süngü üzerine oturarak siyasi istikrar sağlanamaz" sözünü yineleyen Baykal, konuşmasını "Zengin olabilirsiniz. Ama bu zenginlikler CHP karşısında beşpara etmez" diye bitirdi.

---

BAYKAL'A KARŞI OLANLAR Sivas Milletvekili Nurettin Sözen yargı gibi karar veren Disiplin Kurulu kararına saygı göstermek gerektiğini söyledi. Partinin geleceğini hiç iyi görmediğini belirten ve bunda yönetimin sorumluluğuna işaret eden Sözen, "Ama Sarıgül'ü de genel başkanlığı yürütecek yeterlilikte görmüyorum" dedi. Bu doğrultuda düşünen milletvekilleri ile bir araya geleceklerini ifade eden Sözen, "Parti açısından ikisinin de yanlış olduğunu, bunların dışında bir seçeneğin daha hayırlı olacağını düşünüyorum" dedi. Eski Genel Başkan adayı Ertuğrul Günay ise henüz çok yeni bir karar olduğunu belirterek değerlendirme yapmazken, "arkadaşlarla oturup görüşeceğiz" dedi. Muhaliflerden, Adnan Keskin de kurulun bağımsız ve hukuka göre karar verdiğini savundu. "Bu karara kadar Disiplin Kurulu üyeleri hakkında konuşmayan, bir şey söylemeyen Genel Başkan, kararı beğenmeyince tavır değiştirerek, çirkin, yakışıksız ifadeler kullanmaktadır. Genel Başkan partiyi yeni bir kaosa sürüklemektedir" diyen Keskin, yapılması gerekenin Baykal'ın zaman geçirmeden istifa etmesi olduğunu söyledi. Keskin Sarıgül'ün adaylığı konusunda ise "Ben onunla ilgilenmiyorum. Ali'nin, Veli'nin adaylığı değil, partimi düşünüyorum" yorumunu yaptı.

---

SARIGÜL'Ü DESTEKLEYENLER Disiplin Kurulu tarafından hakkında ihraç kararı verilen, ancak mahkeme kararı ile geri dönen İstanbul Milletvekili Hasan Aydın, Disiplin Kurulu'nun verdiği kararın son derece net ve açık olduğunu, Baykal'ın kendi getirdiği üyelerin bile "artık yeter" dediğini söyledi. Sarıgül'ün suçlu olmadığı halde suçlu ilan edildiğini savunan Aydın, kararın, " liderlerin de CHP'ye rağmen bir yere varamadıklarını gösterdiğini", kurul üyeleriyle ilgili "rüşvet" söylentilerinin de "fasarya" olduğunu belirtti. Kurultay kararını "geç kalmış, ama mecbur kalmış olduğu bir karar" olarak nitelendiren Aydın, "Bu kurultayı son bir şans olarak görüyor ama maalesef kendisi açısından öyle olmayacak" diye konuştu. Benzer bir değerlendirme de Ankara Milletvekilleri Muzaffer Kurtulmuşoğlu ve İsmail Değerli'den geldi. Kurtulmuşoğlu, "rüşvet" iddialarını "Çok şık değil. Çamur atmaya gerek yok" diye değerlendirdi. Disiplin Kurulu'nu Genel Başkan'ın getirdiğini hatırlatan Kurtulmuşoğlu, "Onlar da böyle diyorsa demek ki, genel başkan bu işi yapamıyor" dedi. Başından beri Sarıgül'e destek olduklarını belirten Değerli, Disiplin Kurulu'nun, 20 MYK, 60 PM üyesi toplam 80 kişinin oybirliği ile "ihraç edilsin" demesine karşı "demokrasi dersi" verdiğini söyledi. Değerli, zamanında kendilerinin seçimli kurultay istediklerini, ancak Baykal'ın "bu parti kurultaylar partisi olmayacak" dediğini hatırlattı.