22 Nisan 2004 21:00

Meclis çocuklara 'ağıt' yaktı

"Dünyada tek çocuk bayramı olan ülke" olmakla övünen Türkiye'de, çocuklar sayıları her geçen gün artacak şekilde, sokaklara, açlık ve yoksulluğa, büyük tehlikelere itiliyor. "Sokak çocukları" olarak adlandırılan bu çocukların sorunları, Meclis'e taşınarak, araştırma komisyonu kurulurken, yapılan görüşmede sorunun nedenlerini teğet geçen milletvekilleri, sokak çocuklarına adeta ağıt yaktılar. DİE'nin 2001 rakamlarına göre; 6-17 yaş arası yaklaşık 17 milyon çocuktan 1 milyon 635 bini sokaklarda yaşıyor. Emniyet verilerine göre, 28 bin bali, tiner gibi uyuşturucu bağımlısı çocuk var. Bunların 6 bini suça karıştı. 5 yıl içinde uyuşturucu bağımlısı çocukların sayısının 100 bine yaklaşması bekleniyor. 2002 verilerine göre de 95 bin 732 çocuk karakola götürüldü. Bunların 12 bin 483'ü 0-10, diğerleri 11-18 yaşında. 23 bin 882 çocuk suç mağduru iken, 4 bin 832 çocuk sokakta yaşamak zorunda. 24 saatini sokakta geçiren, geceleri köprü altları, bankamatikler ya da sığınabildikleri yerlerde kalan sokak çocuklarının yanı sıra, açlık ve yoksulluğun artmasıyla her geçen gün artan sayıda çocuk da mendil, sakız satarak, ayakkabı boyayarak, atölyelerde çıraklık yaparak ailesine katkıda bulunmaya çalışıyor. Sokaklar çocuklar için büyük tehlikeler içerirken, sokakta yaşamak zorunda bırakılan tiner, uyuşturucu madde bağımlısı olan çocukların kendisi de büyük tehlike olmaya başlıyor. İstanbul'da had safhaya çıkan, Ankara'nın da merkezinde başlayan kapkaç, yaralama, saldırı olayları milletvekillerini sokak çocuklarının üzerine yöneltti.

Komisyon raporu! CHP, AKP ve DYP'li milletvekillerinin ayrı ayrı verdiği önergeler önceki gün Meclis Genel Kurulu'nda birleştirilerek görüşüldü. 12 üyeden oluşacak Meclis Araştırma Komisyonu, üç aylık çalışmasıyla, çocukları sokaklara, bali, tiner, uyuşturucuya iten nedenleri araştıracak. Ancak, milletvekillerinin görüşme sırasında çocukları sokaklara iten nedenlerin başına "dağılmış aileleri", "eviçi şiddeti", "ailenin çocuğu istismar etmesini" koyarken, uygulanan ekonomik programların insanları açlık ve yoksulluğa itmesi, işsizlik, geçinememe gibi nedenlere ya değinmemeleri ya da en son neden olarak göstermeleri dikkat çekti. Sosyal devletin, sosyal güvenlik kurumlarının yok edilişine ise adeta hiç değinilmedi.

Değinilmeyen konular Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Güldal Akşit, "ailenin parçalanmasını, eğitimsizliğini, aile içi şiddet ve ailenin çocuğunu istismar etmesini" ön sıralara alırken, "yoksulluk, göç, sosyal destek sisteminin ve koruyucu sosyal hizmetin yetersizliğini" son sırada saydı. CHP'li Cevdet Selvi, DYP'li Dursun Akdemir, AKP'li Orhan Erdem de tinercilerin giderek arttığından, sokaklarda şiddetin kartopu gibi büyüdüğünden, tinercilerin bıçakladığı, tecavüz ettiği, öldürdüğü kurbanlarından söz ettiler. "Çok çocuklu, eğitimsiz ailelerin şehirlere dolması, çarpık kentleşme"den söz eden milletvekilleri, şehirlere akışın nedenine ise değinmediler.


'Barış'ı Meclis'e taşıdılar Dünyanın dört bir yanındaki çocukların "barış" istemi Meclis'e taşındı. Alman fotoğraf sanatçısı Mike Kuhlmann'ın, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle Meclis'te açtığı "elçi" isimli fotoğraf sergisinin ana temasını "barış" oluşturdu. Meclis kulis ve koridorlarında açılan sergide, Mike Kuhlmann'ın dünyanın değişik ülkelerinde çektiği çocuk fotoğrafları yer aldı. Çok sayıda fotoğrafın yanı sıra çocukların yaptığı resimler ile afişlerin de yer aldığı sergide, çocuklar "barış" istedi. Kocaman "barış istiyoruz" yazısının arkasında, işkence gören bir çocuğun görüntüsü, ön kısımda ise çocukların resimlerle barış talepleri yer aldı. Başka bir bölümde Çin'den, Hindistan'a, Irak'dan Filistin'e dünyanın dört bir yanından çocuklar her dilden "barış" isterken, kocaman afişte ellerini dua eder gibi birleştiren çocuk "peace please" (barış lütfen) diyor.

Evrensel'i Takip Et