7 Nisan 2004 22:00

Şiiler ve Sünniler
   düşmana karşı birleşti

Iraklı Şiilerin işgal kuvvetlerine karşı silaha sarılması, mücadelede yeni bir eşiğin aşılmakta olduğuna dair kuvvetli işaretler barındırıyor. ABD'nin bir yıldır birbirine düşürmeye çalıştığı Şiiler ve Sünniler; işgalcilerin planını bozma yönünde adımlar atıyorlar. Şii isyanının patlak vermesinden kısa bir süre sonra, pazartesi günü, Bağdat'ın Sünni mahallesi Azemiye'den Ebu Hanife Meydanı'na akan halk, Şii lider Mukteda Sadr'ın taraftarlarıyla buluştu. Aynı gün, Sadr'ın "silahlı direniş" çağrısı, Sünni Iraklılardan olumlu yanıt aldı.

Amerikalılara ortak saldırı Meydanda protesto eylemi sürerken, Sünni ve Şii milisler, civardaki Amerikan kuvvetlerine ortak saldırı düzenledi. Tanıklardan Ebu Hasan, "İki ayrı sokakta üçer mücahit gördüm. Azemiye ve Mukteda Sadr birleştiğinde, gerçek bir direnişimiz olacak" derken, adını vermeyen bir başkası, minibüslerle gelen gerillaları gördüğünü anlattı. Şii milisler, saldırılardan sonra Azemiye'deki Sünni halk tarafından saklandı. 36 yaşındaki Sünni esnaf Sermed Ekrem, "Mukteda Sadr, halkı uyandırdı. Artık halk direnme cesaretine sahip" diye konuştu. 52 yaşındaki Ebu Ahmed, "Şii kardeşlerimizle işbirliği içindeyiz" derken, Ekrem adlı bir başka Iraklı, Washington Post muhabirine, "Daha hiçbir şey görmediniz. Bağdat yeni tip bir direnişe tanık olacak. Amerikalılar ne yapacağını bilemeyecek" diyerek sevincini ifade etti.

'Yolumuz açıldı' Adının Ebu Hasan olduğunu söyleyen yaşlı bir Sünni, bu sözlere katılarak, bir yıl boyunca yaşadıklarını anlattı. Ebu Hasan; evlerinin basıldığını, Amerikan askerlerinin paralarını çaldığını, tanıdığı yaşlı bir kadının dört ay boyunca suçsuz yere hapiste tutulduğunu anlattı ve ardından, "Öyleyse onları öldürmeye devam edeceğiz. Yolumuz daha yeni açıldı. Artık birleşiyoruz" diye konuştu. Aynı gün Sünni milisler, Şii mahallesi Kazimiye'ye girdiler ve bir Amerikan devriyesine saldırdılar. Olayda bir asker öldü.

Sistani-Sadr anlaşması Kazimiye, işgal karşısında "ılımlı" tavır alan Irak'ın en büyük Şii lideri Ayetullah Sistani'nin "kalelerinden" olarak biliniyor. Ama Sadr isyanı, kaleyi sarsmaya başladı. Mahalledeki Sistani yandaşlarının en az yarısının, Sadr'ın çağrısına uyarak protesto eylemlerine katıldığı öğrenildi. Amerikalılar, bugüne dek, Sistani'yi Sadr'a karşı kullanarak genç lideri "dizginleme" politikası izliyorlardı. Ancak sokağı kaybetme endişesi taşıyan Sistani, Sadr'ı desteklediğini açıkladı. Yine de, kendi taraftarlarına eylemlere katılma çağrısı yapmaktan kaçındı. Gözlemciler, Sistani'nin bu tutumu karşısında, Sadr'ın da onun kutsal kentlerdeki otoritesine karşı gelmeyeceğini belirtiyor. Sadr, yaptığı bir açıklamada, "Kutsal Necef kentini özgürleştirecek ve onu altın bir tepside Sistani'ye sunacağım" diyordu.

Şii camiinden Sünni mesajı Pazartesi günkü en ilginç olay ise, Sadr Mahallesi'ndeki Şii camii hoparlörlerinden okunan mesaj oldu. Felluce'deki Sünni direnişçilerden gelen mesajda, "El Anbar Eyaleti ve Felluce kentinden, siz kardeşlerimize sesleniyoruz. İslam bayrağı altında sizinle birlikteyiz. Hepimiz Seyyid Mukteda el Sadr'ın arkasındayız. Allah onu muzaffer kılsın" deniliyordu. Sünniler, ertesi gün Sadr Mahallesi'ne aşiret liderlerinden oluşan bir heyet gönderdi. Heyet, Sadr'ın yardımcılarına, "Amerikalılara karşı mücadelede birleşme" teklifi götürdü. Bu görüşme sırasında, Batılı bir gazeteci Sadr'ın karargâhındaydı. Gazeteciye konuşan Sünni Şeyhi Hudor el Ebari, Mehdi Ordusu'na mektup getirdiklerini belirterek, "Dostlarımız nasıl, görmeye geldik" dedi.

Ortak savaş teklifi Felluce ve Ramadi'nin de içinde bulunduğu Anbar Eyaleti'ni temsil ettiklerini belirten el Ebari'nin getirdiği mektup, en büyük Sünni aşiretinin lideri Şeyh Harra Selman el Tey'in imzasını taşıyordu. Sünni ulak, "Muhammed'in Ordusu olarak Ramadi ve Felluce'nin kuvvetlerini, halkını, yüreğini ve silahlarını Sadr'ın hizmetine sunduğumuzu belirttik. Artık Şii-Sünni yok, Müslümanlar var" diye konuştu. Daha sonra hoparlörlerden isyana katılan Ramadi, Felluce, Amara, Necef, Nasıriye ve Bağdat kentlerinin adı okundu. Konuşmacı, Muhhamed'in Ordusu ve Ensar el İslam adlı Sünni gruplara da teşekkür etti.


El Kaide tehditleri provokasyon endişesi yarattı Irak'taki birçok çevre, Şii ve Sünnilerin işgale karşı birleşme eğilimi göstermesinin, bugüne dek çok sayıda bombalı saldırıdan sorumlu olduğu öne sürülen ABD ve İsrail istihbaratını yeni provokasyonlara sevkedebileceği endişesini taşıyor. Bu yöndeki ilk işaret, Irak'taki "El Kaide güçlerinden" geldi. El Kaide'nın Irak lideri olduğu söylenen Ürdünlü Ebu Musab Ezzerkavi, yaptığı son açıklamada Iraklı Şiileri tehdit etti. İslamcı bir internet sitesinde ses bandı yayınlanan Ezzerkavi, Iraklı Şiileri suçladı ve "Düşman Irak'ı ele geçirmek için onları Truva Atı olarak kullandı. İmamlarını doğramaya devam edeceğiz, kellelerini uçuracağız" diye konuştu.


Geri sayım başladı ABD'deki California Üniversitesi'nden siyasetbilimci Profesör Esad Ebu Halil, gelişmeleri şöyle değerlendirdi: "İşgale karşı öfkenin Şii bölgelerine yayılmasıyla birlikte, Amerika'nın Irak'tan çekilmesi için geri sayımın başladığını düşünüyorum. Ayetullah Sistani, sokağın baskısı altında. Silahlı direnişe destek vermek zorunda kalabilir. Şu anda, iki cümlelik bir destek açıklaması yapsa dahi, Amerikan sömürgeci macerası mezara girecektir. ABD işgalinin, Sünni ve Şiileri direnişte birleştirmeye başladığı görülüyor. Amerikalılardan uzun süredir saklanan gerçek artık ortaya çıkmıştır: Direniş, 'yabancı teröristlerin' işi değil, ülke içi dinamiklerin eseridir. ABD Irak'ta kalsa da, çıksa da kaybedecek. Bush, 'Ortadoğu'da değişim'den bahsederken bu senaryoyu hesaba hiç katmamıştı herhalde!

Evrensel'i Takip Et