Sular altında bir sağlık merkezi: ‘Allianoi’ sergisi Bilkent’te açıldı
Allianoi’un kurtarılması için yapılan eylemler, basın açıklamaları, sergiler, oluşturulan kamuoyu tepkisi de hükümeti durduramadı ve baraja su verilerek antik sağlık merkezi Allianoi yok edildi. 1. derece sit alanı olarak tescillenmesine, mahkeme kararlarına ve henüz sonuçlanmayan davalara rağmen su verilerek tarihe “gömülen” Allianoi, fotoğraflarla Türkiye’yi dolaşmaya devam ediyor. İstanbul’da yola çıkan fotoğrafların sonraki durağı Ortadoğu Teknik Üniversitesi olmuştu. Bugünlerde ise sergi Bilkent Üniversitesi’ne geldi. Arkeoloji ve Sanat Tarihi Topluluğu’nun düzenlediği sergi, 4-11 Ekim arasında takip edilebilecek. Ayrıca Allianoi Kazı Başkanı Ahmet Yaraş, 7 Ekim saat 12.30’da sergi salonunda bir söyleşi gerçekleştirecek.
‘ALLIANOI’DA TIP’
‘Allianoi’ fotoğraf sergisinde; 2000 yılında Roma köprüsünün takip eden yolun hemen altında bulunan, 8 metre aşağıda nymphe (su perisi) heykelinin ilk bulunduğu ana, heykelin temizlenişine ve heykelin yerinden sökülüşüne tanık oluyorsunuz. Allianoi’da, +47 derece sıcaklıklarıyla bugün de kullanılabilir halde olan su havuzları ve kaplıcaların fotoğrafları sergide yer alıyor. Ayrıca kazı çalışmaları, sütunlar, mozaik taban döşemeleri, Roma köprüsü de sergide takip edilebiliyor. Sergide, kazıda bulunan bir diğer önemli eser grubu olan tıp aletlerini de görmek mümkün. “Allianoi’da Tıp” başlıklı yazı da sergide okunabiliyor. Böylece, Batı Anadolu’nun en büyük ve en iyi korunmuş sağlık merkezi Allianoi’da, sağlık tanrısı Asklepios’a adanmış olan bu merkezde cerrahların çalıştığını da öğreniyorsunuz. (Ankara/EVRENSEL)
ÜZERİNE ÖNCE KUM DÖKÜLMÜŞTÜ
Sular altında bırakılmak istenen Allianoi’ya sahip çıkılması üzerine yetkililer, “üzerini kumla kapatarak, koruyacağız” demişlerdi. Bilim insanları ise kumla kapatmanın Allianoi’u korumayacağını ısrarla belirtmişlerdi.
Ancak Allianoi sular altında bırakıldı ve yok edildi. Allianoi Kazı Başkanı Ahmet Yaraş şöyle diyor: “Vadi içinde yaklaşık 40 bin metrekarelik bir alana yayılan Allianoi’un ancak yüzde 20’si ortaya çıkarılabilmişti. Bu kısa, ancak inanılmaz yoğun çalışmalar sonucunda; caddeler, sokaklar, insulalar, köprüler, nekropoller, çeşmeler, geçiş yapısı, kült yapısı, hastane yapısı, her şeyden öte dünyanın en sağlam kalmış Roma Dönemi’ne ait ılıcası bir döneme projeksiyon yapan verilerin saptanmasına neden oldu. Yaklaşık 11 bin arkeolojik eserle, son yıllarda ilgili müzeye en zengin buluntu veren ören yeri konumundaydı...
Son yıllarda üzerinde en çok konuşulan, Türkiye’de onca mücadeleye, toplumsal bilinçlenmeye, bütün bilimsel yazılara, tezlere, imza kampanyalarına, hukuksal kazanımlara, hatta bilirkişi raporlarına karşın; 31 Aralık 2010 tarihinde, Yortanlı Barajı’na su tutularak Allianoi tarihe mal edildi. Bir arşivin tam olarak araştırılmadan yok edilmesi bir insanlık suçudur.
Daha da üzücü olan, bu tarih katliamının –akademik unvanlı olan birtakım danışmanların imzalarıyla bir kısmının üzerinin betonla, bir kısmının ağaç dalları su altında bırakılarak koruma tarihine geçecek sözde koruma projesinin pek çok bilim dışı uygulamayla dünyada başka örneği ol(amayacak)mayan bir şekilde –üzerinin kumla kapatılmasının- halen savunulmasıdır. Bugün Allianoi’un üzerinde yaklaşık 10 metre bu birikmiştir. Proje tamamlandığında toplam 31 metre su birikecektir. Gerçekte bu sulama amaçlı baraj suyunun basıncının altında ne fresk, ne mozaik, ne metal alet, ne de kireç harçlı duvarlar korunabilecektir”.
Evrensel'i Takip Et