30 Mart 2004 03:00

AKP'nin yıldırma manevraları

KESK'e bağlı Enerji, Sanayi ve Maden Emekçileri Sendikası (ESM) eski Başkanı Sefa Koçoğlu ve eski Genel Sekreteri Hüseyin Demirton, enerjide özelleştirmeye karşı çıktıkları için AKP Hükümeti tarafından sürgün edildiler. Koçoğlu ve Demirton, sürgünlerinin diğer kamu emekçilerine gözdağı amacı taşıdığını söylediler. Bu, onların karşı karşıya kaldığı ilk saldırı değil. Kamu emekçilerinin 1990'larda başlayan sendikal mücadelesinin hep içinde yer alan Demirton ve Koçoğlu, gün geldi dövüldü, gün geldi gözaltına alındı, gün geldi soruşturmalara uğradı. Ama kendi deyimleriyle, "asla kapıkulu olmadılar." Her ikisi de sendikal mücadeleye 1990 yılında TEK Genel Müdürlüğü'ne bağlı Ankara Elektrik Dağıtım Müessese Müdürlüğü'nde başladı. Bu yıl içinde endeks okuma memurları ile tahsildarların ücretleri donduruldu. Kamu emekçileri de bu karara karşı elektrik kesme, sayaç sökme ve takma işlemlerini durdurma kararı alarak direnişe geçtiler. Bu mücadeledenin önünde yer alan Demirton ve Koçoğlu, Genel Enerji-Sen'in kuruluşunda bulundu. Dört sendikanın birleşmesinden oluşan Ener-Sen'in merkez yönetiminde görev aldılar. Koçoğlu Yapı-Yol Sen ile birleşerek kurulan Enerji Yapı Yol-Sen Genel Temsilciler Kurulu Üyeliği ve Ankara 1 No'lu Şube Başkanı, Demirton ise Örgütlenme Sekreteri oldu.

Mücadele içinde Bu arada mücadele sürüyordu. Enerjide başlayan özelleştirme saldırısına karşı birleşen memur ve işçi sendikaları, Ankara Çankaya, Maltepe, Mamak, Altındağ ve Kırıkkale TEDAŞ birimlerinde işyerini terk etmeme eylemleri gerçekleştirdiler. Koçoğlu, KESK'in 26 Mayıs 2001'de "sahte sendika yasasına karşı" aldığı Ankara mitingine izin vermeyen polisin saldırılarından, kolu kırılarak nasibini alırken, Demirton ise yerlerde sürüklendi, dövülerek gözaltına alındı. 7 Haziran'da yasaya karşı mücadeleleri polisin gaz bombalı saldırısıyla karşılaşan kamu emekçilerinin onlarcası hakkında davalar açıldı. 15 ay hapis cezası alanlar içinde Demirton ve Koçoğlu da vardı. Yargıtay'ın ertelemesi ile hapis yatmayan Koçoğlu, kolu kırık olduğu için 7 Haziran eylemine katılmadığı halde, eyleme katılmış gibi gösterilerek yargılanmıştı. Yasanın çıkmasının ardından ESM olarak ayrı bir sendika kurulurken, Koçoğlu, genel başkanlık, Demirton ise genel sekreterlik görevi yaptı. Son genel kurulda her ikisinin de sendikal görevi sona erdi. İşyerlerine geri döndüler. Ancak, önce "sürgün havuzuna" alındılar, sonra da Demirton Çamlıdere İşletme Şefliği'ne, Koçoğlu ise Yenimahalle-Keçiören İşletme Müdürlüğü Hukuk Bürosu'na sürgün edildi.

Ceza değil, onur 25 Mayıs 1994'de genel başkanların başlattığı açlık grevinde 54 arkadaşıyla birlikte; 7-8 Haziran 1996'da Habitat'ı izlemek için gittiği İstanbul'da gözaltına alınan Demirton, 7-10 Nisan 1997'de ise Elazığ, Bingöl, Tunceli işyerlerine düzenlenen gezi sırasında işverenin adamlarının satırlı saldırısına uğradı. 1 Eylül 1998 Dünya Barış Günü etkinlikleri için İstanbul'dan Diyarbakır'a gidecek Barış Treni'ndeki heyetle birlikte gelen gözaltını, 26 Mayıs 2001'de Sahte Sendika Yasası'na karşı Ankara'da yapılan eylem sırasında yaşanan gözaltı takip etti. Şimdi sürgündeler. 2004'te enerjide özelleştirmeyi tamamlamak isteyen AKP'nin hedefindeler. Ama onlar aldıkları cezaları, bu uğurda bir onur sayıyorlar.

Evrensel'i Takip Et