26 Mart 2004 23:00

Arkadaşları ölünce işbıraktılar

Odunpazarı Belediyesi'nin temizlik işlerini yapan Topçuoğlu Temizlik Firması işçileri 2 aydır maaşlarının ödenmemesi ve 59 yaşındaki Musa Yahşi adlı arkadaşlarının iş kazasında yaşamını yitirmesi üzerine işbıraktı. Arkadaşlarının Organize Sanayi Bölgesi'nde çöp kamyonunun altında kalarak yaşamını yitirmesinden üzüntü duyduklarını ifade eden işçiler, insanca yaşamak istediklerini söylediler. İş kazasında yaşamını yitiren Yahşi'nin yakın arkadaşı olduğunu belirten 37 yaşındaki Şükrü Arslan, arkadaşlarının yasını tuttuklarını söyledi. 2 aydır ücretlerini alamadıklarını ifade eden Arslan, "Ölen arkadaşımız bizim gibi 2 aydır ev kirasını ödeyemiyordu. Evlerinin suları ve elektriği kesikti. Bu nedenle kafası çok dalgındı. Organize Sanayide çalışırken çöp kamyonunun üzerine geldiğini göremedi" diye konuştu.

Sinir krizi geçirdi 29 yaşındaki Önder Candan arkadaşının ölümü üzerine sinir krizi geçirdi. Ödenmeyen maaşlar nedeniyle hamile olan eşini hastaneye kaldıramadığı öğrenilen Candan'ı arkadaşları güçlükle sakinleştirdi. Bir anda sinir boşalması yaşayan Candan, evinin kirasını ödeyemediğini, evinde elektrik ve suların kesik olduğunu söyledi. Maaşını iki aydır alamadığını belirten Candan, "Evimin ihtiyaçlarını karşılayamıyorum. Eşim hasta ve yakın zamanda doğum yapacak. Hastane masraflarını karşılayacak gücüm yok" dedi. Evli ve 3 çocuk babası Mesut Kıraç, çalışma koşullarının sağlıksız olduğunu ifade etti. Odunpazarı Belediyesi aşevinden sabah kahvaltısı için kendilerine sadece ekmek getirildiğini belirten Kıraç, "Ekmekle karnımızı doyuruyoruz. Öğlen yemeği yiyemiyoruz. Maaşlarımızı alamadığımız için evimize aşevinden aldığımız yemekleri götürüyoruz" şeklinde konuştu.

Ayakkabılar çöpten Astım hastası olduğunu belirten 25 yaşındaki Hakan Kartal, sigortasının olmaması nedeniyle kullanması gereken ilaçları alamadığını dile getirdi. Nefes almakta zorluk çektiğini ifade eden Kartal, hasta olan annesinin ilaçlarını alamadığını, 2 ay önce doktora borçlanarak götürdüğünü kaydetti. 3 kardeşiyle beraber kirada yaşadığını ifade eden 35 yaşındaki Hüseyin Yücedağ, kardeşlerine çöplükten topladığı ayakkabıları verdiğini söyledi. Kendi ayakkabısının da çöplükten olduğunu belirten Yücedağ söz yerini şöyle sürdürdü: "Bu kışı iki çuval kömürle çıkarttık. Odunları ise çöplerden topladık. Bu kış, bu şekilde ısındık. Maaşlarımızı düzenli olarak alamadığımız için evin temel ihtiyaçlarını ve kardeşlerimin istediklerini alamıyorum. Geçenlerde kız kardeşim etek istedi. Eteğini çöpten bulup getirdim."

src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Öğrencilere saldırı protesto edildi Dokuz Eylül Üniversitesi'nde ilan panosundaki afişleri yırtan özel güvenlikçilerin, kendilerini uyaran öğrencilere saldırması protesto edildi. Özel Güvenlik Birimi üyeleri, basın çalışanların Eğitim Fakültesi'ne girmesine izin vermedi. Öğrencilerin ve basın çalışanlarının tepkisiyle güvenlikçiler geri adım attı.

Bu olayı kaygı verici buluyoruz Öğrenciler adına açıklama yapan Gülden Aydın, yaşanan son saldırı olayının üniversitelerin ve bilimin çürümeye doğru hızla ilerlediğini gözler önüne serdiğine dikkat çekerek, "Geleceğin öğretmenleri olarak bizler, eğitimde hiçbir şekilde şiddetin yer alamayacağını öğrendiğimiz bu fakültemizde, böylesi bir olayın yaşanmasını kaygı verici buluyoruz. Dayak yiyen iki arkadaşımız birer gün rapor alıp, suç duyurunda bulundular. Aynı zamanda, bu olayın basit bir şiddet olayı olmadığını düşünüyoruz. Bildirilere, afişlere yani farklı düşünen, sorgulayan, araştıran ve tartışan beyinlere duyulan öfkenin bir yansımasıdır bu" dedi.

Araştırma istiyoruz Gülden, şöyle devam etti: "Bu anlayışın en çarpıcı örneğinin Dekan Yardımcısı Erdal Aslan olduğunu düşünüyoruz. Güvenlik görevlilerini 'Afiş asanlardan korkuyor musunuz? Gidin engel olun', diyerek rencide ettiği ve kışkırttığı söylelen Erdal Bey hakkında bu iddianın araştırılmasını istiyoruz. Erdal Bey, girdiği derslerde öğrencilere, 'afiş asanı, gazete satanı görürsem yakarım,' diye tehdit etmektedir. Konferans salonunu öğrencilere kullandırmayacağını açıkça söylemekten çekinmemekte, eski beyaz kantini düğün salonu olarak kullanacaklarını söyleyecek kadar rahat davranmaktadır." Öğrenciler kapıda yapılan kimlik kontrollerininde kaldırılmasını talep etti. Özel Güvenlik Birimi görevlilerine gerekli yaptırımın uygulanması gerektiği uyarısında bulundular. "Kimlik kontrolü istemiyoruz", "Sermaye defol, üniversiteler bizimdir", "İş, bilim, özgürlük" ve "Öğrenciye dayak, sermayeye kıyak, bu abluka dağılatacak" sloganlarıyla eylem sona erdi.