Kontra operasyonuna suçüstü

ABD ve İngiltere tarafından devrilmek istenen Zimbabve hükümeti, arama yapılan bir ABD uçağına el koydu. Uçağın içinde çeşitli milliyetlerden 64 paralı asker, silah ve mühimmat bulunduğu açıklandı. Hükümet yetkilileri, uçağın "yabancı destekli bir askeri işgal planının parçası" olabileceğini açıkladılar. Devlet Başkanı Robert Mugabe, olayla ilgili soruşturma başlatılmasını emretti. Uçağa el konulmasından sonra ordu alarma geçirildi. Bir hükümet yetkilisi, "Bu işin aslını öğrenmek için tüm güvenlik organlarını harekete geçirdik" diye konuştu. Paralı asker mi? Zimbabve Sivil Havacılık Yönetimi'nden bir kaynak, uçağın Zimbabve hava sahasına izinsiz girdiğini ve tespit edildikten sonra başkent Harare'ye inmeye zorlandığını açıkladı. Kaynak, uçağın bildirilen rotasının Zimbabve üzerinden geçmediğine dikkat çekti. Boeing 727 tipi yolcu uçağına pazar günü el konulduğunu belirten İçişleri Bakanı Kembo Mohadi, "Uçağın sahipleri, kargo ve mürettebat hakkında yalan bilgi vermişler. İçeride paralı asker olduğundan şüphelendiğimiz 64 kişi vardı" diye konuştu. Uçakta; bir lastik bot, askeri üniformalar, botlar, iletişim radyoları, uyku tulumları, tel kesiciler, zırh ve pusulalar bulundu. Bazı yetkililer paralı askerlerin Kongo ve Güney Afrika kökenli olduğunu söylerken, devlet televizyonu askerlerin tümünün beyaz olduğunu bildirdi.

ABD'den yalanlama ABD Dışişleri Bakanlığı, suçlamalar karşısında, uçağın Amerikan hükümetine ait olduğuna dair hiçbir kanıt olmadığını bildirdi. Pentagon Sözcüsü Binbaşı Paul Swiergosz da, "Bu bizim uçağımız değil, içindekiler de bizim vatandaşlarımız değil" dedi. Bir dönem ABD Hava Kuvvetleri'ne ait olan uçağın 1985'te bir ABD şirketi olan Dodson'a satıldığı, şirketin uçağı bir hafta önce Logo adlı bir Güney Afrika şirketine sattığı bildirildi. Zimbabve Yayın Kuruluşu ZBC, soruşturmanın muhtemelen komşu ülkelere uzadığını aktardı. Güney Afrika sivil havacılık kurumunun sözcüsü, uçağın G. Afrika'dan yasalara aykırı şekilde havalandığını söyledi. Sözcü, "Uçağın Pretoria'nın kuzeyindeki Wonderboom Havaalanı'ndan kalktığını belirledik. Oysa orası uluslararası havaalanı değil. Uluslararası niteliği olmayan havaalanından kalkarak ülkeyi terk etmek yasal değil" dedi.

Hedef ülke Afrika'nın en yoksul ülkelerinden Zimbabve'de hükümet, kapsamlı toprak reformu uygulaması ve sömürge döneminden kalma zengin beyaz çiftçilerin el koyduğu arazileri halka dağıtması nedeniyle, ABD ve İngiltere tarafından hedef alınıyor. Hükümet, IMF dayatmalarını da kabul etmiyor. ABD yönetimi, geçtiğimiz hafta Devlet Başkanı Mugabe ve diğer hükümet yetkililerine yönelik yeni yaptırımlar açıkladı. Yaptırımlar; 7 kamu şirketinin uluslararası alanda iş yapmasını engellemeyi amaçlıyor. Avrupa Birliği de, geçen ay Zimbabve'ye uyguladığı yaptırımları genişletmişti. AB; Zimbabve'ye silah ambargosu başlattı, yurtdışındaki Zimbabve devletine ait mallara el konulma olasılığını gündeme getirdi ve Mugabe dahil 95 hükümet yetkilisinin AB ülkelerine seyahat etmesini yasakladı. Zimbabve Enformasyon Bakanı Jonathan Moyo, yeni ambargolara sert tepki göstererek, "Emperyalist Washington'un cehennemin dibine kadar yolu var" demişti.