5 Mart 2004 23:00

Sanatçılar memnun ama...

Korsan yayınla mücadele için çıkartılan yasa tasarısının TBMM'de kabul edilmesi sanatçı ve yazarları sevindirirken, İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nde bilirkişilik yapan Av. Dr. Cahit Suluk, yasanın sanatçı ve yazarları daha fazla zora sokacağını belirtti. Yasanın beklentilere cevap vermediğini ifade eden Suluk, "Sanatçılar bu yasayla hayal kırıklığına uğrayacaklar. Şarkıyı ıslıkla bile çalsan telif hakkı isteyecekler" dedi.

Kronik bir sorun Korsan kitap CD, VCD ve kaset gibi materyallerin imalatının ve sokakta satışının kronik bir hale geldiğini belirten Suluk, devletin 1995 ve 2001 yıllarında yaptığı değişikliklere rağmen korsan materyallerin satışını bir türlü önleneyemediğini kaydetti. Önlenememe nedenini mahkemelerin uygulamada yaşadığı sorunlara bağlayan Suluk, şunları söyledi: "Daha önce yapılan değişikliklerle korsan materyalleri satanlar ve çoğaltanlar hakkında 4 yıldan 6 yıla kadar ağır hapis ve 50 milyara kadar ağır para cezaları ön görülürken, maddi bir eşyayı çalan bir kişi hakkında ise 6 aydan başlıyan hapis cezaları isteniyordu. Hırsızlık yapan bir insanla, fikir hırsızlığı yapan arasındaki ceza farklarını mahkemeler uygulanamaz buldular. Bu kadar ağır cezaları hâkimler vicdanlarına yediremediği için korsanlık da önlenemedi."

Organize suç olamaz İLESAM olarak tasarıya ilişkin öneri sunduklarını; ancak çok fazla dikkate alınmadığını belirten Suluk, korsanlığın "4422 sayılı Organize Suç Örgütü" kapsamına sokulmak istendiğini, ancak bunun için gerekli tedbirlerin alınmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Korsan satıcıları kimseye cebir, şiddet ya da tehdit uygulamadığı için bu suç organize kapsamına giremez. Orjinal kaseti alıp çoğaltır. Kanundaki bu hüküm nasıl uygulanacak doğrusu merak konusu. Madem bunu organize suç yapmak istiyorsunuz, o zaman tasarıya organize suçlarda aranan cebir şiddet tehdit unsurları korsanlıkta aranmayacak şeklinde yazmanız gerek. Biz bunu da kabul ettiremedik. DGM savcısı dava açtı diyelim. Bu insanlar suçun unsurları oluşmadığı için beraat edecekler. " Söz konusu yasayı abartılı bulan Suluk, uygulamada sorunların yaşanacağına dikkat çekerek, şöyle devam etti: "Kanunda girişi ücretli veya ücretsiz olsun umuma açık yerleri işletenler, eser ya da bağlantılı hak sahiplerine telif ödeyecek. Bakanlığın çıkaracağı genelgeyle bu yerler sınıflandırılacak ve tarifeler belirlenecek. Sokakta bir şarkıyı ıslıkla çalsan telif hakkı isteyecekler nerdeyse. Sözgelimi bir kişi bir televizyon kanalını belediyenin lobisinde izliyorsa, bu kanal benim yayınlarımı kamuya açık yerlerde yayınlıyorsun diyerek telif hakkı isteyebilecek. İşi buralara kadar getirmenin bir anlamı yok. Siz daha temel sorunları çözemediniz; ki lüks işlerle uğraşıyorsunuz. Bunlar korsanlıkla mücadeleye engel olur. İnsanlar bu yasaya inanmazlar bile" diye konuştu.

'Sanatçılar için hayal kırıklığı' Hukuk tekniğinin tasarıya yansımaması nedeniyle uygulamada sorunlar yaşanacağını ifade eden Suluk, "İlgili alan uzmanlarından görüş alınmadığı için bu tür garip düzenlemelerle karşı karşıyayız" dedi. Yasanın yürürlüğe girmesiyle sorunun çözüleceğini düşünerek kaset, CD ve kitaplarını piyasaya sürmeyi bekleyen sanatçılarada seslenen Suluk, "Sihirli değenek gibi yasa yürürlüğe girince sorunun çözümleneceğini beklemesinler, böyle bir şey olmayacak kanatindeyim ama bir mesafe alınacak. Aksaklıklar nedeniyle ciddi bir hayal kırıklığı da olabilir" şeklinde konuştu.


Yasadaki eksikler
  • Belediyeler, satışa izin vermeyerek, korsan materyallerin bulunduğu tezgâhları toplayarak ilgili savcılığa teslim edecek. Daha önceleri şikâyet etmek ve savcıyı devreye sokarak toplatma kararı alınmak gerekiyordu. Belediyeler kendi sınırları içerisinde satıştan işgal harcı almayarak satışı meşrulaştırmayacak. Ancak, savcılık hak sahibinin şikâyeti olmadıkça dava açamaz. Savcının hak sahibine şikâyetçi olup olmadığını sorması gerekiyor. Mevzuatta böyle bir şey yok. Savcılığa materyaller verildikten sonra film burada kopuyor. Bunun metne geçmesi lazımdı.
  • Radyo, televizyon gibi yayın kuruluşlarının yayınlarında kullandığı eserlerle ilgili olarak hak sahiplerine ödeyecekleri telif ücretleri bir prosedüre bağlanacak. Ancak oldukça karmaşık olan bu prosedür, yayın kuruluşları ile hak sahiplerini karşı karşıya getirebilecek potansiyele sahip.
  • İnternet, hatta cep telefonuyla eser kullanımı da telif ödemeye bağlanacak.
  • Girişi ücretli veya ücretsiz olsun umuma açık yerleri işletenler, eser ya da bağlantılı hak sahiplerine telif ödeyecek.
  • Sinema ve müzik eserlerinin denetimini yapan Denetim Kurulu'nda bulunan Mili Güvenlik Kurulu'ndaki temsilci çıkarılacak ve kurul sivilleşecek.
  • Eser sahipleri ve bağlantılı hak sahipleri kendi aralarında meslek birliği kurabilecek. Kurulacak meslek birlikleriyle hak sahiplerinin haklarının korunması ve alınan telif ücretlerinin adil bir şekilde bölüştürülmesi Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca denetlenecek.
  • Eserlerin tespit, çoğaltma ve dolumunun yapıldığı materyalleri üreten veya satışını yapan yerler Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca ücret karşılığında sertifikalandırılacak, sınıflandırılacak ve telif ücreti alınacak.
  • Korsanlık organize suçun unsurlarını taşıyorsa DGM'de yargılama yapılabilecek.
  • Sokakta korsan materyalleri satanlara 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya 5 miyardan 50 milyara kadar para cezaları öngörülmektedir. Üretenlerin ise 2 ile 4 yıl arası hapis ya da 50 milyar ile 150 milyar arası para cezasıyla yargılanmaları öngörülmüştür."


    Cezmi Ersöz (Yazar): "Korsancılıkta büyük rantlar dönüyor, trilyonluk bir alan. Kitap sektörünün yüzde 60'ı korsana bağlı. Hükümetin korsan konusunda duyarlı olduğunu ben gördüm. Yayınevleri de kendilerine çeki düzen vererek uygun fiyatlarda kitaplaştırmalar yapsın ve dağıtım sorununu çözsün. Yayınevleri bir araya gelerek ucuz kitap nasıl üretilir meselesini gündeme getirsinler. Okura da parası azalan, bütçesi dar olan okura da destek olup anlayışlı olsunlar. Bu yasanın uygulanıp uygulanmayacağını bekleyip göreceğiz." Kadri Yurdatap (Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği -SESAM- Başkanı): "Yasayı çıkarmak değil, uygulamak mühim. Yasaya bağlı yönetmeliklerin bir an önce hazırlanması gerekir. 2001 yılında yapılan değişikliklerin getirdiği yanlışlıkları düzeltmek amacıyla bir sürü tedbir konuldu. Gerek sinamacıların, gerek müzik ve edebiyatçıların önerileri tam bir mütabakat halinde çıkan bu yasada var. Bu yasa şu an yeterlilik gösteriyor. Fikir eserinin karpuz-kavun gibi sokakta at arabasında satılmaması lazım. Bize düşen görev fiyatları düşürerek, cazip hale getirmek." Cahit Berkay (Müzisyen): "Bu yasanın bu şekilde çıkması için büyük mücadele verdik. Önemli olan bu yasanın uygulanabilmesi, işte o nasıl olacak bunu göreceğiz. Birçok yasa çıkıyor ama uygulanmıyor. Umarım gerektiği gibi uygulanır ve sanatçıların mağduriyeti ortadan kalkar. Türkiye'de çok başlılık var. Telifden pay alan değişik meslek gurupları var, yorumcu var, yapımcı var bu çok başlılık başlı başına sorun ve bunların bir çatı altında toplanmaları gerekiyor. Telif tahsilinde çok başlılık bu yasayla önlenemedi maalesef. Uygulamada büyük bir rahatsızlık yaratacak. Bir kahvehane açıyorsanız telif konusuyla ilgili o mekânın müzik kullanma iznini kimden alacak belediyeden mi alacak, Kültür Bakanlığı'ndan mı alınacak. Kontrolü kim yapacak. Uygulamada nasıl olacağını göreceğiz. Bu yasanın çıkması sanatçıların lehine olan bir şey, sanatçının haklarını korumayı amaçlıyor. Halkında telifle ilgili insanlar mağduriyetin farkında asıl bu yatıyor yasanın çıkışında. Bu engelenecek bu çok açık. Telifle ilgili halkın bilinçlendirilmesi gerekiyor. Aldığı kaseti, sadece arabasında ya da sadece evinde dinleyebilirsiniz. Halka açık ticari yerlerde kullanmaya kalktığınız zaman bir telif hakkı doğuyor. Halkın bu telifi ödemesi gerekiyor. İyi bir yasa ama bir takım eksiklikler var bunlarda ileri ki zamanlarda tamamlanabilir." Ali Rıza Binboğa (Müzik Eseri Sahipleri Meslek Birliği -MESAM- Başkanı): "Korsan zaten şu anda yasal olarak üretilen her şeyin yüzde 80'ini alıp götürüyor. Yüzde 20 ile bile mekanik çoğaltılan her şey CD, DVD kasetin fiyatları geçen seneden bu yana yüzde 50 oranında düşürülmüştü. Ama bu hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü sizin düşürdüğünüz seviyeden daha da aşağıya yine korsan fiyatlar düşürülüyor. Sertifikası olmayan insanların satışını önlemek, ihracatla ilgili çoğaltmalara neden olan materyallerin izinsiz götüren insanların kaçakçılıkla nitelendirilmesi gibi ve burada ki cezaların uygulanması gibi çok caydırıcı önlemler var. Cezalarda uygulanabilir hale gelmiştir. Korsan belirli bir süre içerisinde tamamen yok olmasa bile çok önemli azalma gösterecektir. Korsanlıkla ilgili çok önemli bir mücadeleye başlanıyor. Bu mücadeleyle önlenebileceğini düşünüyoruz. satışlar normal seyrine giderse insanlar daha ucuz bir şekilde legal olan materyalleri alıp tüketeceklerdir." Atıf Yılmaz Yönetmen: "Korsan satışlar bir miktar da olsa önlenebilir. Her zaman yasaklar engellenmeyebilir. Ama ceza uygulansa da zaman içerisinde azalacaktır. Toplumunda korsan yayın almaması açısından biliçlendirilmesi lazım. Korsanın cazip gelmemesi için fiyatlarda kâr amaçlı davranmamak lazım. Önemli farklar olursa ister istemez yine halk korsan satışa yönelecektir."

  • Evrensel'i Takip Et