28 Ocak 2004 23:00

Köprü olmak istedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Stratejik ve Uluslararası Etüdler Merkezi'nde (CSIS) yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yeni stratejik vizyonunu anlattı. ABD'nin küresel konseptiyle "kader birliği yapmış" bu vizyonun temel işlevinin, doğu-batı arasında bir köprü vazifesi olduğunu söyledi. ABD'den tek beklentilerinin ise Irak'ın bütünlüğü için Kürtler'e baskı yapması olduğunu ifade etti. CSIS'daki toplantıya şirket temsilcileri, istihbarat yetkilileri ve starteji uzmanları katıldı. Şirketler özelleştirme ve yabancı yatırımlar konusunda sorular sorarken, istihbarat ve strateji uzmanları da Irak ve özellikle Kıbrıs üzerinde durdular. Erdoğan bu üç konuda da ABD ile işbirliğinin sürdürüldüğü, gerekirse daha fazla adım atmaya hazır oldukları mesajını verdi. Erdoğan'ın Irak, Kıbrıs, terör ve ekonomik ilişkiler konusundaki temel vurguları şöyleydi:


HAZAR'DA KÖPRÜYÜZ Ortadoğu'nun yanı sıra Hazar havzasındaki hidrokarbon kaynaklarının değerlendirilerek, uluslararası pazarlara taşınması ihtiyacı Türkiye'yi bir enerji koridoru haline getirmiştir. Beklentimiz, Amerikan firmalarının bu alanda Türk partnerleriyle daha fazla ortak yatırım gerçekleştirmesidir. Eminim ki, ülkemizin bu terminal konumu, yeterli olduğu ölçüde takdir edildiğinde yerli yabancı tüm aktörler için bir cazibe unsuru oluşturacaktır.


KIBRIS'I ÇÖZECEĞİZ Kıbrıs, Türkiye'nin AB'ye girmesinde siyasi bir kriter değildir. Bir faktör durumdur. Kıbrıs'ta garantör ülke sıfatıyla bir çözümden yanayız. Annan Planı referans alınarak çalışma başlatılmalı. Türkiye'nin üstüne düşeni yerine getirmesinin ardından Aralık 2004'de karar AB'ye ait olacak. Mesela Güney Kıbrıs nasıl bir tutum takınacak? İlgili ülkeler ne yapacak? 40 yıldır süren ambargo kalkacak mı? Bunun insan haklarıyla izahı mümkün değil. Süreç 1 Mayıs, biz onu zorluyoruz. KKTC'de de bu atmosfer var. Temennimiz bir an önce çözmek.


DİNİ DEĞİL, DİNCİ TERÖR Bizim dinimizin terörizme yönelik açık kapısı yok. Bedelini İslam ödemez. Yapılan İslam dışıdır. Türkiye, güvenle ve kendi toplumsal dinamikleri, toplumsal mutabakat ile 3 Kasım seçimleri sonrası heyecanını yakalamıştır ve bu heyecanı dünyanın diğer yerlerine yaymaktadır. İstanbul'daki terör saldırılarının failleri çok kısa sürede yakalandı. Bu teröristlerin bağlantılarını bulma çalışmaları sürüyor. Dinci terör olduğu ortada. Fakat dini terör değil. Hiçbir semavi din terörizme destek vermez.


KÜRTLER'E BASKI YAPIN Kuzey Irak'taki gelişmeler konusunda ABD'den daha fazla güvence bekliyoruz. Stratejik ortak olarak bunu beklemek en büyük hakkımız. Kürt devleti yaklaşımını sağlıklı bulmuyoruz. Irak'ın toprak bütünlüğü korunmalı. Irak'ta asker rotasyonunun İncirlik üssünden yapılmasına Türkiye müsaade etti. Biz stratejik ortaklığın devamını temenni ediyor


ORTAMI HAZIRLADIK Vergi teşvikleri, serbest bölgeler, azaltılmış bürokratik işlemler gibi unsurlar, yabancı sermaye girişinde tayin edici olmayan fakat nispi kolaylık getiren yönlendirici faktörlerdir. Belirleyici unsurlar ise ekonomik ve siyasi yönden istikrarlı, dinamik bir pazarın varlığıdır. 3 Kasım 2002 seçimleri sonrası ortaya çıkan tablo, Türkiye'de tüm bu koşulların yerine getirilmesi için uygun ortamın hazır olduğunu göstermektedir.


Türkiye'ye yön verelim Amerikan National Review dergisinde yayınlanan bir yazıda da, ABD Başkanı George Bush'un, Erdoğan'a, "Türkiye'nin geleceği Irak'ta değil, Avrupa Birliği'nde" mesajını vermesi gerektiği yorumu yapıldı. Washington'daki düşünce kuruluşu Nixon Center'ın uzmanlarından Zeyno Baran ve Demokrasi Savunma Vakfı kuruluşunun araştırma direktörü Andrew Apostolu'nun yazdığı yorumda, önemli bir müttefikin yeni bir stratejik yön tayin etmesinde ABD'ye yardımcı olma fırsatı doğduğunu yazdı. Dergideki yorumda, Erdoğan'ın, belli endişelerden oluşan bir listeyle Washington'a geldiği, terörizm çabalarına ve Türkiye'nin AB üyeliğine destek isteyeceği, Irak'ın geleceği konusundaki endişelerini dile getireceği ve Kürtler'in özerkliğine karşı tutumunu ifade edeceği belirtildi.

Evrensel'i Takip Et