1 Ekim 2011 11:34

Barışa vesile olsun

TBMM yeni dönemine özel oturumla yapılan açılışın ardından başladı. Açılış töreni saat 14.00’de Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla başladı. Siyasi parti temsilcilerinin de katıldığı bu törenin ardından Meclis Genel Kurulu saat 15.00’de özel gündemle toplandı. Törene, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ve kuvvet komutanları, YÖK, Anayasa Mahkemesi başkanları ile diğer yüksek yargı mensupları ve bürokrasiyle birlikte yabancı elçi ve temsilcileri de katıldı. Meclis Genel Kurulu'nda tüm masalara önceden Meclis Başkanı Çiçek’in hediyesi Jerbera adlı çiçekler bırakıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından konuşan Meclis Başkanı Cemil Çiçek, yeni Meclis’in en önemli gündem maddesinin Anayasa değişikliği olacağını söyledi. 1982 Anayasası’nın sayısız kere değiştirilmesine rağmen, ‘darbe anayasası’ imajını üzerinden atamadığını belirten Çiçek, her kesimin toplumsal mutabakata dayalı yeni bir anayasa istediğini söyledi. Her kesimin, özgür ve aktif katılımı ve uzlaşma ile bir anayasa yapılması gerektiğini belirten Çiçek, seçimlerde de bu vaadin dile getirildiğini hatırlattı. Bütün dünyada anayasa yapımının zor bir süreç olduğunu belirten Çiçek, içtüzüğün değişmesi gerektiğini de savundu.

TUTUKLU VEKİLLER İSİMLERİYLE YER ALDI

Konuşmalar yapılırken, BDP’li vekiller, 5 milletvekili arkadaşlarının tutuklu olmasını isimlerinin yazılı olduğu kağıtları masalarına koyarak protesto ettiler. BDP’liler sadece tutuklu vekilleri değil, vekilliği düşürülerek elinden alınan Hatip Dicle’nin ismini de yazarak, Meclis’e taşıdı.

GÜL NASIL BİR ANAYASA İSTEDİĞİNİ ANLATTI

Daha sonra Meclis Genel Kurulu’na seslenen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 30 sayfalık konuşma metnini okudu. Gül’ün konuşmasında en geniş yeri anayasa değişikliği aldı. İstisnasız tüm kesimlerin, yeni bir anayasa yapma iradesi ve düşüncesini taşıdığını belirten Gül, “Çünkü herkes yürürlükteki anayasanın ihtiyaçlarımıza cevap vermemesinden, Türkiye’nin demokratik zenginliklerini yok saymasından rahatsızdır” dedi. Gül bu nedenle, "temsil gücü ve meşruiyeti yüksek, sorumluluğu ağır” bu Meclis'ten halkın beklentilerinin de aynı ölçüde büyük olduğunu söyledi. Meclis’in Kurtuluş Savaşı’nın en zor şartlarında bile sivil bir anayasa yapabildiğini dile getiren Gül, 1921 ve 24 anayasaları dışındaki anayasaların, askeri dönemlerin ürünü olduğunu hatırlattı.

Bugüne kadar ki Anayasaların, özgürlükler konusunda şüpheci ve katı, sınırlamalar konusunda geniş ve esnek bir dil benimsediğini vurgulayan Gül, bugün yapılması gerekenin ise tam tersi olduğunu ifade etti. Gül’ün “hukuk, siyasi üstünlük mücadelesinin bir aracı değildir” sözü CHP’li Engin Altay tarafından alkışlanırken, “Devletin birliği ve bölünmez bütünlüğü, temel siyasi perspektiğimiz ve tartışmaya açık olmayan ilkemizdir” sözü de AKP’liler tarafından alkışlarla karşılandı.

Gül de Çiçek gibi son dönemde artan ölümlere “terör hiçbir davaya hizmet etmez, edemez” diyerek yer verdi.

SURİYE VE İSRAİL'E ELEŞTİRİ

Uzun uzun ekonomik krizlerin nedenlerine ilişkin tespitler yapan Gül, Türkiye’nin ise istihdam yaratan bir büyüme gerçekleştirdiğini ileri sürdü. Ancak Cumhurbaşkanı halkın tasarruf eğiliminin düşük olmasının bir zaafiyet yarattığını iddia etti. Başbakan Erdoğan’ın metin üzerinden çizerek dinlediği Gül, hükümete övgüler dizmekten de geri durmadı. Kadın vekillerin sayısının son seçimde artmasından olumlu söz eden Gül, kadına yönelik şiddeti kadın vekillerin katkısıyla ve kızların eğitimi ile çözeceklerini ifade etti.

Anayasadan sonra en geniş yeri dış politikaya veren Gül, Arap ülkelerindeki ayaklanmalara da “Yıllarca baskı, korku, işgal, yoksulluk ve yolsuzluğun kıskacında acı çeken bölge halklarının nihayet kendi geleceklerini ellerine almaya ve tarihi yakalamaya karar verdiklerini” söyledi. Arap ülkelerindeki halkların mücadelesine her türlü desteği vereceklerini belirten Gül, Suriye hükümetini de eleştirmekten geri durmayarak, “Kendi halkına karşı baskı ve şiddet kullanmayı sürdüren Suriye yönetimine güvenimiz kalmamıştır” dedi. İsrail’i de eleştiren Gül, “Filistin Devleti’nin kuruluşunu işgal, zorbalık ve toprak gaspıyla engellediği; işgal ettiği Arap topraklarından çekilmediği sürece İsrail’in gerçek barış ve güvenliğe ulaşması imkansızdır” dedi.

Cumhurbaşkanı’nın konuşmasının ardından BDP ve Blok milletvekillerinin yemin töreni gerçekleşti. Başbakan Erdoğan ve kabine üyelerinin büyük çoğunluğunun bulunmadığı yemin töreninde isimleri okunan milletvekilleri kürsüye çıkarak yemin etti. Meclis genel kurulu 4 Ekim Salı günü saat 15.00’de toplanmak üzere kapatıldı. (Ankara/EVRENSEL)


DEMİRTAŞ: BARIŞ İÇİN MECLİS’TEYİZ

Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku ve BDP milletvekilleri saat 13.00’de BDP Genel Merkezi’nde bir araya gelerek açılış töreni ve yemin için Meclise, toplu halde gitti.

TBMM girişinde bir açıklama yapan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Yeni yasama yılı her şeyden önce tüm halkımıza hayırlı olsun. Ancak bugünkü gazetelerde yazdığı gibi Meclis maalesef tam kadro toplanmıyor. Hatip Dicle yok, 8 tutuklu vekil yok” dedi. Tutuklu vekillerin bugün Meclis’te olabilmesi için hükümetin hiçbir gayret göstermediğini belirten Demirtaş, “Biz her şeye rağmen bugün buradayız. Meclis’in kapısından, vekil adaylarımızın veto edildiği dönemde öldürülen Halil İbrahim Oruç için, inandığımız tüm değerler için, halklarımızın barış, eşitlik ve demokrasi içinde bir arada yaşayabilmesi için giriyoruz” şeklinde konuştu. “Bizler Türkiye’nin bütün ezilenleri için Meclis’teyiz. Halklarımızın bize verdiği görevle buradayız” diyen Demirtaş, “Burada oluşumuz kimsenin lütfu değildir” dedi. Bugün Meclis’e yakın geleceğe dair büyük umutlarla gidemediklerini de dile getiren Demirtaş, “Bu Meclis savaş tezkerelerini çıkaran değil, barış projeleri üreten bir Meclis olmalıdır” dedi.


Öte yandan BDP Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana da 17 yıl aradan sonra Meclis’teydi. Zana ve diğer DEP milletvekillerinin 2 Mart 1994’te dokunulmazlıkları kaldırılmış ve vekiller yaka paça gözaltına alınmıştı. Zana daha sonra tutuklanarak 11 yılını cezaevinde geçirmişti.

Öte yandan cezaevinde tutuklu bulunan BDP Milletvekilleri Selma Irmak, Faysal Sarıyıldız, Gülser Yıldırım ve İbrahim Ayhan ile Van Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş’ın kayıt dosyaları ise vekaletle 3 Ekim Pazartesi günü Meclise iletilecek.


KÜRKÇÜ'DEN 10 KARANFİLLİ YEMİN

68 gençlik kuşağı öncülerinden Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, kürsüye Kızıldere'de öldürülen 68 kuşağı önderlerinden Mahir Çayan ve arkadaşlarını simgeleyen 10 karanfil rozetiyle çıktı. Kürkçü, yeminini ettikten sonra ise sağ eline rozetinin üzerine koyarak, kürsüden ayrıldı.

İSA GÖK BOYKOTU SÜRDÜRDÜ

CHP Mersin Milletvekili İsa Gök meclis boykotunu sürdürürken BDP Batman milletvekili Bengi Yıldız da yemin törenine katılmayan bir diğer isim olarak dikkat çekti.


MECLİSTE 4 GRUP OLDU

BDP ve Blok vekillerinin yemin etmesiyle birlikte Mecliste grup sayısı 4’e çıktı. BDP Grubu 4’ü tutuklu (Selma Irmak-Şırnak, Faysal Sarıyıldız-Şırnak, Gülser Yıldırım-Mardin ve İbrahim Ayhan-Urfa) olmak üzere toplam 29 milletvekilinden oluşuyor.

Emek, Demokrasi ve Özgürlük Blokundan seçilen Ahmet Türk (Mardin), Leyla Zana (Diyarbakır), Aysel Tuğluk (Van) ve Kemal Aktaş (Van) ise siyaset yasakları nedeniyle bağımsız olarak TBMM’de yer alacaklar.

Yine Blok vekili olarak seçilen EMEP Eski Genel Başkanı Levent Tüzel bağımsız, bloktan seçilen Şerafettin Elçi ise KADEP vekilleri olarak TBMM’de yer alacaklar.

Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku bir bütün olarak Mecliste, Hatip Dicle’nin vekilliğinin düşürülmesinin ardından 35 milletvekili ile temsil ediliyor. (Ankara/EVRENSEL)