2 Aralık 2003 22:00

Tunus rejimi zorda

Tunuslu insan hakları savunucusu, Avukat Radia Nasravi'nin sürdürdüğü açlık grevi uluslararası alanda yankı yaratıyor. Devlet Başkanı Ben Ali'nin başında olduğu diktatörlüğün baskılarına karşı 15 Ekim'de açlık grevine başlayan Nasravi'nin eylemi, Birleşmiş Milletler ve Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın gündemine geldi. BM İnsan Hakları Özel Temsilcisi Ghilane Gilainie, Nasravi'nin durumunu yakından takip ettiklerini belirtti ve Tunus hükümetinin, Nasravi'ye kulak vermesi gerektiğini ifade etti. Emeğin Partisi (EMEP) de, Tunus hükümetini Nasravi'nin taleplerini yerine getirmeye çağırdı.

Chirac'a çağrı Fransa Komünist Partisi (FKP), Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ı Tunus hükümeti nezdinde girişimde bulunmaya çağırdı. FKP Genel Sekreteri Marie-George Buffet, Chirac'a yazdığı mektupta, Nasravi ve ailesinin muhalif tutumları nedeniyle baskıya maruz kaldığını hatırlattı. FKP lideri, Nasravi'nin taleplerinin kabul edilmesi için, Chirac'ın Tunus hükümeti nezdinde girişimde bulunması gerektiğini vurguladı. FKP senatörü Robert Bret de, Nasravi'yi evinde ziyaret ederek dayanışmasını iletti. Bret, Nasravi'nin eylemiyle Ben Ali rejimi etrafında örülen sessizlik duvarının yıkıldığını söyledi. Fransa Cumhurbaşkanı Chirac; bugün Mağrip ülkeleri (Cezayir, Fas, Libya, Moritanya ve Tunus) ile Güney Avrupa'dan 5 ülkenin (İtalya, İspanya, Fransa, Portekiz ve Malta) yer aldığı "5+5 Diyaloğu" toplantısı için Tunus'ta olacak.

Vekillerden ortak metin Avrupa Parlamentosu'nda yer alan bazı siyasi partiler de, Jacques Chirac'ı Nasravi için acil müdahalede bulunmaya çağırdılar. Yeşiller Grubu, Avrupa Özgür İttifakı; Avrupa Sol Birlik Grubu, Kuzey Yeşil Sol Grubu, Avrupa Sosyalist Partisi Grubu, Meclis'teki Komünist ve Cumhuriyetçi Grup ile Senato'da Cumhuriyetçi ve Yurttaş Komünist Grubu'ndan 43 milletvekili, Chirac'a çağrı yaparak, Tunus'a gittiğinde Nasravi'nin durumunu gündeme getirmesini talep etti. Fransız Sosyalist Partisi de, Tunus hükümetini insan haklarına saygılı olmaya çağırdı. Nasravi'nin durumunun endişe verici olduğunu bildiren Sosyalist Parti, Fransa'nın konuya ilgi göstermesini istedi. Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, bu taleplere verdiği cevapta, Nasravi'nin durumunu dikkatle izlediğini ve Tunus hükümetiyle sorunu ele aldığını bildirdi. Fransa Dışişleri Bakanı Sözcüsü Cecile Pozzo di Borgo da, gerekli hassasiyetin gösterildiğini belirterek, Tunus makamları nezdinde girişimlerin sürdüğünü ifade etti.

Dayanışma büyüyor Paris ve Haut de Seine Baroları, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu, Uluslarası İnsan Hakları İzleme Örgütü, Belçika ve Fransa'dan Sınır Tanımayan Avukatlar Derneği, Uluslararası Af Örgütü ile Özgürlük Derneği'nden kalabalık bir heyet, Tunus'a gelerek Nasravi'yi ziyaret etti. Heyetin Tunus hükümetiyle görüşme talebi ise sonuçsuz kaldı. Değişik ülkelerden Nasravi'ye destek ziyaretleri devam ederken, Avrupa ve Kanada'da bulunan Tunuslu emekçiler de yaptıkları eylemlerle Ben Ali rejimini protesto ettiler. Tunus İşçileri Komünist Partisi, İlerici Demokratik Parti, İş ve Özgürlükler İçin Demokratik Forum, Cumhuriyet İçin Kongre, ve Ettacdid Hareketi tarafından yapılan ortak açıklamada, Nasravi'ye destek sunuldu. Kadın avukatlar da önümüzdeki günlerde süresiz açlık grevi başlatmaya hazırlanıyor. Tunus cezaevlerindeki bazı siyasi tutuklular ise, Ben Ali rejiminin baskılarını protesto etmek için başlattıkları açlık grevini sürdürüyorlar.


Colin Powell'a öfke Tunuslu muhalif partiler ve insan hakları kuruluşları, ülkeyi ziyaret etmeye hazırlanan ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ı "hoş karşılamayacaklarını" ilan ettiler. Powell ise; Tunus, Fas ve Cezayir'i ziyaret edeceği iki günlük gezisine dün başladı. Önceki gün başkent Tunus'ta düzenlenen bir toplantıda, ABD'nin Irak ve Filistin'de izlediği politikalar protesto edildi. Toplantıda konuşan Tunus Komünist İşçi Partisi lideri Hamma Hammami, "Bu ziyaret, Irak işgaline karşı çıkan, Irak halkının direnişini ve Filistin intifadasını destekleyen Tunus halkının yurtsever duygularına karşı bir hakaret, bir provokasyondur" değerlendirmesini yaptı. Ülkedeki tek bağımsız insan hakları örgütü olan İnsan Hakları Ligası'nın lideri Muhtar Traifi de, "Powell'a hoşgeldin demiyoruz. Çünkü ABD Irak'ı işgal etmiştir, İsrail'in Filistinlileri öldürmesine verdiği desteği de sürdürmektedir" dedi. Traifi, ABD'nin "Ortadoğu'da demokrasi" çağrılarını hatırlattı ve "Biz Arapların demokrasiye ihtiyacı var, ama Amerikan damgalı bir demokrasiye değil. O demokrasi, Irak'ta olduğu gibi tanklarla geliyor, insanları öldürüyor" diye konuştu. İlerici Demokratik Parti lideri Necip Şabbi de, Iraklı direnişçilere tam destek verdiklerini ilan etti. Şabbi, "Direniş, Amerikan hükümetinin iddia ettiği gibi terörizm değildir" diye konuştu. Demokrasi Kongresi liderlerinden Abdül Rauf Ayadi de benzer bir konuşma yaptı. Ayadi, ABD'nin "Arapları Amerikanlaştırmak" istediğini söyledi.


SAĞLIK DURUMU KRİTİK 15 Ekim'den bu yana açlık grevinde olan Nasravi 14 kilo kaybetti. Oldukça zayıf düşen Nasravi böbrek yetmezliği ve kalp problemi yaşıyor. Nabzı düzensiz atan Nasravi'nin doktorları endişeli. Tunus Barolar Birliği Başkanı Beşir Esid bir açıklama yaparak, açlık grevinin doğuracağı sonuçlardan Tunus hükümetinin sorumlu olacağını söyledi. Tunus hükümeti, ülkede demokrasi ve özgürlükler olduğunu savunarak, Nasravi'nin taleplerini yerine getirmeye yanaşmıyor. Avukat Nasravi'nin evi ve bürosu sürekli siyasi polisin denetiminde. Bürosu defalarca basılan ve dosyaları çalınan Nasravi'nin evi de kundaklanmak istenmişti. Savunma görevini de yerine getiremeyen Nasravi'nin müvekillerine de gözdağı veriliyor. Nasravi, yaptığı şikâyetlerin dikkate alınmasını, ciddi bir soruşturma açmasını talep ediyor. Evrensel'e eylemiyle ilgili bilgi veren Nasravi, tüm zorluklara rağmen talepleri kabul edilene kadar eylemini sürdürmeye kararlı olduğunu belirtti. Ülkedeki emekçilerin ve ilericilerin aynı sorunları yaşadığını hatırlatan Nasravi, mücadelesinin tüm Tunus halkı için olduğunu söyledi.

Evrensel'i Takip Et