12 Nisan 2003 21:00

ABD toplu kültür katliamı yapıyor

İlk üretimin, tarımın, hayvancılğın yapıldığı; ilk kentin, ilk devletin ortaya çıktığı Mezopotamya toprakları, uzun zamandır ABD tarafından bombalanıyor. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prehistorya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, ABD'nin yaptığına "toplu kültür katliamı" adını veriyor. Irak topraklarının, insanlığın ortak kültür mirası açısından son derece önemli olduğuna dikkat çeken Özdoğan, "Bu topraklarda, insanlığın bu günkü düzeye gelmesinin aşamalarını içeren bilgiler var. Yok edilirlerse bir daha yerine koymak mümkün olmayacak" diye konuşuyor. Irak topraklarının dünya kültür mirasına nasıl bir katkısı var? Mezopotamya dediğimiz bölgede kurulan Irak'ın çok büyük bir önemi var. Her geçmiş değerlidir, ancak bazı yerlerin özel bir önemi vardır. Bunlar insanlığın gelişme, dönüşme noktalarıdır. Bunları anlamak, bugüne nasıl geldiğimizi anlamak anlamına geliyor. Mezopotamya bu dönüm noktalarının en önemlilerinin yaşandığı yerdir. İlk köylerin, ilk paranın, ilk üretim devriminin yaşandığı yerdir. M.Ö 11 binle 6 bin arasında çok önemli dönüşümler yaşanmış bu topraklarda. İlk üretim, çiftçilik, hayvancılık, köy yaşantısı. Bu sadece yaşam şeklinin değişmesi değil, sosyal kurumların da endüstri devrine kadar gelen değişiminin tetiklenmesi anlamına geliyor. Mezopotamya'yı da içine alan o bölgede, bugün bile bilinmeyen çok şey var. Daha çok bilgiye ulaşmak için arkeoloji çalışmalarının, araştırmaların sürdürülmesi gerekiyor. 1960-70'lerden sonra başlayan araştırmalar henüz tamamlanmamış. Irak'taki kültürel mirasa, sadece müzelerde görülen eserler olarak bakmamak lazım. Mesela, kentlerin ortaya çıktığı yer yine burası. Uruk gibi herkesin bildiği çok önemli merkezler var. Ancak Uruk'un, yüzde 15-20'si kazılabildi. Geriye kalan kısmı yok edilirse, yerine koyma imkânı hiç olmayacak. Devlet ilk bu topraklarda ortaya çıkmış. İlk ticaret, bürokrasi yönetim biçimi gibi öğeler bu bölgede gelişmiş. İlk imparatorluklar, çıkarları başka ülkelerde olan teşkilatlatlanmalar da bu bölgede. Hâlâ tamamlanmamış birçok soru var. İnsanlığın bugünkü düzeye gelmesinin aşamalarını içeren bilgi o topraklarda. Yani, henüz açığa çıkarılmayan tarih de tehdit altında. Toprak üzerindeki de ortak bir mirastır ve yıkılırsa çok büyük kayıptır. Ancak ileride fotoğraflarına bakıp anlatabilirsiniz. Henüz araştırılmamış, var olduğu bilinen bilginin tamamen yok olması tarihi silmektir. Irak'taki kültür mirasını üçe ayırmak gerekiyor: Ortak kültürle ilgili, anıtlar, müzelerdeki eserler, kitap gibi görsel malzemeler. Görsel bilincin parçaları. Irak Müzesi bu eserlerle doludur. Savaş sırasında bunları kaldırıp koruyacağınız yer yok. Kosova'da, Balkanlar'da, Kafkaslar'da da yaşandı benzer şeyler. Bir diğeri ortak mirasın parçaları; araştırılmamış olanlar, toprak altındakiler. Üçüncü ve hep gözardı edilen bir faktör var; yaşayan bilgi. Iraklı bir köylünün hafızasındaki bilgi, uzmanların, zanaatkârların kafalarındaki bilgi. Bu üç faktörü de birlikte düşünmek gerekiyor. Üçü birden yok ediliyor. Irak düz bir coğrafyaya sahip. Ancak çok sayıda kazılmamış höyük var. Bu düz coğrafyada tek çıkıntı höyükler. En ufak bir manevrada bile buralar tahrip olabilir. Tankı saklayacak başka yeriniz yoksa höyüğü kazıp içine sokarsınız. Dünyanın en akıllı bombalarıyla bile savaşsanız tarihi yok edersiniz. Sadece "bu eser, bu yapı" diye ayırmadan söylemek gerekir ki, savaş her şeyi yok eder. Savaş sırasında kültür varlıklarını korumaya yönelik sözleşmelerin de yaptırım gücü kalmıyor herhalde? Anlaşmalar, yasalar, tüzükler hepsi çok güzel. Lahey Sözleşmesi var. Türkiye'nin, Irak'ın imza attığı bir sözleşme. Bu sözleşme, savaş zamanlarında kültürel mirasın korunmasını içerir. ABD buna imza atmamıştır. Uluslararası anlaşmalara göre, kültür varlıkları işaretlenir ve bu eserler savaş durumlarında korunur. Bence bu tamamen insanların kendisini aldatması. En akıllı bombalarla yapılan savaşlarda bile bunları korumaya imkân yok. Diyelim ki, her iki taraf ta savaş sırasında höyüklere zarar vermeme konusunda çaba gösterdi. Yine de koruyamazsınız. Çünkü, bir kültür varlığının korunması orada yaşayan toplumun ekonomik refahıyla da bağlantılıdır. Düzen ister, kurumsal plan ister. Ekonomik ve sosyal düzen bozulduğu zaman, insanların en kolay saldırdığı şey kültür varlıklarıdır. Her şey yağmalanır. Savaş bittikten sonra da güven ortamı kurulması uzun sürer, insanlar aç kalır. Karnın açsa; ya müzeyi soyacaksın ya da höyüğü. Türkiye'de definecilik neden bu kadar yaygın? İkinci Dünya Savaşı'nda, savaşan tarafların hükümetleri kültür varlıklarını korumaya özen göstermişse de subaylar müzeleri soymuştur. Özel koleksiyonlar yıllar sonra başka yerlerde piyasaya çıkmıştır. Savaşın iyi bir tarafı yok. Bir bilim adamı olarak, ABD'nin şu anda Irak'ta yaptığına ne isim veriyorsunuz? Amerika'nın şu anda yaptığı; toplu kültür katliamıdır. Bunu her savaş için söyleyebiliriz. Savaşın olduğu bir yerde kültür varlıkları korunamaz. Yukarıda saydığım üç unsur; müzelerdeki eserler, açığa çıkarılmamış bilgi ve insan hafızasındaki bilgi yok edilir. Savaş teknolojisi ilerledikçe tahribatın boyutu da artıyor. Bomba düştüğü yerde metrelerce büyüklükte çukur açıyor. Bir grup bilim adamı bir araya gelerek bildiri yayımladınız ve Irak'taki saldırının kültür mirasına zarar verdiğini söylediniz. TBMM'ye gidip milletvekilleriyle görüştünüz. Bundan sonra ne yapacaksınız? Söylemeye devam edeceğiz. İnsanlar bunun bilincine varıncaya kadar söyleyeceğiz. Bilim adamlarının çizgisiyle, devlet politikalarını götürenlerin çizgisinin birbirine örtüştüğü bir dünya henüz kurulmadı. Geçtiğimiz günerde Meclis'te bir toplantı yapıldı. Katılım şaşırtacak kadar iyiydi ve milletvekilleri Irak'taki kültür varlıkları için duyarlılıklarını beyan ettiler. Savaşların kültür mirası üzerinde yarattığı tehdit, aslında son iki yıldır gündemde. Bundan önceki savaşlarda hiç gündeme gelmeyen bir konuydu bu. Bu bir bilincin uyandığını gösteriyor, ama henüz oluşum sürecinde. Belki böyle 5-6 savaş daha yaşarsak bu bilinç gelişir, tabii bir şey kalırsa dünyada. Bilim adamları da bu bilincin oluşmasına katkı sağlıyor. Sadece savaş durumunda değil, baraj yapılırken, yol geçerken de kültüre zarar veriliyor. Bunları da söylüyoruz.

Evrensel'i Takip Et