6 Aralık 2002 22:00

Alman medyasında kriz

Alman medya tekeli Kirch'in Bauer Yayınevi tarafından satın alınacak olması, Almanya'daki medya pazarında köklü değişikliklerin olacağını gösteriyor. Son gelişmeler Alman medya şirketlerin yönelişlerini değiştirmek durumunda kalacağını gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde Neues Deutschland gazetesinde yayımlanan ve Gert Hautsch imzasıyla yayımlanan yazıda, medyada yaşanan kriz ele alınıyor ve konuyla ilgili gelişmelerin arka planına ışık tutuluyor. Hautsch yazısında, Kirch tekelinin çöküşünün medya sektöründe derin sarsıntılara yol açacağının tahmin edildiğini belirtiyor. En büyük özel televizyon grubuna sahip olan Kirch grubu, bir kütüphaneyi dolduracak kadar film hakları, spor karşılaşmaları gösterimi alanındaki en büyük paya sahip olan bu büyük basın tekelinin yüzde 40'lık hissesi satılığa çıkarılmıştı.

Kirch'le sınırlı değil Fakat Alman medyasındaki çalkalanma sadece Kirch grubunun çöküşü ile sınırlı değil. Örneğin Almanya'nın en büyük, dünyanın ise 4. büyük medya tekeli Bertelsmann'ın Yönetim Kurulu Başkanı Thomas Middelhoff, geçen temmuz ayında görevinden istifa etmişti. Çünkü Middelhoff, tekelin gelecekte hangi stratejiyi izleyeceği konusunda patronu ile anlaşamamıştı. Yeni Yönetim Kurulu Başkanı Günter Thielen, Middelhoff'tan farklı bir kulvarda ilerlemek istiyor. Bertelsmann grubu, kısa bir süre önce, "Financial Times Deutschland" istisna olmak üzere, günlük gazete pazarından çekileceğini açıkladı. Grubun elindeki Berlin gazeteleri Holtzbrinck tekeline, diğerleri ise belki de WAZ grubuna satılacak. Karşılık olarak da Holtzbrinck tekeli, radyo pazarından çekilebileceğini açıkladı. Buna göre, 12 radyo ortaklığı ve televizyon kanalı ile "n-tv"deki yüzde 47.3'lük payını Bertelsmann'a bırakacak. Böylece Almanya'da Holtzbrinck 3. büyük basın tekeli, Bertelsmann ise en büyük radyo pazarına sahip olacak.

Diğerleri de sırada Yine aynı önemde ise birkaç önemli haber daha vardı, medya kulislerinde. Bertelsmann tekeli, önde gelen ve hatırı sayılır şekilde kâr yapan bir konumda olmasına rağmen "Uzmanlık Yayınevleri"ni de satışa çıkarmayı planlıyor. Aynı şekilde elektronik pazarlamacılıktan da elini çekmek istiyor; internet kitapçılığı "BOL" feshediliyor, "Bertelsmann Direct Group" ise yenileniyor. Bertelsmann, müzik pazarında dünya çapında 3. sırada olmasına rağmen bu alandan da çekilmeyi düşünebileceği iddia ediliyor. Springer Yayınevi de, kitap pazarındaki koşullar istediği düzeye erişmezse kitap pazarından çekilmeyi düşünüyor. "Springer Yayınevi" bu alanda Bertelsmann'ın ardından ikinci sırada bulunuyor. Bunun dışında "Holtzbrinck Grubu", okul kitabı bölümünü "Medien-Union" şirketine sattı ve bilimsel yayınlar bölümü için de alıcı arıyor. "Süddeutsche Yayınevi" ise rakipleri tarafından yutulmanın eşiğinde. Gert Hautsch bu durumu; "Tüm bunlar, medya alanında güç dengelerinde çok önemli değişikliklerin yaşandığını ifade ediyor. Planlanan bu satışların bir nedeni, reklam pazarındaki kriz. 1999/2000 yıllarında bu pazardaki gelirler, internet histerisi ve borsanın çıkışıyla birlikte rekor düzeye ulaşmıştı. 2000 sonbaharından bu yana -genel ekonomik düşüşe paralel olarak- bu alanda da gerilemeler söz konusu. Açıklar büyüyor ve bazı şirketler ciddi sorunlar yaşamakta" diye yorumluyor. Sadece medya mı? Hautsch'a göre, medya sektöründeki tedirginliğin kökleri çok derinlere gidiyor ve tüm alanları kapsıyor. Ayrıca, yaşanan güncel reklam krizi bu "temizliği" daha da hızlandıracak. Bu özellikle gazete ve kitap pazarı için geçerli; çünkü burada hâlâ orta ve küçük çaplı yayınevleri var ve bunların maddi dayanakları tükenmekle yüz yüze. İkisi günlük ve biri de haftalık olmak üzere üç reklam gazetesi bu yıl içinde kapatıldı. Bir gazete yayıncısı (HNA) yutuldu ve yedi kitap yayınevi iflasını açıkladı. Hautsch 2002 yılının Alman medya sektörü için bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor ve "Bu stratejik güç değişmeleri ne şirketlerde çalışanlar için ne de tüketiciler için olumlu olacak. Çünkü krizin aşılması, kapitalist kurallara göre olmak zorunda: Daha fazla pazar payı, redaksiyonlardaki bağımsızlığın daha da azalması, kısa süreli çıkarların takibi ve her alanda yaşanacak olan ücret baskısı" diyor.

'İflaslar artacak' Dortmund Medya Araştırmaları Merkezi Başkanı Horst Röper ise, gazetelerin reklam gelirlerinin bu yıl yüzde 14 oranında gerilediğini, iş ilanlarındaki düşüşün ise yüzde 43'ü bulduğunu dile getiriyor. Yerel gazetelerin kapanmaya başladığını belirten Horst Röper, önümüzdeki aylarda bir dizi gazete ve yayınevinin de kapanacağını söylüyor. Medya uzmanı Horst Röper, nakit sıkıntısı çekmeyen büyük yayınevlerinin kriz döneminde piyasa paylarını büyüteceklerini ve az sayıda yayıncının, çok sayıda gazetenin sahibi olacağını da söylüyor.

Evrensel'i Takip Et