Bütün kadınlar toplandık toplandık…
Emek sömürüsü, baskı ve şiddet gün geçtikçe artış göstererek dünya da ve Türkiye'de de devam etmektedir. Kışkırtılan erkekliğin kadınlar üzerinde baskı unsuru oluşturmuş olması görmezden gelinemeyecek bir gerçek. Örf ve adetlerimizle ilişkilendirilen bu durumun kadınlar üzerindeki olumsuz sonuçlarını görmekteyiz. Bunun en açık örneklerinden bir kaçı, kadın katliamlarının %1400 artması ve kadınların %42 sinin de şiddet mağduru olmasıdır. Adil olmayan bu düzende, kadın cinayetlerinin meşrulaştırılması kadınların başkaldırısını öngörmektedir. Unutturulmaya yüz tutan çeşitli dava dosyaları, dosyaların içeriğinde belirtilip kadınlara yöneltilen haksız suçlamalar kadınlara artık ‘YETER!’ dedirtecek düzeye ulaşmıştır. Kadın dayanışmasını arttırmak, hem kendimizi hem de çevremizdeki kadınları bilinçlendirmeyi amaçlayarak Eskişehir’deki kadın öğrenciler olarak atölyemizi kurup çalışmalara başladık. Kadın atölyesi olarak her hafta bir araya geldik. Kendimizi geliştirmek amacıyla çeşitli kitaplar okuduk ve uzun uzun bu konular üzerine tartıştık; tartışırken de bilmediklerimizi öğrendik. Gündeme dair kadın sorunlarını konuşarak, önümüze etkinlikler koyup bu sorunun önemini ve gerekliliğini vurguladık, vurgulamaya devam ediyoruz. Bu doğrultuda paneller düzenleyip, eğitim çalışmaları ve özgür tartışma ortamlarıyla mücadeleye katkı sağlamaya çalışıyoruz. Örnek vermek gerekirse; Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Doçenti Yasemin Özgün ve Avukat Heval Yıldız Karasu’nun katılımıyla bir panel gerçekleştirdik. Bu panel hem bizim eğitimimiz de hem de çevremizdeki kadınların bilgilendirilmesinde olumlu etki yarattı. Türkiye de ilk olarak Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin kabul ettiği ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Şehir Protokolü’ nün imzalanmasına kadın atölyesi olarak da tanıklık ettik. Önümüzdeki süreçte üniversiteli kadınların sorunlarını daha yakından anlayabilmek için bir anket yapmayı planlıyoruz. Bu anketin sonuçları doğrultusunda Eskişehir’ deki kadın sorunlarını belirleyip, bu sorunlar çerçevesinde mücadeleyi büyütmeyi hedeflemekteyiz. Elbette ki Eskişehir bu mücadelenin basamaklarından sadece biridir. Önemli olan kadın sorununu geniş kitlelerin sahiplenerek dile getirmesidir. Birey olmanın ön koşulu söz söylemekten geçer. Bulunduğumuz toplumda kadınların tacize uğramalarını dekolte giymelerine bağlayan, sırf bu sebeple kadın ve erkeğin suçunun ortak olduğunu dile getirmekten dahi çekinmeyen bireyler bulundukça, mücadelemizin aslında ne denli gerekli olduğu da gözler önüne serilmektedir. O sarsılmaz olarak bilinen erkek hegemonyası inanıyoruz ki kadınların örgütlü gücüyle yerle bir olacaktır. Bizler Eskişehir kadın atölyesi olarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde tüm kadınları mücadelemize ortak olmaya davet ediyoruz.
Kadınlar özgürleşecek, dünya değişecek… 8 Mart’ta alanlar inleyecek…
Evrensel'i Takip Et