Patronu patron denetleyecek!
Dinçer dün düzenlediği basın toplantısında, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerine ilişkin bilgi verdi. İstatistiklere göre gelişmiş ülkelerde iş kazası ve meslek hastalığı sayılarının Türkiye’den çok daha fazla gözükmesine rağmen, ölümlü kaza sayılarında tersi bir durumun görüldüğüne dikkat çeken Dinçer, Türkiye’de yaralanma ve ölümler dışında iş kazaları kayıt altına alınmadığı için ortaya sağlıklı rakamlar çıkmadığını itiraf etti.
Meslek hastalıklarının tanısı konusunda da Türkiye’nin başarılı bir noktada olmadığını kabul eden Dinçer, hastalara teşhis konulurken meslekleriyle ilişkilendirilmesi konusunda Sağlık Bakanlığı’yla projeler geliştirildiğini söyledi. Dinçer, “’Çalışma Bakanlığı’ndan itiraf gibi değerlendirme’ yorumu yapabilirsiniz. Ama sadece Türkiye’de değil, dünyada da iş kazalarının ve meslek hastalıklarının tespiti konusunda ciddi bir kayıt problemi var” savunmasını yaptı.
DENETİMSİZLİĞİN SORUMLUSU MESLEK ODALARI MI?
Türkiye’de mevcut yasal düzenlemelere göre iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin zorunlu tutulduğu 50 ve üzeri işçi çalıştıran işletme sayısının 25 bin 201 olduğunu, bunlardan 9 bin 730’unun sanayi işletmesi olduğunu belirten Dinçer, her biri iş sağlığı ve güvenliği uzmanı (İSG uzmanı) bulundurmak zorunda olan bu işletmelere yetecek sayıda yetişmiş uzman bulunmadığını ileri sürdü. Dinçer, yeterli, yetişmiş İSG uzmanı bulunmamasından sorumlu olarak da TMMOB ve TTB’yi gösterdi. Meslek örgütlerinin İSG uzmanı yetiştirme yetkisini paylaşmak istemediklerini savunan Bakan Dinçer, meslek örgütlerinin “denetim hizmetlerinin piyasaya sunulduğu” gerekçesiyle yönetmeliklere açtıkları davalar nedeniyle Çalışma Bakanlığı’nın 2 bin 474 kişiye verdiği İSG Uzmanı belgelerinin iptal edildiğini söyledi. 2010 yılı sonunda yapılan sınavla 1583 İSG Uzmanı ve 160 İşyeri hekiminin Bakanlık tarafından belgelendirildiğini aktaran Dinçer, Bakanlığın ise denetim işlerini sadece 468 müfettişle (205’i teknik, 263’ü sosyal konularla ilgili) yürüttüğünü açıkladı.
HEDEF: İŞGÜVENLİĞİ SEKTÖRÜ
Yeni hazırladıkları ve seçimden sonra Meclis gündemine getirmeyi planladıkları İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarı Taslağı’na dair de açıklamalarda bulunan Dinçer, taslakta İSG hizmetleri için 50 ve üstü olan işçi sayısı sınırlamasını kaldıracaklarını duyurdu. Bütün işletmelerin sınıflandırılarak İSG hizmetlerinden yararlanmasını sağlayacaklarını belirten Dinçer, bunun için en az 16 bin İSG uzmanına ihtiyaç duyulduğunu bildirdi. Bunu sağlamak için bir “iş güvenliği sektörü oluşturmayı hedeflediklerini” kaydeden Dinçer, özel sektörü bu alanda teşvik edeceklerini söyledi.
Üniversitelerde İSG dersleri verilmesi için de çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Dinçer, Bayındırlık Bakanlığı’yla yaptıkları protokolle 14 bin yapı denetim uzmanına eğitim vererek, İSG uzmanı olarak da görev almalarını sağlayacaklarını duyurdu.
İŞLETME BELGESİ KALDIRILMALI
Denetimlerin önümüzdeki dönem en çok kaza yaşanan maden, yapı ve metal işkollarında yoğunlaşacağını aktaran Ömer Dinçer, OSTİM, Dilovası, Çerkezköy gibi sanayi bölgelerinin de genel bir taramadan geçirileceğini söyledi. Dinçer, KOBİ’lere yönelik denetimlerin de arttırılacağını ifade etti. Dinçer 12 hastaneye daha meslek hastalığı tespit ve tanı yetkisi verileceğini duyurdu. Denetim hizmetlerinin özel sektöre devredilmesine yönelik sorulara da yanıt veren Dinçer, “Bu işi istismar edecek, kazanç kapısı olarak göreceklere karşı gerekli düzenlemeleri yapmak bize düşüyor” dedi.
OSTİM’de yaşanan kazayla gündeme gelen İşletme Belgesi tartışmalarına da değinen Dinçer, İşletme Belgesi’nin İSG bakımından bir kazanım getirmediğini savundu. Dinçer, “Ben işletme belgesinin tümüyle kaldırılması görüşündeyim. İşletme belgesi olsun olmasın, tüm işletmeler Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin denetimine açıktır” dedi. Ancak Dinçer “yetersiz” dediği müfettişlerle bu denetimi nasıl gerçekleştireceklerine değinmedi. (Ankara/EVRENSEL)
GAZETELER YAZIYOR, BAKANLIK BİHABER
Elbistan’daki maden kazasına dair gazetemizin ortaya çıkardığı belgelere ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, söz konusu belgelerden haberdar olmadıklarını söyledi. EÜAŞ ve madeni işleten şirket arasındaki “heyelan uyarısı” yapılan yazışmalar ve bilgi notlarının kendilerine ulaşmadığını belirten Dinçer, “Zaten şirketlerin iç yazışmalarını takip etmemiz söz konusu değil. Ama ihmal varsa bundan sonra değerlendireceğiz” dedi.
Evrensel'i Takip Et