2 Mayıs 2002 21:00

Basın okuyucusuyla özgür olur

Bugün, Dünya Basın Özgürlüğü Günü. Oysa Türkiye'de gazeteciler yazdıklarından dolayı yargılanıyor, hatta cezaevine giriyor. Toplumun haber alma özgürlüğü, doğudaki "Olağanüstü Hal" uygulamasıyla yasaklanıyor. Gazetemiz Günlük Evrensel ve birçok yayın organı, bazı illere sokulmuyor bile. Gazetecilerin halka doğru haber aktarma özgürlüğü, medya patronları tarafından engellenirken, hükümetin çıkarttığı yasalarla varolan özgürlük de tırpanlanarak yok edilmeye çalışılıyor...

Tartışmak gerek Basın Özgürlüğü Günü'nde, akademisyenlerden "Basın ne kadar özgür?" sorusuna yanıt vermelerini istedik. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Abdülrezzak Altun, bunun gibi günlerde, o alanla ilgili kişi ve kurumların tartışması ve konuşması gerektiğini söyledi. 3 Mayıs'tan, gereğinden fazla bir şey beklemeden, 'Türkiye'de basın özgürlüğü var mı, yok mu?' gibi soruları sormak adına yararlanmak gerektiğini belirten Altun, "Bu konuda tekelleşme açısından basın ne kadar özgür, hükümet açısından basın ne kadar özgür, yasalar açısından basın ne kadar özgür ve hepsinden önemlisi, okuyucunun ilgisi açısından basın ne kadar özgür sorusunu sormak ve bu sorulara verdiğimiz olumlu yanıtlar çerçevesinde basının özgür ya da özgür olmadığını tartışmak mümkün olabilir" dedi. Altun, medyada tekelleşme olduğuna, hükümetin baskıcı tedbirler aldığına ve bazı yasaların basını cendereye soktuğuna dikkat çekerek, "Basına resmi sansür olmasa bile zorluklar getiren uygulamalar var ve bunlar hep basın özgürlüğünü engelleyen şeyler" görüşünü ifade etti. "Ben, okuyucunun ilgisi açısından basın ne kadar özgür, sorusunu sormayı daha doğru buluyorum" diye konuşan Altun, bu noktaya, baskıcı yasalar ve tekelleşme gibi sorunlardan daha fazla önem gösterdi.

Haber alma özgürlüğü Aslında, gazetecilerin basın özgürlüğü, "okuyucunun haber alma özgürlüğü" tarafından kapsanıyor. Bu ise, gazeteci özgürlüğünü savunmanın, yalnızca gazetecilerin sorunu olmadığına işaret ediyor. Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde, basın kuruluşlarının kendisini tüketen okuyucusuyla yüzleşmesini öneren Abdülrezzak Altun'a göre, "Eğer bir ülkede basın özgürlüğü yoksa, bunun temel sorumlusu okuyuculardır." Evrensel okurlarını bu sorgulamanın dışında bırakmak gerektiğine dikkat çeken Altun, çeşitli nedenlerle basının varlığına ihtiyaç duyan, medyanın nasıl olması gerektiğini düşünen okuyucuların, okudukları ya da izledikleri yayın organlarını düzenli olarak takip etmeleri, denetlemeleri ve desteklemeleri gerektiğini söyledi.

'Okur basını savunabilir' Böyle bir okuyucu kitlesi, basının tekelleşme ve siyasi baskılar gibi sorunlara göğüs germesinin önkoşulu olarak değerlendiriliyor. Altun, bunun daha kolay anlaşılması için şu örneği verdi: "Gazetelerin toplam tirajı, ülke nüfusunun yüzde 10'unu kapsarsa, okuyucunun oluşturduğu maddi ve manevi güç sayesinde, basının üzerinde kurulmak istenen baskıdan, basını gem altına almaya çalışacak yasal düzenlemelerden, tekelleşmenin getireceği kısıtlamalardan da söz edilemez." Öğretim üyesi Altun, "Okuyucular olarak eğer medyanın gerekli olduğunu ve özgür olması gerektiğini düşünüyorsak, öncelikle üretilen ürünü tüketme konusunda hevesli olmamız gerekir" dedi.

3 Mayıs mesajı Altun, hangi televizyon kanalını, hangi gazeteyi ayakta tutulması gerektiğine karar verecek okuyucunun, "Ben şu gazeteye okuyucu olarak katkıda bulunacağım, onu düzenli olarak okuyacağım" demesi gerektiğine kaydetti. Basının bütün güçlerin karşısında, okuyucunun desteği ile ayakta durabilecek bir varlığa dönüşmesi dileğini ifade eden Altun, okuyucunun da, kendisinin "sesi soluğu" olan medyasına bu yolla kavuşacağının altını çizdi. "Okuyucu bunu yapmazsa basın; parlamentoda çıkan yasaların sınırladığı, gazete sahibinin 'Tiraj düştü, alıcısı varsa satalım' düşüncesiyle yönetilen, her şeyi kontrol altında tutulan bir sisteme dönüşür" diyen Altun, tüm okuyuculara şu mesajı verdi: "Bu yüzden Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde eğer yaşatmak istediğimiz bir yayın organı varsa, onu okuyarak desteklemeliyiz ve bu yolla destek olduğumuzu göstermeliyiz."

Evrensel'i Takip Et