28 Şubat 2002 22:00

Türkiye İran'a karşı kışkırtılıyor

İsrail işgal kuvvetlerinin Filistin topraklarındaki saldırılarını yoğunlaştırdığı bir dönemde, Türkiye ile İsrail arasında "kritik" bir güvenlik toplantısı yapıldı. Jerusalem Post gazetesinin dün verdiği habere göre toplantı, geçtiğimiz hafta İsrail'in başkenti Tel Aviv'de düzenlendi. Gündem ise, iki "stratejik müttefik"in ABD desteğiyle ortak bir füze savunma kalkanı geliştirmesi ve bu kapsamda, Arrow-2 füzelerinin ortak üretimi oldu. "Stratejik Görüşme ve Askeri Diyalog" başlıklı görüşmeye, üst düzey Türk ve İsrailli yetkililer katıldı. ABD'lilerin de hazır bulunduğu toplantıya katılanların diplomat ve askerler olduğu belirtildi.

Ortak füze kalkanı İsrail gazetesinin haberine göre, toplantı üç gün boyunca devam etti ve hafta sonuna dek sürdü. İsrail kaynakları, her iki tarafın da, İran gibi Ortadoğu ülkelerine karşı "korunmak" amacıyla ortak bir füze savunma kalkanı inşa etme konusunda hemfikir olduklarını belirtti. Bundan sonra, kalkanla ilgili görüşmeler düzenli olarak devam edecek ve yakın bir tarihte, İsrailliler Türkiye'ye gelerek proje için çalışmaya başlayacaklar. ABD'nin yeşil ışık yakmasının ardından, iki müttefikin, Arrow-2 füzeleri ile ilgili çalışmayı ortaklaştırma kararı da aldığı kaydediliyor. İsrail Genelkurmay Başkanı Şaul Mofaz, daha önce, Türk yetkililerine bu konuda söz vermişti. Ankara, Arrow-2 teknolojisini elde etmeye oldukça istekli görünüyor. Havadan karaya fırlatılan Popeye-2 füzeleri ile ilgili benzer görüşmeler de devam ediyor.

Brifinglendiler Kimliği belirtilmeyen kaynaklara göre İsrail, toplantıdaki Türk yetkililere bir "tehdit analizi brifingi" verdi. Brifingde, her zaman olduğu gibi, Türkiye'nin komşusu İran hedef alındı ve bu ülkenin, Şahap füzeleri ile "bölgede en büyük tehdit olduğu" öne sürüldü. İran'ın geliştirmekte olduğu Şahap-4 füzeleri, 2000 kilometre menzile sahip bulunuyor. İsrail, bu füzeleri tehdit olarak algılıyor ve Türkiye'yi de İran'a baskı yapmaya sevkediyor. İki "ortak", ABD'nin Irak'a yönelik muhtemel bir saldırısını da görüştü. Diğer bir gündem ise, İslam şeriatçısı örgütlerin faaliyetleri oldu. Habere göre İsrailli yetkililer, Türk ordusuna silah satma isteklerini de yineledi. Toplantıda, Türk ordusunun elinde bulunan 170 adet M-60 tankının, İsrail tarafından "modernize edilmesi" önerildi. Konu, henüz bir karara bağlanmış değil.

Büyük tesadüf! İsrail yönetimi Türkiye'yi İran'a karşı kışkırtmaya çalışırken, ABD kaynakları da, büyük bir "tesadüf" sonucu benzer bir çaba içine girmiş bulunuyor. Washington yönetimi ile güçlü bağları bulunan Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS) adlı sözde düşünce kuruluşu, son analizini "İran tehdidi" konusuna ayırdı. CSIS tarafndan hazırlanan raporda, İran'ın "şeytan ekseninin bir ayağı" olarak nitelendiği hatırlatıldı ve bu ülkenin geliştirdiği füzelerin, Basra Körfezi ve Türkiye'yi vurabileceği belirtildi. Anthony Cordesman imzalı rapora göre İran; "Körfez'in güney sahilleri ve Irak topraklarının yanı sıra, Suriye'nin doğusu, Türkiye'nin doğu kesimi ile, eski Sovyetler Birliği, Batı Afganistan ve Batı Pakistan'ı vurabilecek güce erişmiş" bulunuyor. CSIS'in iddiası, İran'ın bu tip füzelerden yüzlercesine sahip olduğu yönünde.

İran'ın askeri konumu 30 Ocak'ta yayınlanan ve Pentagon çevrelerinde yankı yaratan rapor, İran'ın askeri kapasitesini özetliyor. İstihbarat kaynaklarına dayanan rapora göre İran'ın elinde 300 adet Scud B ve 500 adet Scud C füzesi bulunuyor. Bir diğer iddia da, İran'ın Kuzey Kore'den Nodong füzeleri satın aldığı ve Çin tasarımı uzun menzilli bir füzeyi geliştirmek için gereken teknolojiyi elde etmek üzere olduğu. Bu füzenin menzilinin 1000 kilometre olduğu kaydediliyor. Tahran yönetimi, 6 bin kilometre menzilli Taepo Dong-2 tipi füzelerden de elde etmek istiyor.

Buşehr'de gecikme CSIS, ABD'nin baskıları sonucunda, Rusya'nın İran'da inşa edeceği nükleer santralin yapımının yine duraksadığı bilgisine de yer verdi. Rus yetkililerin açıklamasına göre, 800 milyon dolar tutarındaki Buşehr projesi, "teknik ve idari sorunlar" nedeniyle bir yıl daha gecikecek. Bu durumda santral, 2005'te tamamlanabilecek. ABD yönetimi, İran'ın bu santrali kullanarak atom bombası üretmek istediğini iddia ediyor. İran ve Rusya ise, santralin sadece sivil amaçlar için çalışacağını kaydediyorlar. Bu arada, Ortadoğu'nun tek nükleer gücü olan İsrail, ABD desteğiyle, elindeki çok sayıda atom bombası ve kitle imha silahını koruyor.

Evrensel'i Takip Et