25 Ocak 2002 22:00
Bir kıyı ve bir kent
Genç fotoğrafçı Aydın Elban bir sergi açtı geçtimiz günlerde. Sergi Üsküdar'daki Kültür Dostları Derneği sergi salonunda görülebilir. 12 siyah-beyaz baskıdan oluşan serginin anlattıkları çok önemli. Bu Sarayburnu-Bakırköy kıyı hattına eğlenmeye ve dinlenmeye gelen insan tiplerini belgelemeye yönelik bir çalışma. Serginin adı 'Nefes'; "Çünkü insanlar oraya gerçekten bir nefes almak için gidiyorlar. Kentin getirdiği tekdüzelikten kurtulmak için. Biraz deniz görüp, bir iki çay içip cebindeki para kadar bir şeyler yiyip, hava alıp evlere dönmek için geliyorlar." Elban, projesine başlamadan önce bu hatta incelemeler ve deneme çekimleri yapmış. Ve buradaki görüntülerin gerçekten de İstanbul'un bir özeti olduğu fikrine varmış. Afgan göçmeninden, Ağrılı işsiz gence, piknik yapan memur ailesinden, kaçak buluşan sevgililere, izinli askerden, sokak çocuklarına kadar her türlü insanın vakit geçirdiği bir yer. Bölge bölge insan tiplerinin de değiştiğine dikkat çekiyor Elban. Mesela Bakırköy sahili; "Hafta sonları örneğin Güngören'den, daha içlerden gelen insanları görüyorsun ve bu biraz haftasonu düzgün elbisesini giyip turlamaya çıkmış bir şekilde yaşanan bir şey oluyor ama hafta içi pek insan görünmüyor "Ama bir yan sıradaki Zeytinburnu sahilinde her gün her zaman insanlar bulunabildiğini söylüyor; "Hafta sonu özellikle pazar günü dehşet bir kalabalık oluyor hava iyiyse " Onun biraz ilerisinde Yedikule ve Kocamustafapaşa sahili geliyor; "Orası daha farklı. Buralar eski semtler. Daha bir yerleşik. Oturmuş bir İstanbul var sahilin hemen arkasındaki mahallelerde. İnsanlar akşamüstü çayını demleyip evinden çıkıyor ve hemen sahile inip orada bir iki saat geçirip hava kararınca tekrar evine dönüyor "Yenikapı-Kumkapı civarı yine değişiyormuş; "O hatta bira legal bir şey artık. Hep erkekler var. Çimenlere öbek öbek oturup sürekli içiyorlar. Kendi aralarında bir dil geliştirmişler."
Birlikte yaşamak Çekimlerin çok keyifli geçtiğini söylüyor Elban. Yeri gelmiş onlarla içki içmiş, yeri gelmiş dertlerine ortak olmuş, kamerasını kenara bırakarak. Belki de işin güzelliği burada. "İnsanlar önce seni insan olarak değerlendiriyorlar. O şeffaflığı yakaladıktan sonra fotoğrafı çıkartıyorsun. Hele konun insansa iyi fotoğraf çekmek için iletişim kurmak şart." Geniş açıyla çalışmanın zorluğu da belki biraz burada; "Adamın burnunun dibine girmek zorundasındır. Adamın seni görmemesinin imkanı yoktur. Kaç-göç fotoğraf yapamazsın. Fotoğraflara baktığın zaman birçoğu burada emektir, ikna edilerek falan oluşturulmuş fotoğraflardır." Mimar Sinan Üniversitesi Fotoğraf Bölümünü geçen yıl bitiren Aydın Elban için 'Kent' ve 'İnsan', üzerinde hep kafa yorduğu kavramlar; "Kentin ne olduğunu İstanbul'a geldikten sonra anladım. Burası alıp çekiveriyor seni içine. Sait Faik'in dediği gibi İstanbul'da yaşıyoruz ama sen içinde barınamıyorsun. Şehrin kendine göre bir yaşam biçimi var ve sen yalnızca onun kıyısında köşesinde dolaşıp duruyorsun" (Sergi için tel: 0216 3915410).
Birlikte yaşamak Çekimlerin çok keyifli geçtiğini söylüyor Elban. Yeri gelmiş onlarla içki içmiş, yeri gelmiş dertlerine ortak olmuş, kamerasını kenara bırakarak. Belki de işin güzelliği burada. "İnsanlar önce seni insan olarak değerlendiriyorlar. O şeffaflığı yakaladıktan sonra fotoğrafı çıkartıyorsun. Hele konun insansa iyi fotoğraf çekmek için iletişim kurmak şart." Geniş açıyla çalışmanın zorluğu da belki biraz burada; "Adamın burnunun dibine girmek zorundasındır. Adamın seni görmemesinin imkanı yoktur. Kaç-göç fotoğraf yapamazsın. Fotoğraflara baktığın zaman birçoğu burada emektir, ikna edilerek falan oluşturulmuş fotoğraflardır." Mimar Sinan Üniversitesi Fotoğraf Bölümünü geçen yıl bitiren Aydın Elban için 'Kent' ve 'İnsan', üzerinde hep kafa yorduğu kavramlar; "Kentin ne olduğunu İstanbul'a geldikten sonra anladım. Burası alıp çekiveriyor seni içine. Sait Faik'in dediği gibi İstanbul'da yaşıyoruz ama sen içinde barınamıyorsun. Şehrin kendine göre bir yaşam biçimi var ve sen yalnızca onun kıyısında köşesinde dolaşıp duruyorsun" (Sergi için tel: 0216 3915410).
Evrensel'i Takip Et