Kırcı, Abdullah Çatlı'nın gönüllü avukatı

Kırcı, Abdullah Çatlı'nın gönüllü avukatı
Susurluk davasında esas hakkındaki son savunmasını yapan Haluk Kırcı, kendi savunmasını unutup, Abdullah Çatlı'nın savunmasını üstlendi. Hakimin sürekli uyarılarına da Kırcı, "Çatlı, ülkücü mafya lideri olarak tanınırdı. Zaten bu dava da onun üzerine oturtulmadı mı? Onu bir ben savunacağım, kim savunacak" dedi.
Susurluk davasında son 'raunda' giriliyor. Aralarında Özel Harekât Dairesi eski Başkan Vekili İbrahim Şahin ile Bahçelievler'de 7 TİP'linin öldürülmesi olayının faillerinden Haluk Kırcı'nın da bulunduğu 14 sanığın yargılanmasına dün devam edildi. İstanbul 6 No'lu DGM'deki duruşmaya, tutuksuz sanıklardan özel timci polisler Ayhan Çarkın, Ercan Ersoy, Oğuz Yorulmaz ve Ziya Bandırmalıoğlu ile Ömer Lütfü Topal'ın iş ortakları Ali Fevzi Bir ve Sami Hoştan, DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak'ın şoförü Abdülgani Kızılkaya ve Haluk Kırcı katıldı.
Tutuksuz İbrahim Şahin ve Ayhan Akça ile duruşmalardan vareste tutulan özel timci diğer polis memurları Enver Ulu ve Mustafa Altunok, MİT eski görevlisi Korkut Eken ve başka bir suçtan dolayı tutuklu olan Yaşar Öz ise gelmedi. Mütalaa ile karar aşamasına gelen davada, sanıklara son savunmalarını yapmaları için söz verildi. Sanıklar ise savunma için ek süre talebinde bulundular.
115 sayfalık savunma
Kırcı, hazırladığı 115 sayfalık savunmasında 1981 yılında tutuklanmasından firar olayına, davanın sanıkları ile olan ilişkilerinden Abdullah Çatlı ile bağlarına kadar birçok konuda, daha önceki ifadelerini tekrarladı. Çatlı'ya ilişkin geniş bir savunma hazırlığı yapan Kırcı, Çatlı'nın sık sık yurtdışına çıktığını, Ankara'ya döndüğünde raporlar yazdığını söyledi. Ancak kendisinin Çatlı'ya bu görevi kimlerin verdiğini bilmediğini savunan Kırcı, Çatlı'nın MİT ile ilişkisine de değindi. Çatlı'nın yurtdışında polislerle çalıştığını belirterek, "MİT içinde bazı kişiler Çatlı'nın deşifre olmasına neden oldu. MİT, Çatlı ile 1991 yılından sonra çalışmak istemiş ancak Çatlı, deşifre olayından sonra kabul etmemişti" dedi.
Kırcı, Çatlı'nın öldükten sonra hakkında türlü iddialar ortaya atıldığını söyledi ve şöyle devam etti: "Ben tanımıyorum, diyenler gelsinler hesap versinler. Bu insan mafya oldu, çete oldu. Ancak bilmediğini tanımadığını söyleyenler yine mevki sahibi oldu. Gelsinler mertçe konuşsunlar. Bu insanlar itibar sahibi ve görevdeler." Çatlı'da birtakım silahlar gördüğünü söyleyen Kırcı, Çatlı'nın uyuşturucu kullandığı yönündeki iddiayı da yalanladı. Çatlı ile 5 yıl iş yaptığını belirten Kırcı, Çatlı'nın işleri hakkında çok şey bilmediğini belirterek, "Kişilik olarak ketum olan Çatlı, gölgesinden bile sakındığı sırlarını bana anlatacak değildi" diye konuştu.
'Ben savunacağım, kim savunacak'
Mahkeme Başkanı Sedat Karagül'ün, "Sen kendi savunmandan bahsetsene. Çatlı'nın savunmasını yapıyorsun" uyarısı üzerine Kırcı, "Çatlı, ülkücü mafya lideri olarak tanınırdı. Onu bir ben savunacağım, kim savunacak" şeklinde serzenişte bulundu. Kırcı, kendisinin davanın sanıkları ile olan ilişkilerini anlattı. Uzun süren bu ilişkiler ağı anlatımı yine can sıkıntısına neden oldu. Sami Hoştan başta olmak üzere savunmanın uzunluğundan sıkılan sanıklar Başkan Karagül'den Kırcı'nın savunmasını kısa tutulmasını istediler. Karagül, Kırcı'nın tavrına gülen sanıklara, "O zaten hepinizin avukatlığını yapıyor" dedi. Bu sözler de salonda bir süre gülüşmelere neden oldu. Duruşma son savunmaların yapılması için ileri bir tarihe ertelendi.
Haluk Kırcı tahliye oldu
Öte yandan, Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kumarhaneler kralı Ömer Lütfü Topal'ın 4 yıl önce Sarıyer'de öldürülmesiyle ilgili 4'ü özel timci 8 sanığın yargılandığı davanın tek tutuklu sanığı Haluk Kırcı, tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye kararını, sanığın savunmasının alınmış olması, dosya kapsamı ve delil durumunu dikkate alarak verdi. Ankara Bahçelievler'de 7 TİP'linin öldürülmesine ilişkin hükümlü bulunan Kırcı, bu dava kapsamında tahliye edilmesine rağmen cezaevinden çıkamayacak.