26 Aralık 1999 22:00

DİSK: Emek Platformu güçlendirilmeli

Emekçilere yönelik saldırılara karşı temsilci meclislerini toplayan DİSK'in bölge toplantıları "Emek Platformu'nu güçlendirmek için çalışma" kararıyla sona erdi.

Paylaş
DİSK: Emek Platformu güçlendirilmeli
Emekçilere yönelik saldırılara karşı temsilci meclislerini toplayan DİSK'in bölge toplantıları dün sona erdi. 10 ilde toplanan temsilci meclislerin İzmir'deki toplantısına katılan DİSK Genel Sekreteri Murat Tokmak, "Emek Platformu'nu genel ve yerel düzeyde güçlendirmek için çalışmalıyız" dedi.
Tokmak, ekonomik alanda izlenen politikada toplumsal yararın tümüyle unutulduğunu belirterek, IMF ile yapılan anlaşma ve 2000 yılı bütçe tasarısının söz konusu politikanın en açık örneğini oluşturduğunu söyledi. Uluslararası tahkimin kabulüyle birlikte imtiyaz sözleşmelerinde kamu denetiminin devreden çıkarıldığını dile getiren Tokmak, ''Böylece ülkemizdeki pek çok kritik sektör adeta çokuluslu tekellerin egemenliğine açık hale getiriliyor'' diye konuştu.
IMF ile 17 anlaşma
Türkiye'nin bugüne kadar IMF ile 17 anlaşma imzaladığını hatırlatan Tokmak, bu anlaşmaların hiçbirinin ekonomideki krize çare olamadığının unutulmaması gerektiğini ifade etti. Tokmak, ücret gelirlerinden tasarruf yapma olanağının bulunmadığını dile getirerek, bütçeyi eleştirdi. Gelir Vergisi'nde köklü reformlar yapılmasının gereğinin altını çizen Tokmak, ek vergileri de eleştirerek, yatırım ve üretimin geri plana itildiğini söyledi. Söz konusu gelişmelerin işçi sınıfını ve sendikal hareketi olumsuz yönde etkilediğini belirten Tokmak, bütçe tasarısında ücretlerin fiilen dondurulduğunu kaydetti.
Sendikalara düşen görev
Sendikal hareketi ve DİSK'i önümüzdeki dönemde çok yönlü görev ve sorumlulukların beklediğini kaydeden Tokmak, şöyle dedi: "Temel görevimiz, ekonomik ve sosyal yaşamdaki adaletsizliklere radikal bir biçimde karşı çıkmak olmalıdır. Esnek çalışma ve kıdem tazminatının kaldırılması önerilerine karşı işgüvencesi, barajların kaldırılması, noter şartının sona erdirilmesi ve yetkinin referandumla belirlenmesi yönündeki temel taleplerimizle karşılık vermeliyiz. Diğer bir görevimiz ise demokratikleşme çabalarına azami katkıyı göstermektir. Emek güçlerinin ortaklaşmasını sağlayacak ve siyasete emek lehine müdahale edebilecek en önemli araçlardan biri Emek Platformu'dur. Emek Platformu'nun örgütlü mücadeleyi ortak bir program çerçevesinde yürütmesi için ısrarlı olmalıyız. Emek Platformu'nu genel ve yerel düzeyde güçlendirmek için çalışmalıyız."
Murat Tokmak, çalışma yasalarına da değinerek, şunları kaydetti: "Çalışma yasalarında sermaye talepleri doğrultusunda yapılmak istenen değişikliklere karşı emekçilerin fiili gücünü öne çıkarmalı ve bu gücü var olan antidemokratik yasal engellere karşı da devreye sokabilmeliyiz."
Akdeniz toplantısı
DİSK'in Akdeniz'de gerçekleşen bölge toplantısında konuşan DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Recep Koç ise, ekonomide piyasanın ve paranın her şeyin üstünde tutulduğunu ifade ederek, toplumsal yararın unutulduğu bir ekonomi politikasının izlendiğini söyledi.
DİSK'e bağlı OLEYİS, Genel-İş, Sosyal-İş, Emekli-Sen ve Gıda-İş sendikalarının temsilcilerinin katıldığı Akdeniz Bölge Temsilciler Kurulu'nun ''2000'li yıllarda örgütlü emek ve demokratik Türkiye'' konulu toplantısında konuşan Koç, uluslararası tahkimin kabul edilmesiyle birlikte imtiyaz sözleşmelerinde kamu denetiminin devreden çıkarıldığını kaydederek, şunları söyledi: ''Uluslararası tahkimle, ülkemizdeki pek çok kritik sektör, adeta çokuluslu tekellerin egemenliğine açık hale getiriliyor. Hükümetin 5 bankaya el koymak zorunda kalmasıyla, uygulanan ekonomik politikaların iflas ettiği bir kez daha açıkça ortaya çıkmıştır. Böylece paradan para kazanmanın teşvik edilmesi sonucu ortaya çıkan bu tablo, halkın sırtına katrilyonlarca liralık yeni bir yük getirmiştir.''
Antep'te güçbirliği çağrısı
DİSK Eğitim Dairesi Başkanı Çetin Uygur, Türkiye'nin 2000'li yıllara ciddi ekonomik kriz ile girdiğini söyledi. Uygur, DİSK Gaziantep Bölge Temsilciler Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, 2000 yılı için öngörülen bütçe ile Türkiye'nin yaşadığı ekonomik krizin yükünün emekçilere yüklenmek istendiğini belirtti. DİSK Gaziantep Bölge Temsilcisi Muzaffer Subaşı da konuşmasında, emekçilerin kazanılmış haklarına yönelik saldırıların sürdüğünü öne sürerek, emekçileri hak ve özgürlüklerinin korunması konusunda güçbirliği yapmaya çağırdı. Toplantıya, Gaziantep ve çevre illerdeki DİSK'e bağlı sendikaların başkanları, yöneticileri ve işyeri temsilcileri katıldı.
Samsun'da işbırakma kararı
Samsun'da yapılan DİSK Bölge Temsilciler Kurulu'nda bir günlük işbırakma eylemi yapılması yönünde bir eğilim belirlendiği bildirildi. Samsun, Rize, Zonguldak, Ordu, Sinop ve Amasya illerinden şube başkanları, yönetim kurulu üyeleri ile işyeri temsilcilerinden oluşan yaklaşık 100 kişinin katıldığı toplantıda, sendikanın 2000 yılı içinde izleyeceği stratejiler ve yaşanan ekonomik gelişmeler değerlendirildi. DİSK Bölge Temsilciliği'ndeki toplantıya, genel merkez temsilcisi olarak katılan Genel-İş Sendikası Örgütlenme Daire Başkanı Aşur Kurgen, ülkede yaşanan gelişmelerin emekçileri ve sendikal hareketi çok yakından ilgilendirdiğini, bu nedenle DİSK'in kendi politikalarını oluşturmasının zorunlu olduğunu söyledi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Deprem araştırmaları kuşkulu
Harita Genel Komutanlığı tarafından hazırlanan ve Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu tarafından Bakanlar Kurulu'na sunulan "Gölcük ve Düzce Depremleri Sonrasındaki Gelişmeler" başlıklı raporda, Bolu-Gerede-İsmetpaşa arasında ve Marmara Denizi'nde yüksek deprem riski bulunduğu bildirildi. Raporda, şimdiye kadar yapılan deprem araştırmalarının kuşkulu bulunduğu öne sürüldü.
Araştırmalar yetersiz
Edinilen bilgiye göre, haritalarla desteklenmiş 13 sayfalık raporda, sivil kurumlar tarafından bugüne kadar yapılmış olan deprem araştırmaları eksiklikleri nedeniyle eleştirilirken, doğruluklarından kuşku duyulduğu belirtildi. Sabahattin Çakmakoğlu'nun Harita Genel Komutanlığı'ndan iki yüksek rütbeli subay eşliğinde Bakanlar Kurulu'na sunduğu raporda, Maden Tetkik Arama Kurumu tarafından hazırlanan Türkiye aktif fay haritası, Marmara Denizi'ni ve gölleri içermediğinden eksik olarak nitelendirildi.
Risk bölgeleri
Tarihi depremler göz önüne alındığında İstanbul'u etkileyen depremlerin 100 ile 500 yıl arayla olma olasılığına dikkat çekilen raporda, "Harita Genel Komutanlığı'nca 1988-1998 yılları arasında Türkiye'de yapılan deprem ölçümlerinin değerlendirilmesi sonucu, İsmetpaşa-Gerede-Bolu-Düzce-İzmit-Marmara Denizi-Saros Körfezi arasında gerilim birikiminin en üst derecede olduğu belirlenmiştir. Nitekim Gölcük ve Düzce depremleri buralarda vuku bulmuş ve enerji boşalmıştır. Ancak halen Bolu-Gerede-İsmetpaşa arasında ve Marmara Denizi içinde yüksek enerji birikimi bulunduğundan bu bölgelerin daha yüksek deprem riski taşıdığı değerlendirilmektedir" denildi.
Araştırmalara eleştiriler
Çakmakoğlu'nun raporunda deprem araştırmalarına şu eleştiriler yöneltildi:
"l Marmara Denizi içindeki fayların geometrisi, konumu ve cinsi, İstanbul'u etkileyecek depremin büyüklüğü ile doğrudan ilişkilidir. Ancak halen Marmara Denizi içinde fayların nerede bulunduğu, geometrisinin ne olduğu konusu, elde yeterli ölçü bulunmadığından belirsizdir.
l MTA'nın Sismik-1 gemisiyle yapılan sismik ölçülerin değerlendirilmesi sonucunda bir model de Aralık 1999 ayı içinde oluşturulmuştur. Ancak Sismik-1'le yapılan ölçüler yerkabuğunun ancak 5 kilometre derinliğine kadar olan bölümünü incelemeye olanak tanımaktadır. Benzer şekilde TPAO tarafından belirlenen faylar da petrol araştırma amaçlı, yerkabuğunun sığ bölümünü incelemeye yönelik sismik ölçülerle oluşturulduğundan doğruluğu kuşkuludur."
Deprem senaryoları
Raporda bir başka deprem modelinin ise Marmara Bölgesi'ndeki az sayıda ve yetersiz dağılımdaki ölçümler ve yine yeterli nitelikte olmayan sismik ölçülerin değerlendirilmesi sonucu ortaya konulduğu belirtildi. Modelin Marmara Denizi'nde 7.5-7.8 büyüklükte deprem olacağını öngördüğü belirtilirken, "Olasılığı en düşük model budur, İstanbul'a etkisi ise 4.3-5-7 büyüklüğünde olabilir" denildi. Raporda, "MTA-Sismik-1, 9 Eylül Üniversitesi Piri Reis, Seyir Hidrografi Oşinografi Daire Başkanlığı Çubuklu, İstanbul Üniversitesi Arar, ODTÜ R/V Bilim gemilerinin sismik araştırma yeteneği 5 kilometre derinliğine kadar olup bu gemilerle yapılan ölçülere dayalı fay modellerine kuşkuyla bakılmaktadır" görüşüne yer verildi.
Ulusal Deprem Programı
Raporda ayrıca gemi araştırmalarının Marmara Denizi'nde ve Türkiye çevresinde tekrarlanması gerektiği bildirildi. Sebahattin Çakmakoğlu ayrıca NATO fonlarından ve Fransa hükümetinin desteklediği iki projenin yurtdışından aynı nitelikte gemi kiralama yöntemini öngördüğünü belirtirken, "Bu projelerin finansmanlarının kredi olarak sağlanması durumunda yerbilim araştırmalarımıza kalıcı çözüm getirmekten uzak olacağı değerlendirilmektedir" dedi. Çakmakoğlu, Türkiye Ulusal Jeodezi ve Jeofizik Birliği'nce hazırlanan 20 milyon dolar maliyetli Ulusal Deprem Programı'nın uygulanmaya konmasını istedi.
ÖNCEKİ HABER

Mezarda emeklilik yarın

SONRAKİ HABER

Geleneksel melodik yapıyla 'bugün'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...