21 Aralık 1999 22:00
KESK, AB konusunda hemfikir değil
GÜNÜN YAZILARI
KESK, AB konusunda hemfikir değil
Şahin Bayar
Türkiye'yi yönetenler, Avrupa Birliği (AB)'ne aday ülke olmayı ulusal bayram havasında kutlarken, bazı emekçi örgütleri üyeliğe Avrupa ülkelerindeki çalışma standartlarının Türkiye'ye gelmesi umuduyla olumlu yaklaşıyor. Türkiye'nin AB'ye aday olmasını genel olarak olumlu bulan sendikalar, AB'ye girmenin 'ödev'i olan özelleştirme, sosyal güvenlik kurumlarının tasfiyesi ve tarımın çökertilmesi gibi konulara değinmemeyi tercih ediyor. AB'yi kendi içinde tartışan KESK, AB konusunda ortak bur tutum belirlemiş değil. KESK MYK üyelerinden İbrahim Kudiş, AB'nin emekçiler açısından çözüm olmadığını söylerken, KESK MYK üyelerinden Sevil Erol ve İsmail Hakkı Ortaköy ise Türkiye'nin AB'ye aday ülke olmasını olumlu bulduklarını belirttiler.
'Emekçilere yeni yükler'
AB ülkelerinde işsizlik, yoksullaşma ve sendikal örgütlülüklerin etkisiz hale getirilmesi politikalarının yaygınlaştığına dikkat çeken Kudiş, bu ülkelerdeki emekçilerin bu saldırıları püskürtmek için mücadele ettiklerine işaret etti. Kudiş, "Şimdi bu ülkelerdeki emekçilerin hakları gasp edilirken nasıl olur da bizim ülkemizin emekçilerine haklar bahş ediliyor" diye sordu. Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in Türkiye'nin AB'ye aday ülke olmasından sonra yaptığı açıklamaları hatırlatan Kudiş, sözlerine şöyle devam etti: "Kaldı ki, aday ülke olalı daha birkaç gün oldu; Dışişleri Bakanı İsmail Cem, emekleriyle geçinen işçi ve emekçilerin işine son vereceğini söylüyor. Yine 'Kamuda istihdam fazlalığı var' denilerek personel reformu rejimi yasa tasarısı Meclis'ten geçirilmek isteniyor. AB'nin neyi emekçilere yarar getiriyor?"
'AB sürecini önemsiyoruz'
AB sürecini yakından takip ettiklerini söyleyen KESK MYK Üyesi Sevil Erol ise, Türkiye'nin birçok uluslararası anlaşmalara imza attığını, ancak bunların uygulanması konusunda sorunlar yaşandığını belirtti. "Biz Türkiye'nin AB'ye girmesiyle birlikte bu kanalların biraz daha sağlıklı bir şekilde yerli yerine oturacağını düşünüyoruz" diyen Erol, kamu emekçilerinin mücadelelerinin AB ile bütünleşme için önemli açılımlar sarf edeceğini belirtti. Sözlerine, "Tabii ki biz asla AB'ye adaylık kapısı aralandı diye her şeyi ondan beklemiyoruz" ifadelerini ekleyen Erol, "AB'ye aday olma ile bir nebze de olsa kamu emekçilerinin, önü açılmıştır diyebiliriz. Bununla birlikte Avrupa'nın demokrasi kültürünün ülkemize yerleşmesinin kamu emekçilerine baskıları azaltacağına inanıyorum" diye konuştu.
Ortaköy: 'Herkese iyidir'
Aday ülke olmanın Türkiye'ye yeni açılımların getireceğini savunan KESK MYK üyelerinden İsmail Hakkı Ortaköy de, "Çalışanlar, insan hakları ve demokrasi açısından olumlu adımlar atılacaktır. Ancak burada acı olan, bunların ülkemize dayatılmasıdır. Halbuki bu ülkede demokratik haklar için yıllarca mücadele verildi" ifadeleriyle düşüncelerini dile getirdi. Ortaköy, adaylığın sermayeye de kazanımlar getirdiğini belirterek, sermayeye karşı Avrupa'daki emekçilerle bir araya gelinmesinden yana olduğunu söyledi. AB'nin hem demokrasi hem de örgütlenme önündeki engellerin kaldırılması yönünde olumlu adımlar atılmasını sağladığını savunan Ortaköy, sözlerini "Her iki sınıfa da olumluluklar getirir" şeklinde özetledi.
Şahin Bayar
Türkiye'yi yönetenler, Avrupa Birliği (AB)'ne aday ülke olmayı ulusal bayram havasında kutlarken, bazı emekçi örgütleri üyeliğe Avrupa ülkelerindeki çalışma standartlarının Türkiye'ye gelmesi umuduyla olumlu yaklaşıyor. Türkiye'nin AB'ye aday olmasını genel olarak olumlu bulan sendikalar, AB'ye girmenin 'ödev'i olan özelleştirme, sosyal güvenlik kurumlarının tasfiyesi ve tarımın çökertilmesi gibi konulara değinmemeyi tercih ediyor. AB'yi kendi içinde tartışan KESK, AB konusunda ortak bur tutum belirlemiş değil. KESK MYK üyelerinden İbrahim Kudiş, AB'nin emekçiler açısından çözüm olmadığını söylerken, KESK MYK üyelerinden Sevil Erol ve İsmail Hakkı Ortaköy ise Türkiye'nin AB'ye aday ülke olmasını olumlu bulduklarını belirttiler.
'Emekçilere yeni yükler'
AB ülkelerinde işsizlik, yoksullaşma ve sendikal örgütlülüklerin etkisiz hale getirilmesi politikalarının yaygınlaştığına dikkat çeken Kudiş, bu ülkelerdeki emekçilerin bu saldırıları püskürtmek için mücadele ettiklerine işaret etti. Kudiş, "Şimdi bu ülkelerdeki emekçilerin hakları gasp edilirken nasıl olur da bizim ülkemizin emekçilerine haklar bahş ediliyor" diye sordu. Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in Türkiye'nin AB'ye aday ülke olmasından sonra yaptığı açıklamaları hatırlatan Kudiş, sözlerine şöyle devam etti: "Kaldı ki, aday ülke olalı daha birkaç gün oldu; Dışişleri Bakanı İsmail Cem, emekleriyle geçinen işçi ve emekçilerin işine son vereceğini söylüyor. Yine 'Kamuda istihdam fazlalığı var' denilerek personel reformu rejimi yasa tasarısı Meclis'ten geçirilmek isteniyor. AB'nin neyi emekçilere yarar getiriyor?"
'AB sürecini önemsiyoruz'
AB sürecini yakından takip ettiklerini söyleyen KESK MYK Üyesi Sevil Erol ise, Türkiye'nin birçok uluslararası anlaşmalara imza attığını, ancak bunların uygulanması konusunda sorunlar yaşandığını belirtti. "Biz Türkiye'nin AB'ye girmesiyle birlikte bu kanalların biraz daha sağlıklı bir şekilde yerli yerine oturacağını düşünüyoruz" diyen Erol, kamu emekçilerinin mücadelelerinin AB ile bütünleşme için önemli açılımlar sarf edeceğini belirtti. Sözlerine, "Tabii ki biz asla AB'ye adaylık kapısı aralandı diye her şeyi ondan beklemiyoruz" ifadelerini ekleyen Erol, "AB'ye aday olma ile bir nebze de olsa kamu emekçilerinin, önü açılmıştır diyebiliriz. Bununla birlikte Avrupa'nın demokrasi kültürünün ülkemize yerleşmesinin kamu emekçilerine baskıları azaltacağına inanıyorum" diye konuştu.
Ortaköy: 'Herkese iyidir'
Aday ülke olmanın Türkiye'ye yeni açılımların getireceğini savunan KESK MYK üyelerinden İsmail Hakkı Ortaköy de, "Çalışanlar, insan hakları ve demokrasi açısından olumlu adımlar atılacaktır. Ancak burada acı olan, bunların ülkemize dayatılmasıdır. Halbuki bu ülkede demokratik haklar için yıllarca mücadele verildi" ifadeleriyle düşüncelerini dile getirdi. Ortaköy, adaylığın sermayeye de kazanımlar getirdiğini belirterek, sermayeye karşı Avrupa'daki emekçilerle bir araya gelinmesinden yana olduğunu söyledi. AB'nin hem demokrasi hem de örgütlenme önündeki engellerin kaldırılması yönünde olumlu adımlar atılmasını sağladığını savunan Ortaköy, sözlerini "Her iki sınıfa da olumluluklar getirir" şeklinde özetledi.
Evrensel'i Takip Et