16 Aralık 1999 22:00
Öğrenciler sanık sandalyesinde
Öğretmen talebiyle yürüyüş yaptıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan Atatürk Çiftliği İlköğretim Okulu öğrencileri, dün sanık sandalyesine oturtuldu.
Öğrenciler sanık sandalyesinde
Öğretmen talebiyle yürüyüş yaptıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan Atatürk Çiftliği İlköğretim Okulu öğrencileri, dün sanık sandalyesine oturtuldu. Basın yasağı getirilen duruşmada söz alan müdahil avukatların, çocukların yaptıkları eylemin suç olduğunu bilmediklerini vurguladıkları öğrenildi.
Duruşma başlamadan önce açıklama yapan ve sanık sandalyesine oturtulan arkadaşlarına destek olan öğrenciler, yapılan yürüyüşün haklı olduğunu, yürüyüş sonrası öğretmenlerin geldiğini söylediler. Türkiye'nin bu hukuk sistemi ile AB'ye giremeyeceğini anlatan öğrenciler, arkadaşlarına destek olacaklarını dile getirdiler. Öğrencilerin yaptığı açıklamayı bölgeden sorumlu TEM polis amiri engelledi ve öğrencileri uzaklaştırdı.
Basın yasağı
Bu sırada İstanbul Çocuk Mahkemesi'nde 10.50'de başlayan duruşmaya basın büyük ilgi gösterdi. Ancak, basın yasağı konulduğu için, duruşma salonuna basın mensupları giremedi.
Duruşmada, müdahil olarak Avukat Gül Erda, Neslihan Toraman ve Derya Bayır, haklarında dava açılan S.K.(13), G.Ü.(13), Y.T.(14), D.D.(12) ile aileleri katıldı. Duruşmanın ardından aileler, basının çocuklarını görüntülemesine izin vermedi ve arka kapıdan çıktılar.
Bu sırada basın açıklaması düzenleyen avukatlardan Neslihan Toraman, çocukların psikologlarla görüştüğünü söyleyerek, "Çocukların psikolojisi bozulmuş durumda. Her an ceza alacaklarından ve geleceklerinin kararacağından koruyorlar" dedi.
Suç olup olmadığını bilmiyorlar
Avukat Derya Bayır ise duruşma hakkında bilgi vererek, çocukların duruşmada, sadece öğretmen istediklerini ve yaptıklarının 'suç' olduğunu bilmediklerini söylediklerini ve dava esnasında oldukça tedirgin ve gergin olduklarını ifade etti. Adli Tıp Kurumu'ndan gönderilen rapora göre çocukların bu suçu işlemeye 'farik ve mümeyyiz' olduklarını dile getiren Bayır, kendilerinin bu duruma itiraz ettiklerini çocukların suç işlemeye 'farik ve mümeyyiz' olmadıklarını ve yaptıkları eylemin suç olup olmadığını bilmediklerini vurguladı. Avukatlar, duruşmanın 16 Şubat 2000 tarihine ertelendiğini bildirdiler.
'Çocukların yanındayız'
Öte yandan duruşmadan erken çıkarak basına açıklama yapan İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin, bu durumla çocuk davalarına dikkat çekildiğini kaydederek, "Diyarbakır'da, İstanbul'da binlerce çocuk DGM'lerde yargılanıyor. Biz bu davayı sonuna kadar takip edeceğiz ve sahipleneceğiz" dedi. Türkiye'de Alaattin Çakıcı'ların yargılanamadığı ve hatta ifadelerinin dahi alınamadığını anlatan Keskin, haklarını aramaya çalışan çocukların sanık sandalyesine çıkartıldığını söyledi.
Öğrencilere destek olmak için mahkemeye gelen Eğitim- Sen 2 No'lu Şube Başkanı Alaatin Dinçer de, bu davayı "işgüzarlık" olarak tanımladı. Türkiye'nin polis devleti değil hukuk devleti olması gerektiğini kaydeden Dinçer, her zaman bu çocukların yanında olacaklarını belirtti. "Hakların arayan, parasız eğitim isteyen çocuklara ceza vermenin savunulacak hiçbir yanı yoktur" diyen Dinçer, davayı sonuna kadar izleyeceklerini ifade etti.
Öğretmen talebiyle yürüyüş yaptıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan Atatürk Çiftliği İlköğretim Okulu öğrencileri, dün sanık sandalyesine oturtuldu. Basın yasağı getirilen duruşmada söz alan müdahil avukatların, çocukların yaptıkları eylemin suç olduğunu bilmediklerini vurguladıkları öğrenildi.
Duruşma başlamadan önce açıklama yapan ve sanık sandalyesine oturtulan arkadaşlarına destek olan öğrenciler, yapılan yürüyüşün haklı olduğunu, yürüyüş sonrası öğretmenlerin geldiğini söylediler. Türkiye'nin bu hukuk sistemi ile AB'ye giremeyeceğini anlatan öğrenciler, arkadaşlarına destek olacaklarını dile getirdiler. Öğrencilerin yaptığı açıklamayı bölgeden sorumlu TEM polis amiri engelledi ve öğrencileri uzaklaştırdı.
Basın yasağı
Bu sırada İstanbul Çocuk Mahkemesi'nde 10.50'de başlayan duruşmaya basın büyük ilgi gösterdi. Ancak, basın yasağı konulduğu için, duruşma salonuna basın mensupları giremedi.
Duruşmada, müdahil olarak Avukat Gül Erda, Neslihan Toraman ve Derya Bayır, haklarında dava açılan S.K.(13), G.Ü.(13), Y.T.(14), D.D.(12) ile aileleri katıldı. Duruşmanın ardından aileler, basının çocuklarını görüntülemesine izin vermedi ve arka kapıdan çıktılar.
Bu sırada basın açıklaması düzenleyen avukatlardan Neslihan Toraman, çocukların psikologlarla görüştüğünü söyleyerek, "Çocukların psikolojisi bozulmuş durumda. Her an ceza alacaklarından ve geleceklerinin kararacağından koruyorlar" dedi.
Suç olup olmadığını bilmiyorlar
Avukat Derya Bayır ise duruşma hakkında bilgi vererek, çocukların duruşmada, sadece öğretmen istediklerini ve yaptıklarının 'suç' olduğunu bilmediklerini söylediklerini ve dava esnasında oldukça tedirgin ve gergin olduklarını ifade etti. Adli Tıp Kurumu'ndan gönderilen rapora göre çocukların bu suçu işlemeye 'farik ve mümeyyiz' olduklarını dile getiren Bayır, kendilerinin bu duruma itiraz ettiklerini çocukların suç işlemeye 'farik ve mümeyyiz' olmadıklarını ve yaptıkları eylemin suç olup olmadığını bilmediklerini vurguladı. Avukatlar, duruşmanın 16 Şubat 2000 tarihine ertelendiğini bildirdiler.
'Çocukların yanındayız'
Öte yandan duruşmadan erken çıkarak basına açıklama yapan İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin, bu durumla çocuk davalarına dikkat çekildiğini kaydederek, "Diyarbakır'da, İstanbul'da binlerce çocuk DGM'lerde yargılanıyor. Biz bu davayı sonuna kadar takip edeceğiz ve sahipleneceğiz" dedi. Türkiye'de Alaattin Çakıcı'ların yargılanamadığı ve hatta ifadelerinin dahi alınamadığını anlatan Keskin, haklarını aramaya çalışan çocukların sanık sandalyesine çıkartıldığını söyledi.
Öğrencilere destek olmak için mahkemeye gelen Eğitim- Sen 2 No'lu Şube Başkanı Alaatin Dinçer de, bu davayı "işgüzarlık" olarak tanımladı. Türkiye'nin polis devleti değil hukuk devleti olması gerektiğini kaydeden Dinçer, her zaman bu çocukların yanında olacaklarını belirtti. "Hakların arayan, parasız eğitim isteyen çocuklara ceza vermenin savunulacak hiçbir yanı yoktur" diyen Dinçer, davayı sonuna kadar izleyeceklerini ifade etti.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
