20 Kasım 1999 22:00

Korsan üniversiteye devlet açılışı

Korsan üniversiteye devlet açılışı
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Koç Üniversitesi'nin Rumelifeneri Kampüsü'nü açtı. Üniversite Mütevelli Heyeti Başkanı Rahmi Koç, YÖK Başkanı Kemal Gürüz ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in konuşmalar yaptığı açılışa bir çok devlet yetkilisi katıldı.
'Çok badireler atlattık'
Rahmi Koç, konuşmasında, orman alanı talan ettikleri için çektikleri 'sıkıntıları' hatırlatarak "Bugün burada geçmişe dönüp neler çektiğimizi anlatmayı arzu etmiyorum. Sadece şuna değineyim: Bırakınız sarfedilen milyonlarca doları, bu noktaya gelebilmek için geçirdiğimiz badireleri düşünmek dahi istemiyorum" dedi.
YÖK Başkanı Kemal Gürüz de, "Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti ile Türk yüksek eğitim sistemi bugün büyük bir eser kazanmıştır. Bu ülkede yaşayan her fert bundan büyük gurur duymalıdır" dedi.
'Üzerimde tarafsızlık var'
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel törende yaptığı konuşmada, Koç Üniversitesi Mütevvelli Heyeti Başkanı Rahmi Koç ve Rektör Prof. Dr. Seha Tiniç'in, üniversitenin kampüs inşaatında birtakım müşküllerle karşılaştıklarını söylediklerini hatırlatarak, "Sizi tebrik ederim. Müşküller karşısında durmadınız, durulmadı bu güne gelindi. Aslında müşküller bu üniversitenin ilk sınavıydı. 55, 56, 57. hükümetlere ve Cumhurbaşkanı olarak bana teşekkür ettiniz. Bir mücadele verilmiştir" dedi. Demirel, konuşmasında, açıkça Koç'un orman talanını savunduktan sonra, "Üzerimde tarafsızlık olduğundan bu konuda daha fazla konuşmayacağım" dedi.
Törene ayrıca Devlet Bakanı Fikret Ünlü, İstanbul Valisi Erol Çakır, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ve Emniyet Müdürü Hasan Özdemir ile eski bakanlardan Yaşar Topçu, Vahit Halefoğlu, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan ve kalabalık bir davetli topluluğu katıldı. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Hükümetten Clinton övgüsü
ABD Başkanı Clinton'ın TBMM'de yaptığı konuşmada, hükümeti ve milletvekillerini sosyal güvenliğin tasfiyesi, tahkim ve özelleştirmeyle ilgili "cesur" adımları konusunda öven ve bu adımların daha da ileriye götürülmesi gerektiğini dile getiren sözleri etkisini gösterdi.
MHP: Clinton işaret etti
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici, ABD Başkanı Bill Clinton'ın ziyareti ile AGİT zirvesinin Türkiye açısından olumlu sonuçları olduğunu savunarak, "Türkiye, Clinton'ın ziyareti ve AGİT Zirvesi ile milyarlarca dolar harcasa da elde etmesi imkânsız olan bir propaganda ve tanıtım imkânını yakalamıştır" dedi. Yahnici, MHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, son günlerde dış politika alanında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye'nin, 2000'li yılların başında "lider ülke" vizyonu yakalayacağını anlatan Yahnici, ABD Başkanı Bill Clinton'ın ziyareti sırasında yaptığı konuşmalarda da buna işaret ettiğini söyledi. Şevket Bülent Yahnici, şöyle konuştu:
Clinton'ın seyahati, TBMM'de gerçekleşen olağandışı hitap ve dünyayı İstanbul'da buluşturan AGİT Zirvesi dolayısıyla Türkiye, milyarlarca dolar harcasa elde etmesi imkânsız olan bir propaganda ve tanıtım imkânını yakalamıştır. Başkan Clinton'ın ziyareti ve AGİT Zirvesi, sadece ülkemiz ve insanlarımız için getirmekte oldukları uzun süreli, yeni bin yıla bakışımızı ve hazırlanışımızı sağlayacak perspektifler ve geniş projeksiyonlar yanında, kısa dönemde karşı karşıya bulunduğumuz sıkıntı ve dertleri bir nebze unutmamız ve hafifletmemiz hususunda da büyük bir görev ifa etmiş bulunmaktadır."
Rusya konusunda Clinton'ın eleştirilerine de destek veren Yahnici, "Rusya'nın, İslamcı Vahabist terörist gruplarını bahane ederek Çeçenistan'ı işgal ettiğini ve burada bir insanlık dramı yaşandığını" söyledi.
Yalova: "Clinton'dan ders alalım"
Devlet Bakanı Yüksel Yalova, ABD Başkanı Clinton'ın söylediklerinden ders alınması gerektiğini öne sürdü ve özelleştirme konusunda Turgut Özal'ın yapmaya çalıştıklarının öneminin hâlâ anlaşılamamasından yakındı.
Yalova, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi ve Sanayici İşadamları Derneği'nin, Ege Bölgesi Sanayi Odası başkan adaylarını bir araya getirdiği toplantıda, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 1984 yılında özelleştirmenin önemini anlattığını ve bu yıllarda dünyada özelleştirmenin öneminin yeni kavrandığını savundu. Türkiye'nin özelleştirmede çok yavaş hareket ettiğini belirten Yalova, demirperde olarak adlandırılan ülkelerin dahi özelleştirmede Türkiye'nin önüne geçtiğini öne sürerek şöyle konuştu: "1984 yılında dünya özelleştirme literatürüne baktığımızda Özal'ın imzasını görüyoruz. Bunu ben söylemiyorum; Londra söylüyor, Paris söylüyor. Şimdi özelleştirme yapan ülkeler arasında bir muhasebe yapalım: İngiltere 65 milyar doları aşan özelleştirme yapmış, biz 6 milyar dolar özelleştirme ile karşı karşıyayız. Demirperde ülkeleri özelleştirmeye karşıydılar, '90'dan sonra özelleştirmeye başladılar, şimdi bizim üzerimizde kalıyorlar. Özelleştirme işini kavrayamamışız. Ben ilk göreve geldiğimde özelleştirme dilini oluşturmamız gerektiğini söyledim. Özelleştirme, kamuya, devlete ait mal varlıklarının siyasi tercihe göre 3-5 kuruluş, kişiye peşkeş çekiliyor diye anlaşılmış. Ben işlerin uzmanlara verilmesi gerektiğini düşünüyorum." Burdur ve Konya Et-Balık Kurumları ile İskenderun Demir-Çelik Fabrikası'ndaki özelleştirmeye değinen Yalova, İzmir'de deniz ulaşımının özelleştirileceğini bildirdi. Sümer Holding ve TCDD'nin zararlarının büyük boyutlarda olduğu görüşünü savunan Yalova, "Karayolları'nın 1 yıl içinde yaptığı asgari işler için 148,5 trilyon liraya ihtiyaç var. Oysa TCDD'nin 1 yıllık zararı 650 milyon dolar. Karayolları'nın ihtiyacından fazla. Sümer Holding'in yıllık sipariş tutarı 43 trilyon lira, oysa yıllık işçi maaşları 55 trilyon lira tutuyor" dedi.
Yalova, ABD Başkanı Bill Clinton'ın, Türkiye'nin geleceği hakkında söylediği sözlerin de büyük önem taşıdığını savunarak, "Clinton'ın Türkiye'nin istikbali hakkında ortaya koyduğu güven hepimize ders olmalıdır. Hiçbirimiz Clinton'dan daha az geleceğimize güven duyma hakkına sahip değiliz" diye konuştu.