13 Mart 2015 08:20

Sağlıkçılar g(ö)revde

14 Mart Tıp Haftası öncesi sağlık emekçileri Türkiye'nin her yerinde sağlık alanındaki sorunları ve özlük haklarıyla ilgili taleplerini dile getirmek için greve çıktı. Hastanelerde sadece acil sağlık hizmetleri verilirken vatandaşlar da sorunlarına sahip çıkarak sağlıkçılara destek verdi. Sağlıkçılar 14 Mart'ta da eylemlerini sürdürerek ASM'ler ve TSM'lerde nöbet tutmayacak.

Sağlıkçılar g(ö)revde

14 Mart Tıp Haftası öncesi sağlık emekçileri Türkiye'nin her yerinde sağlık alanındaki sorunları ve özlük haklarıyla ilgili  taleplerini dile getirmek için greve çıktı. Hastanelerde sadece acil sağlık hizmetleri verilirken vatandaşlar da sorunlarına sahip çıkarak sağlıkçılara destek verdi. Sağlıkçılar 14 Mart'ta da eylemlerini sürdürerek ASM'ler ve TSM'lerde nöbet tutmayacak. 

İstanbul’da sağlık grevine katılım yüzde 85’i buldu. Memur-Sen hariç bütün sendika, oda ve derneklerin katıldığı grevde Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen binlerce sağlık emekçisi İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne yürüdü. Eyleme hastanelerden gelen hasta ve hasta yakınları da destek verdi. 
Önceki gün İstanbul Üniversitesindeki rektörülük seçimlerini kazanan Prof. Dr. Raşit Tükel de İstanbul Üniversitesi öğrencileriyle birlikte greve katıldı. 

Eylem boyunca sık sık “Ticarethane değil hastane, müşteri değil hasta”, “Herkese eşit ücretsiz sağlık”, “Sağlık haktır satılamaz”, “Sağlıkta taşeron ölüm demektir” sloganları atıldı. 

Sağlık Emekçileri önceden belirlenen Beyazıt Meydanı’na geldiklerinde “Beyazıt Meydanı’na sığmıyoruz. İl Sağlık Müdürlüğüne yürüyeceğiz” diyerek basın açıklamasını Beyazıt yerine Çemberlitaş’ta gerçekleştirdi. Burada ortak açıklamayı okuyan SES Aksaray Şube Başkanı Aydın Erol Sağlık Bakanlığı’na seslenerek, “Sağlıkçıların çalışma şartları düzeltilmeden, hastalarımızın sağlıklı olabilmesi mümkün mü?” diye sordu. Erol, “Kim ister yüzünce veya yüz ellinci hasta olarak muayene olmayı, hekimine güvenmediği için hastane hastane, doktor doktor dolaşmayı, muayene odasında 5 dakika, faturası ya eczanede ya da bordroda?” dedi. 

TÜKEL: EN YÜKSEK OYU ALAN ADAY REKTÖR OLMALI

İstanbul Üniversitesi’ndeki rektörülük seçimlerini kazanan Prof. Dr. Raşit Tükel, sağlık emekçilerinin gerçekleştirdiği grevi desteklediğini ifade ederek, “Rektörlük seçimlerinde bana oy veren herkese teşekkür ederim. İstanbul Üniversitesi Demokratik Üniversite Girişimi adayı olarak seçildim. Bilimsel, adakemik özlükten yanayım. 2012 seçimlerinde 2. olduğum için seçim sonrasındaki sürece katılmamıştım. En yüksek oy alan adayın Rektör olarak atanması gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)


Tolga Alp TURGUT
İstanbul

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde greve çıkan bin sağlık emekçisi “Bu hastanede GöREV var!” pankartıyla güne başladı. Hastanenin bahçesinde kurdukları grev masasında birlikte kahvaltı yapan emekçiler, “Sağlık hizmeti alan için de, sunan için de sağlık istiyoruz. Çalışma ve nöbet ortamlarımızın, çalışma ve dinlenme sürelerimizin sağlıklı hale getirilmesini istiyoruz” dedi. Sağlık emekçilerinin greve çıktığı hastanede poliklinikler boş kaldı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden bugün için randevu alan vatandaşlar da randevu veren operatörleri arayarak, “Bu grevin olacağı 15 gün önceden belliymiş. Neden bana bugün için randevu verdiniz. Ben çalışıyorum, karşıdan geliyorum” şeklinde hastane yönetimine tepki gösterdi. 

‘SAĞLIĞIMIZI VE HAKLARIMIZI ISTIYORUZ’

Evrensel'e konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Aksaray Şube Başkanı Aydın Erol, “Sağlıkta yaşanan sorunların kamuoyuna yansıması açısından bugün sağlık kuruluşlarında grevdeyiz, yarın da acil nöbet yazılan birinci basamak aile sağlığı merkezlerinde yine grevdeyiz” dedi. Sağlık emekçilerinin taleplerini anlatan Erol, “Sağlık emekçilerine ücretleri dışında verilen sabit ödemelerin maaşa eklenmesini ve emekliliğe yansıtılmasını istiyoruz. Sağlıkta son dönemde özellikle verdiğimiz vergiler, ödediğimiz primlerin dışında bizlerden aynı zamanda tabanvaycı sigorta isteyen, ödeme kalemlerini bir bir sağlık uygulama tebliğleriyle ödeme planı dışına çıkarılan uygulamanın bir an önce sonlandırılmasını istiyoruz. Sağlık çalışanlarının iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alınarak çalıştırılmasını istiyoruz. Sağlığımızı ve haklarımızı istiyoruz” şeklinde konuştu. 

11 KURUM GREVE DESTEK VERİYOR

Sağlıkçıların grevine Türk Tabipleri Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık iş Sendikası, Türk Hemşireler Derneği, Ebeler Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Aktif Sağlık-Sen destek veriyor.


TÜRK SAĞLIK-SEN'DEN SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ ÖNÜNDE EYLEM
 

Türk Sağlık Sen üyesi bir grup, bugün aldıkları grev nedeniyle İl Sağlık Müdürlüğü önüne gelerek basın açıklaması yaptı. Yaklaşık 200 kişilik grup, saat 11:00 sıralarında Çemberlitaş’ta bulunan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplandı. Ellerinde, ‘Yorgun hemşire kalitesiz hizmet demek’, ‘4/C’ye kadro verilsin’, ‘Yıpranma payı hakkımız verilsin’ dövizleri taşıyan kalabalık, ‘Sağlıkta şiddet istemiyoruz’, ‘Hak, hukuk dediniz, hakkımızı yediniz’ diye slogan attı.

‘ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ GÖZ ARDI EDİLMEKTE’

Kalabalık adına basın açıklamasını okuyan Türk Sağlık Sen 2 No’lu Şube Başkanı Alper Alıcı, sağlık ülkede personellerinin zor şartlar altında çalıştığını söyledi. Çalışanların ağır iş gücü, nöbetler ve yetersiz istihdam gibi sorunlarla karşı karşıya olduklarını kaydeden Alıcı, “Bu dönemde özellikle çalışan memnuniyeti göz ardı edilmekte, çalışan talepleri sürekli ötelenmektedir. Şiddet, yetersiz istihdam, ağır iş gücü, bitmek bilmeyen nöbetler, yapılan haksız uygulamalar nedeniyle sağlık çalışanları ağır bir tükenmişlik sendromu ile karşı karşıyadırlar” dedi.

‘SAĞLIK ÇALIŞANLARI AĞIR İŞ YÜKÜ ALTINDA’

Sağlık çalışanlarının performans ücretlerine değinen Alıcı, bunun yanında personellerin ağır iş yükü altında olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Performans ücretlerinin 1,5 TL gibi komik ücretlere inmesi ve ekonomik kayıpların dayanılacak sınırları çoktan aşması gibi durumlar yaşanmaktadır. Asistanlar 36 saate varan nöbetlerle helak olmakta, hemşireler, ebeler, sağlık çalışanları eksik istihdam sebebiyle ağır iş yükü altında adeta kan ağlamaktadırlar. 70 yaşına kadar komik ücretlerle yoğun iş gücü altında çalışıp emekliliğin ertesi günü hakkın rahmetine kavuşmak istemiyoruz. Anı kurtarmak adına verilen vaatlerin artık inandırıcılığı kalmamıştır. İhtiyaçlarımız için emeğimizin karşılığını, sadece hakkımızı talep ediyoruz.” (DHA)


'ÇALIŞIRKEN ÖLMEMEK İÇİN G(Ö)REVDEYİZ' DEDİLER

Ankara Numune Hastenesi önünde toplanan Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İş Sendikası, Türk Hemşireler Derneği ve diğer sağlık meslek örgütleri üyesi sağlıkçılar 'Ölümüne çalışmaya da, çalışırken ölmeye de hayır' pankartı taşıdı. Hastane önünden Sağlık Bakanlığı'na yürüyen emekçiler 'AKP sağlığa zararlıdır', 'Angarya çalışma ölüm demektir' gibi sloganlar attı. 

Emekçilere KESK Eş Genel Başkanları Şaziye Köse, Lami Özgen, KESK'e bağlı sendika ve kitle örgütü yöneticileri de destek verdi. Vatandaşlar da hastanelerde alınan katkı katılım paylarına tepki gösterdiklerini ifade ederek, "Sağlığımız için para vereceksek ya da özel hastanelere gideceksek devlet hastaneleri niye var?" şeklinde konuştular. Sağlıkçılar Abdi İpekçi Parkı'nda kürsü kurarak TTB Merkez Konsey Üyesi Prof. Dr. Nilay Etiler halk sağlığı eğitimi verdi. 

'NİTELİKLİ SAĞLIK HİZMETİ VERMEK İSTİYORUZ'

Sağlık meslek örgütleri adına ortak açıklamayı yapan SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun sağlıkçıların grev kararını duyunca 'Her şey iyi giderken bu iş bırakmayı anlamıyorum' dediğini kaydetti. Kötü koşullarda çalışıp, her türlü performans baskısını yaşadıklarını ifade eden Kara, polikliniklerde günde yaklaşık 150 hastaya baktıklarını, şiddete uğradıklarını, taşeron sistemle güvencesiz, esnek çalıştıklarını ve hak ettikleri ücretleri alamadıklarını belirtti. halkın da niteliksiz sağlık hizmetiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen Kara, "Çalışma koşullarımızın düzeltilmesini, insanca yaşayacak bir gelir ve fiili hizmet zamlarının verilmesini, sağlık eğitiminin ve verilen sağlık hizmetinin nitelikli, ücretsiz, ana dilinde olmasını talep ediyoruz" dedi. 

'VERİLEN ZAM SAMİMİ DEĞİL'

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan ise Türkiye'de insanların daha çok hastaneye başvurduğunu, ancak insanların nitelikli sağlık hizmeti alamadığını anlattı. Sağlık emekçilerinin de zor koşullarda, dinlenemeden hizmet verdiğini ifade eden İlhan, bugün sağlıkçıların haklarını alabilmek ve iyi sağlık hizmeti verebilmek için alanlarda olduğunu dile getirdi. "Böyle sağlık sistemi olmaz" diyen İlhan, sağlıkçılara yapılan nöbet zammının da, yetkililerin şiddeti çözeceğiz demesinin de samimi olmadığını bildirdi. 

TÜRK SAĞLIK-SEN'DEN TABUTLU EYLEM

İbni-Sina Hastanesi önünde toplanan Türk Sağlık-Sen üyesi sağlıkçılarda tabutlar taşıyarak Sağlık Bakanlığı önüne geldi. Eylemde imam kıyafeti giymiş bir hekim de bulunurken temsili olarak cenaze namazı kılındı. Tabutların üzerinde Merhum: Doktor; Vefat  Nedeni: Sağlıkta Şiddet gibi ifadelerin yer alması dikkat çekti. Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci de Bakanlık önünde bir açıklama yaparak verilen nöbet zammının komik bir rakam olduğunu bildirdi. 70 yaşına kadar çalışmanın marifet olmadığını söyleyen Kahveci "Önemli olan emeklilikte rahat ettirecek insani bir ücret almamızdır. Yapılan hiçbir çalışma, söylenen hiçbir söz çalışanların derdine derman değildir. Talpelerimiz de karşılanamaz değildirdir" diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)


BAŞBAKANIN ‘MÜJDELERİNE’ TEPKİ GÖSTERDİLER

İzmir’deki sağlık çalışanları Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Nöbet tutanlara yüzde 50 zam vereceğiz” açıklamasına tepki gösterdi.

Öğle saatlerinde İzmir’in birçok hastanesinden Basmane Meydanı’na gelen sağlık çalışanları burada oluşturdukları kortejlerle İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önüne yürüdü. Ege Üniversitesinde çalışan hemşireler eyleme “Köle Değil, Hemşireyiz” yazılı tişörtlerle geldi.

‘MÜJDE DEĞİL, YALAN’

İl Sağlık Müdürlüğü önünde yapılan konuşmalarda özellikle Başbakan Davutoğlu’nun müjde olarak sunduğu yeni düzenlemelere tepki vardı. İzmir Tabip Odası Başkanı Suat Kaptaner, aylardan beri taleplerini haykırdıklarını ancak hiçbir şekilde geri dönüş alamadıklarını belirterek “Bu eylemimizi açıkladıktan sonra Başbakan dün büyük bir ‘müjde’ verdi. Bu müjde hem başbakan hem de bazı basın organlarında bu eyleme karşı halkı kışkırtmak amacıyla maaşlara yüzde elli zam diye ifade edildi ama bu bir yalandır. Saati 7,5 TL olan nöbet hizmetini  ‘yüzde 50 zamla’ 10 TL yaptılar, kutlu olsun arkadaşlar hepinize” dedi.

MEZARLIK ÖNERİSİ!

Başbakanın 70 yaş ‘müjdesine’ değinen Kaptaner “Bir büyük müjde daha var. Dediler ki ‘Siz zaten köle gibi, robot gibi çalışıyorsunuz, hiç ölecek gibi de gözükmüyorsunuz.’ 70 yaşına kadar çalışma müjdesi verdiler bize. Şimdi biz buradan sayın Başbakana sesleniyoruz. Sizin ne maaşınıza zam yapma niyetiniz var, ne emekli maaşına zam yapma niyetiniz var, ne de  çalışma ortamını düzenlemeye niyetiniz var. Size önerimiz var bütün sağlık kurumlarının arka bahçesine mezarlık yapın, hepinizi oraya gömün bari” dedi.

‘GREVLERE DEVAM’

Daha sonra konuşan SES İzmir Şube Başkanı Rukiye Çakır da sorunları çözülmediği takdirde grevlere devam edeceklerini ifade ederek  şunları söyledi: “Esnek güvencesiz çalıştırılmaya devam edildiği takdirde, fiili hizmet süreleri yasallaşmadığı takdirde, çalışırken ve emekli olduğumuz zamanda insanca bir yaşama yetecek bir ücret alamadığımız takdirde grevlerimiz devam edecektir. Bize müjdeler veren başbakanımız açıklaya açıklaya 2,5 TL zam açıkladı. bunu kabul etmeyeceğiz. Sağlık çalışanları son yılların çalışma koşullarının en kötü olduğu, şiddetin en üst olduğu, can güvenliğinin olmadığı bir ortamda her şeye rağmen canlarını dişlerine takarak, son derece insani bir şekilde sağlık hizmeti sunuyor.” (İzmir/EVRENSEL)

POLİKLİNİKLER BOŞ KALDI

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde de Tabip Odası'nın ve sendikaların çağrısıyla greve çıkan sağlık çalışanları mesai saatleri ile beraber hastane bahçesinde toplanmaya başladı.

Hastanenin bir çok yerine 'Grevdeyiz' pankartı asılırken greve katılım yoğun oldu. Hastalarında greve anlayışla destek verdiği hastanede bir çok poliklinik boş kaldı.

Hastane bahçesinde yapılan konuşmalar da Memur Sen'e bağlı Sağlık Sen'in greve destek vermemesi eleştirilirken Başbakanın sağlık çalışanlarına müjde olarak sunduğu düzenlemelerin içinin boş olduğunu ve sağlık çalışanlarının kandırılmak istendiği ifade edildi.

Burada konuşan TTB Merkez Konsey üyesi Dr. Fatih Sürenkök hükümetin sağlık politikalarını eleştirerek, çalışanların taleplerini dile getirdi. Sürenkök, çalışma zammını, mesai saatlerinin düzenlenmesinin, sağlık personelini açığının kapatılmasını ve nitelikli, ücretsiz sağlık hakkının verilmesini istedi. (İzmir/EVRENSEL)


DİYARBAKIR’DA SAĞLIK EMEKÇİLERİNDEN DAVUTOĞLU’NA TEPKİ

14 Mart Sağlık Haftası kapsamında Diyarbakır’da uyarı grevine çıkan emekçiler de greve kitlesel Katılım sağladı. Hekimlerden teknisyenlere, taşeron işçilere kadar birçok birimden sağlık emekçileri Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi önünde yaptıkları basın açıklamasında Başbakan Davutoğlu’nun ‘sağlıkçılara müjde’ olarak sunduğu zamma tepki gösterdiler. 

Selahhattin Eyyubi Devlet Hastanesi önünde toplanan sağlık emekçilerine çok sayıda sağlık örgütü temsilcisi, hasta yakınları ile SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden destek verdi. Burada yapılan ortak açıklamada, Sağlıkta Dönüşümden vazgeçilmesi çağrısında bulunuldu. Hekimlerin polikliniklerde günde 150’ye varan hastaya baktığı belirtilen açıklamada, bu durum sağlığın kalitesini de etkilediği kaydedildi. Başbakan Davutoğlu’nun ‘sağlıkçılara müjde’ olarak sunduğu zamma tepki gösteren emekçiler, “bizimle alay ediyorlar. Sağlıkçılar harçlık istemiyor” diyerek tepki gösterdiler. (Diyarbakır/EVRENSEL)


SAMSUN’DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI İŞ BIRAKTI

Samsun'da çalışma şartlarının iyileştirilmesini isteyen sağlık çalışanları bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Sağlıkçılar sloganlar atarak yürüyüş düzenledi.

Samsun'da acil servis ve yoğun bakım üniteleri dışında görev yapan sağlık çalışanları hükümetin çalışma şartlarını iyileştirilmesi talebiyle bir günlük iş bıraktı. Grev nedeniyle işe gitmeyen sağlık çalışanları Gazi Devlet Hastanesi önünde toplandı. Ardından sloganlar atarak protesto yürüyüşü yaptı. Çalışanlar 'Can güvenliği olan çalışma ortamları istiyoruz' pankartı taşıdı. İstiklal Caddesi’nde yapılan protesto yürüyüşünün sonrasında yapılan basın açıklamasının ardından eylem sona erdi. (SAMSUN)


HALKIMIZIN SAĞLIĞI İÇİN HİZMET ÜRETMİYORUZ

Türk Tabipler Birliği öncülüğünde sendika ve meslek odalarının aldığı karar doğrultusunda, Bursa'da da doktorlar ve sağlık çalışanları bugün iş bıraktı. 

Bursa Tabip Odası, Bursa Diş Hekimleri Odası, Türk Sağlık-Sen, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Bursa Şubesi, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Bursa Şubesi, Türk Hemşireler Derneği Bursa Şubesi ve Türk Psikologlar Derneği Bursa Şubesi üyeleri, bugün acil servislerin dışında iş bıraktı. Bursa genelindeki bazı aile sağlığı merkezlerinde görev yapan doktorlar da acil vakaların dışında hastaları tedavi etmedi. Bazı merkezlerde ise doktorlar çalışmayı tercih ederken, mesaiye gelmelerine rağmen hasta bakmayan doktorların çalıştığı merkezlerde bekleme koltukları ise boş kaldı. 

Bursa Devlet Hastanesi önünde düzenlenen eylemde konuşan Bursa Tabip Odası Başkanı Ertuğrul Aydın, "Herkes için sağlık, sağlık hizmetini alan için de sunan için de. 14 Mart Sağlık Haftası’ndayız. Sağlığımız ve halklarımız için, halkımızın sağlığı için bugün aciller dışında sağlık hizmeti üretmiyoruz" dedi.

Sağlık Bakanı'nın "Her şey iyi giderken bu iş bırakmaya anlam veremiyorum" sözlerini eleştiren Aydın, şöyle devam etti:

"Birlikte bir bakalım isterseniz tabloya. İyi olanı bulalım birlikte. Bakın bizler, nasıl, hangi koşullarda çalışıyoruz. Özelde ciro, kamuda performans baskısı, yönetici ve amir baskısı, kötü muamele, yıldırma. Şiddet tehdidi. Kendi görevimiz olmayan işleri yapmaya zorlamak. Taşeron sistemi. Her gün başka bir semt polikliniğine rotasyonlar. Havasız, penceresiz, aydınlatmaları kötü çalışma alanları. Özellerde aylarca maaşsız çalışma, öğle yemeği için verilebilen yarım saatlik aranın dışında molasız, adeta nefes almadan çalışma. Polikliniklerde günde 80, 100, 150 hasta bakılması. Yani çalışma ortamı sağlıksız, çalışma temposu sağlıksız. Çalışma süreleri sağlıksız, dinlenme süreleri sağlıksız, nöbet ortamları sağlıksız. Adeta bir kölelik sistemi. Adeta kölelik düzeni. Anayasa’nın yasakladığı angarya serbest olmuş."

Doktorlar mesai yapmayınca gözlerinden rahatsızlanan oğlunu getiren Ferhat Atay, "Çocuğum gözlerinde rahatsızlık var. Çocuğum okula gidemedi. Saat 07.00’den beri bekliyorum. Doktorlar çalışmıyor" dedi.

Bursa Devlet Hastanesi önünde eylem yapan doktorların eylemine destek veren işçi emeklisi bir hasta da Tahsin Atmaca da 6 yıldır emekli olduğunu ve 960 lira maaşın yetmediğini belirterek, "Ailem şeker hastası ve kan bağırsak hastasıyım. Para yetmiyor. Ailemle kavga ediyorum. Benim mutfak param yetersiz kalıyor. Doğalgaz, elektrik su faturasını ödeyemiyorum. Başbakan olsun, ailesi olsun, milletvekili bu parayla idare edebilir mi? Sağlıktan para kesilmesin" dedi. (DHA)


ANTEP’TE SAĞLIK SEN ÜYELERİ DE EYLEMDEYDİ
 

Antep’te, Sağlık-Sen üyeleri de eylem yaptı. Sağlıkçılar yıpranma payı, lisans tamamlama ve kreş haklarının Sağlık Bakanlığı tarafından kendilerine verilmemesini protesto etti.

Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önünde sabah saatlerinde ellerinde dövizlerle toplanan Sağlık-Sen üyesi 50 kişilik grup, Sağlık Bakanlığı’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözünü verdiği yıpranma payı, lisans tamamlama ve kreş haklarının taraflarına vermemesini protesto etti. Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı uygulamalarla sınıfta kaldığını kaydeden Sağlık-Sen Gaziantep 2 Nolu Şube Başkanı Cuma Kerkez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği sözlerin Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından yerinde bırakıldığını öne sürerek şöyle konuştu:

"Sağlık-Sen olarak, taleplerimizin olduğu kadar verilen sözlerin hayata geçmesi konusunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Üyelerimize ve bütün sağlık çalışanlarımıza verdiğimiz sözün arkasındayız. 2015 yılı bütün sağlık çalışanları için yıpranma payı yılı, ek ödemelerin emekliliğe yansıtıldığı yıl olacaktır. 2015 yılı, lisans tamamlama eğitim ve öğretimlerinin başladığı yıl olacaktır."

Sağlık çalışanları, açıklamanın ardından görev yerlerine döndü. (DHA)


SAĞLIK EMEKÇİLERİ İSYANDA

Balıkesir’de sağlık çalışanları Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği önünde toplanarak Sağlık Bakanlığının son uygulamalarına karşı yaptıkları basın açıklamasının ardından iş bıraktı. 
Balıkesir Tabip Odası, Türk Sağlık-Sen, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Balıkesir Aile Hekimleri Derneği,Balıkesir Aile Sağlığı Elemanları Derneği, Birlik ve Dayanışma Sendikası ve Genel Sağlık-İş greve destek veriyor.

Yapılan açıklamada, 2014/2015 yılı için yetkili sendikanın 125 TL’ye razı olduğu belirtilerek ilk defa 2014 yılı Temmuz ayında çalışanların zam almadıkları vurgulandı. Sağlıkta sorunların çözülmek bir yana daha da artarak sürdüğü belirtilen açıklamada sağlık çalışanlarının özlük sorunlarının da bir çözüme kavuşturulmamasına karşın sağlık bakanının “Milletin duası yeter” demekle yetindiği dile getirildi, sağlık çalışanlarının uğradıkları şiddet ve saldırılara dikkat çekildi.(Balıkesir/EVRENSEL)


KAYSERİ'DE SAĞLIK EMEKÇİLERİ GREVDE

Hakan Yıldız
Kayseri

Kayseri'de sağlık çalışanları çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve halka eşit, parasız sağlık hizmeti talebiyle iş bıraktı. Ses, Türk Sağlık-Sen, Kayseri Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Aile Hekimleri Derneği ve Ebeler Derneği üyelerinin katıldığı grev Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi poliklinikleri önünde başladı. Yapılan basın açıklamasının ardından hastane içerisinde yürüyüş yapan grup Kayseri Devlet Hastanesi önünde buluşmak üzere dağıldı. 

Sağlıkçılar adına Türk Sağlık-Sen 2.Nolu Şube Başkanı Kenan Çil ve Ses Kayseri Şube Başkanı Orhan Karakaya basın açıklaması yaptı. Çil “Sağlık çalışanları olarak ne lütuf bekliyoruz, ne de karşılanamaz talepleri dile getiriyoruz. Sadece hakkımızı talep ediyoruz. Haklı taleplerimizi dile getirmek ve çalışanların talepleri karşısındaki vurdumduymazlığa tepki olarak Tıp Bayramı arifesinde iş bırakıyoruz” diyerek devam eden Çil greve katılmaya Memur-Sen'e bağlı Sağlık-Sen'e seslenerek “Bizim dilekçe kampanyamızı karalayanlar, çalışan hakkı için bırakıldığında ortada yoklar. Onların yeri idarecilerin yanıdır. Çalışanlarla alanlara çıkmak yerine idarecilerle poz vermek tek yaptıkları iştir.” dedi. Çil'in ardından Üniversite Hastanesi yönetimine tepki gösteren bir  hastane çalışanı “Şuanda hükümetin verdiği 800lirayı alıyorum fakat 4 yıl önce 3bin lira alan bir profesör 20-25 bin lira gibi bir ücret alıyor. Gelirler adil dağtılmıyor” şeklinde konuştu.
  
BU TALEPLER SADECE BİZİM DEĞİL

Ses Kayseri Şube Başkanı Orhan Karakaya ise sağlık bakanının “Her şey iyi giderken bu iş bırakmaya anlam veremiyorum” şeklindeki açıklamasını hatırlatarak “Sağlık emekçileri üzerinde uygulanan baskılar, çalışma koşullarının giderek kötüleşmesi ve halka sunulan sağlık hizmetinin paralı olması ne kadar iyi bir durum göstergesidir”dedi. Karakaya “Taleplerimiz sadece sağlık çalışanlarının telepleri değildir. Biz bugün sağlık hizmetleri sunanlar olabiliriz fakat, aynı hizmeti vatandaş olarak bizlerde alıyoruz. Bu nedenden dolayı sağlığın her aşamada ücretsiz olmasını talep ediyoruz. Hastalarımıza daha insani koşullarda hizmet etme talebiyle burada bulunan sendikalar ve derneklerle bir araya geldik.” dedi. 

Karakaya Sağlık-Sen'in grev kararı almaması üzerine ise “Bunca örgüt, bu kadar haklı taleplerle bir araya gelmişken ve her geçen gün daha sıkıntılı süreçler yaşarken, Sağlık-Sen bugün iş bırakmayacakta ne zaman bırakacak” diye sordu. Sağlık Bakanlığına seslenen Karakaya “Çalışma koşullarımız acilen düzeltilsin. Nitelikli sağlık hizmeti ne bütün yurttaşlarımızın ücretsiz ulaşması sağlansın” şeklinde konuştu. Açıklama sırasında hasta yakını bir vatandaş “Ambulans burada dururken ben babamı arabayla götürüyorum” diyerek sağlık sistemine tepki gösterdi. Açıklamanın ardından yapılan yürüyüşte Kayseri Devlet Hastanesi önüne çağrı yapıldı. (Kayseri/Evrensel)


İNSANCA ÇALIŞMA, HERKES İÇİN SAĞLIK İSTEDİLER

14 Mart tıp haftası nedeni ile sağlıkta dönüşümün 12 yılda sağlık çalışanları ve hastalar açısında geldiği noktaya dikkat çekmek için “Herkes için sağlık” sloganı ile greve çıkan sağlık emekçileri eyleme Adana’da ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi önünde başlayarak Kamu Hastaneleri Birliği önünde basın açıklaması ile devam etti. 
Tabip Odası, SES, Türk Sağlık Sen, Dev Sağlık İş gibi sağlık alanında örgütlü çeşitli sendika ve dernek üyelerinin katıldığı eylemde açıklamayı okuyan Dr. Hakan Şen, Sağlık Bakanı’nın “Herşey iyi giderken grev neden?” sözlerine cevap vererek çalışma koşullarında bahsetti. Özelde ciro kamuda performans baskısı, şiddet tehdidi altında iş güvencesiz, taşeron sistemi ile çalıştıklarını ifade eden Şen, polikliniklerde günde 80, 100, 150 hasta bakarak, acile servislerde kimi zaman 500 hastaya bakarak 7 gün 24 saat icap nöbeti uygulamalarıyla karşılaştıklarını dile getirdi. yıllarca haftada 40 saatlik yasal sürenin üzerinde çalıştıklarını dile getiren Şen, bunun ,için fiili hizmet zammı istediklerini söyledi. sağlıkta sayıyı değil niteliği önceleyen bir politika uygulanmasını talep ettiklerini ifade eden Şen, bu hizmetlerin herkese ücretsiz verilmesini istedi. (Adana/EVRENSEL)


NİTELİKLİ SAĞLIK HİZMETİNE BÜTÜN YURTTAŞLARIMIZ ÜCRETSİZ ULAŞABİLMELİ

Eskişehir'de Türk Sağlık Sen, SES ve Tabip Odası üyeleri birleşerek greve gitti. Türk Sağlık Sen, SES ve Tabip Odası uyekeri hastanede hizmet vermeyi durdururken, Sağlık Sen üyeleri ise greve katılmadı.

Hamamyolu Saatli Parkta buluşan sağlık emekçileri, buradan Sağlık İl Müdürlüğü'ne yürüdü. Sağlık İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapan SES, Türk Sağlık Sen ve Tabip Odası temsilcileri sağlıkçıkların yaşadıkları sorunları anlattı. Basın açıklamasının ardından eyleme katılanlar ESOGÜ Tıp Fakültesi’ne giderek eyleme burada da devam etti.

PROBLEMLER İL GİDEREK ARTIYOR

Sağlık İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapan Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Görevlileri Sendikası Eskişehir Bilecik Şube Başkanı Hüseyin Kararman, sağlık çalışanlarının problemlerinin giderek arttığını söyledi. Şiddet, yetersiz istihdam, ağır iş yükü, bitmek bilmeyen nöbetler, yapılan haksız uygulamalar nedeniyle sağlık çalışanlarının ağır bir tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya kaldığını dile getiren Kararman, “Bir saatlik nöbet ücreti şu anda doktor için 7 lire ebe ve hemşire arkadaşlarımız için ise 4.7 liradır. Bu komik ücretlerin yüzde 50 artması çok büyük bir müjde midir” diye sordu. Kararman, gerçek bir müjde verilmek isteniyorsa bir saatlik çalışma karşılığında alınan ücretin nöbet ücreti olarak ödenmesi gerektiğini belirtti. Sağlık ve hakları için, halkın sağlığı için bugün aciller dışında sağlık hizmeti üretmediklerini kaydeden Kararman, bugün iş bırakma eylemine sağlık alanında tüm sivil toplum kuruluşlarının katıldığını ancak Memur Sen’e bağlı Sağlık Sen’in iş bırakmaya katılmadığını aktardı. Kararman, şunları söyledi: “Toplantılarında idareci ağırlayıp, bakandan oy toplayın vurguladı. "Alanları bugün bu alanda olması zaten çok zordur. Onların yeri idareci yanıdır. Tüm sağlık çalışanları kendilerini uçurumun kenarına götüren bu yetkilendirilmişleri iyi tanımalı ve görmelidir." diyen Kararman, Türk Sağlık Sen olarak sorunların çözümü için acil düzenlemeler yapılmasını istediklerini söyledi. 

ÜCRETSİZ NİTELİKLİ SAĞLIK HİZMETİ 

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şube Başkanı Yalçın Mutlu, ise konuşmasında sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını eleştirdi. Mutlu, “Özelde ciro, kamuda performans baskısı, yönetici/amir baskısı, kötü muamele, yıldırma, şiddet tehdidi, havasız, penceresiz, aydınlatmaları kötü çalışma alanları, kendi görevimiz olmayan işleri yapmaya zorlanma, iş güvencesiz, taşeron sistemi, her gün başka bir semt polikliniğine rotasyonlar, özellerde aylarca maaşsız çalışma, öğle yemeği için verilebilen yarım saatlik aranın dışında molasız, adeta nefes almadan çalışma, polikliniklerde günde 80, 100, 150 hasta bakılması, birinci basamakta 2000 yerine 3600 kişiye varan bir nüfusa hizmet verilmesi, bir gün gündüz bir gün gece çalışılan acil servislerde kimi zaman tek bir hekimin günde 500 hasta bakması, 36 saat kesintisiz çalışma, servis nöbeti tutan öğretim üyeleri, 7 gün 24 saat icap nöbeti ve bütün bu ağır çalışmanın sonunda, emeklilikte sefalet ücreti…” diye konuştu. Çalışma koşullarının acilen düzeltilmesini isteyen Mutlu, "Yıllarca haftada 40 saatlik yasal sürenin çok üzerinde ve ağır koşullarda çalıştığımız halde bugüne dek bir türlü verilemeyen fiili hizmet zammını talep ediyoruz. Nitelikli sağlık hizmetine bütün yurttaşlarımızın ücretsiz ulaşabilmesini talep ediyoruz.”dedi.

SAĞLIK SİSTEMİ SAĞLIKSIZLIK ÜRETİYOR

Sağlık bakanına ESOGÜ Tıp Fakültesi’nde yapacakları forum ile yanıt vereceklerini soyleyen Eskisehir Tabip Odası Başkanı Bülent Nazım Yılmaz, "Anlama isteği varsa, duymak istiyorsa bizi dinleyecek” diye konuştu. Sağlık sistemi sağlıksızlık ürettiğini ifade eden Yılmaz, değer vermeyen bir yönetim ve sağlık sisteminde; hemşireye, hekime, asistana, topluma değer vermeyen bir sistem ile karşı karşıya olduklarını vurguladı. Tüm politik oyunlara rağmen toplumun sağlığı için mücadele verdiklerini söyleyen Yılmaz,  14 Mart Tıp Haftası’nın sağlıkçıların bu değersizliğe saldırıya, anti demokratik yönetime adam kayırıcılığına dur deme günü olduğunu kaydetti. (Eskişehir/EVRENSEL)


VAN’DA SAĞLIK EMEKÇİLERİ İŞ BIRAKTI

Fazıl ERÜŞ/Van

“Herkes için, alan için de veren için de sağlık” talebiyle uyarı grevine çıkan Van-Hakkari Tabip Odası, SES Van Şubesi, Türk Sağlık-Sen üyeleri ve çok sayıda sağlık emekçisi Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde bir araya gelerek burada bir basın açıklaması yaptı. Sağlık emekçileri adına basın açıklamasını yapan SES Van Şube Eş Başkanı  Keziban Karakuş, sonuna kadar direneceklerini belirtti. 

“DİRENECEĞİZ”

“Anayasa’nın yasakladığı angarya serbest olmuş, namus ve şeref üzerine edilen Anayasa’ya bağlılık yemini unutulmuş”diyen Karakuş, şunları söyledi:

“Sağlığımız ve haklarımız için, halkımızın sağlığı için bugün aciller dışında sağlık hizmeti üretmiyoruz.  Sayın Sağlık Bakanı bu kararımızı duyunca demiş ki; “Her şey iyi giderken bu iş bırakmaya anlam veremiyorum.” Birlikte bir bakalım isterseniz tabloya. İyi olanı bulalım birlikte.  Bakın bizler nasıl, hangi koşullarda çalışıyoruz: Özelde ciro, kamuda performans baskısı, yönetici-amir baskısı, kötü muamele, yıldırma, şiddet, tehdit, havasız, penceresiz, aydınlatmaları kötü çalışma alanları, kendi görevimiz olmayan işleri yapmaya zorlanma, iş güvencesiz, taşeron sistemi, her gün başka bir semt polikliniğine rotasyonlar, özellerde aylarca maaşsız çalışma, öğle yemeği için verilebilen yarım saatlik aranın dışında molasız, adeta nefes almadan çalışma, Polikliniklerde günde 80, 100, 150 hasta bakılması, birinci basamakta 2 bin yerine 3 bin 600 kişiye varan bir nüfusa hizmet verilmesi, bir gün gündüz bir gün gece çalışılan acil servislerde kimi zaman tek bir hekimin günde 500 hasta bakması, 36 saat kesintisiz çalışma, servis nöbeti tutan öğretim üyeleri, 7 gün 24 saat icap nöbeti ve bütün bu ağır çalışmanın sonunda, emeklilikte sefalet ücreti. Yani kısacası Adeta bir kölelik düzeni. Bu nedenle biz sağlık alanındaki tüm örgütler dayanışma içinde mücadelemizi “herkes için, alan için de veren için de sağlık” gerçekleşene dek sürdüreceğiz.


‘ESNEK ÇALIŞMA DAYATMASINA KARŞI MÜCADELEMİZ SÜRECEK’

14 Mart Sağlık Haftası nedeniyle sağlık emekçileri ‘herkes için sağlık’ talebiyle greve çıktı. Sağlık Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi üyeleri 13 mart saat 12:30'da Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. 
Basın açıklamasını okuyan SES Antalya Şube Başkanı Mustafa Kılınç, "Aile Sağlığı Merkezleri ve Toplum Sağlığı Merkezlerinde sürdürdüğümüz fazla ve esnek çalışma dayatmasına karşı mücadelemizi sürdürecek, buradaki nöbetlere gitmeyeceğiz. Güvenli ve güvenceli koşullarda çalışabilmek, demokratik bir ülkede insanca yaşayabilmek için birlikte mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Biliyoruz ki güvenli gelecek, birleşik mücadele ile mümkündür" dedi."


ELAZIĞ’DA 13 MART SAĞLIK GREVİ!

TTB ve SES başta olmak birçok kurumunu çağrıcılığını yaptığı sağlık emekçileri grevi Elazığ’da da basın açıklamasıyla deklare edildi.  Eğitim-Araştırma Hastanesi  parkında  neden grevde olduklarını açıklayan emekçiler, burada kısa bir oturma eylemi yaptıktan sonra Harput Devlet Hastanesi’ne kadar yürüyerek poliklinik önünde basın açıklaması yaptı. 

SES Elazığ Şube Eş Başkanı Ali Erdem, “14 Mart Sağlık Haftası’ndayız. Sağlığımız ve halklarımız için, halkımızın sağlığı için bugün aciller dışında sağlık üretmiyoruz”  dedi. Sağlık bakanının, sağlık emekçilerinin grevi için söylediği ‘Her şey iyi giderken bu iş bırakmaya anlam veremiyorum’ sözünü hatırlatan Erdem “birlikte bakalım isterseniz tabloya, iyi olanı bulalım birlikte” dedi. Ardından sağlık emekçilerinin hangi koşullarda nasıl çalıştığını, sıralayan Erdem, “sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının, sağlık çalışanları için de hastalarımız için de iç açıcı değildir” dedi. Erdem  “Biz sağlık alanındaki tüm örgütler dayanışma içinde mücadelemizi ‘herkes için, alan için de veren için de sağlık’ gerçekleşene dek sürdüreceğiz” diyerek basın açıklamasını sonlandırdı.

SORUMLULAR CEZALANDIRILMALI

Erdem ayrıca, Elazığ Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı Harput Bakım, Sosyal ve Rehabilitasyon Merkezi’nde yaşanan taciz skandalını da kınadı. Olayın detaylı bir şeklide incelenmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, olayın aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması gerektiğini söyledi. Açıklama boyunca sık sık; “Güvenceli iş, güvenceli gelecek”, “Genel Grev Genel Direniş”  sloganları atıldı. Açıklamaya, KESK’e bağlı sendika yöneticileri ve EMEP yöneticileri de katıldı. (Elazığ/EVRENSEL)


CİZRE

Şırnak'ın Cizre ilçesinde sağlık emekçileri, bir günlük iş bıraktı. Sağlık çalışanları, Cizre Devlet Hastanesi önünde toplanırken, hasta ve hasta yakınları da eyleme destek verdi. "Bu iş yerinde grev var" pankartı hastane kapısına asılırken, "Demokrasi Platformu" standı açıldı. Açılan standta, çevrede bulunan yurttaş, hasta ve hasta yakınlarına yaptıkları eylemle ilgili bilgi verildi. Sağlık emekçileri ardından "Sağlık hakkı satılamaz", "Yaşasın işçi ve emekçi direnişi" sloganları ile poliklinik binası önüne kadar yürüdü. Burada emekçiler adına Aile Hekimi Veysel Dağ tarafından yapılan açıklamada, emekçileri sömüren politikaları kabul etmeyeceklerini söyledi. 


DERSİM 

Dersim'deki sağlık çalışanları, Sanat Sokağı'nda bir araya gelerek İl Sağlık Müdürlüğü önüne yürüyüş gerçekleştirdi. "Anadilde ve nitelikli sağlık hizmeti için g(ö)revdeyiz" yazılı pankartın açıldığı yürüyüşe DBP, HDP, ESP yöneticileri ve çok sayıda yurttaş destek verdi. Yürüyüşte, "Ek ödemeler emekliliğe yansıtılsın", "Eşit, nitelikli, anadilde, parasız sağlık hizmeti" yazılı dövizlerin taşındığı yürüyüşte sık sık, "AKP sağlığa zararlıdır", "Direne direne kazanacağız", "Taşeron çalışma yasaklansın" sloganları atıldı.

Sağlık Müdürlüğü önünde son bulan yürüyüşün ardından açıklama yapan SES Dersim Şube Başkanı Azad Günderci, halkın sağlığı için bugün aciller dışında sağlık hizmetinin üretilmediğini ifade etti. Çalışanların dinlenme sürelerinin ve nöbet sürelerinin sağlıksız olduğuna değinen Günderci, yaşanan durumun adeta kölelik düzeni olduğunu söyledi. Günderci, sağlık alanında ki tüm örgütlerin dayanışma içerisinde mücadelelerinin devam edeceğini belirtti. 


ŞIRNAK 

Şırnak’ta  KESK Şırnak Şubeler Platformu binasında açıklama yapan SES Şırnak Şubesi Eş Başkanı Lezgin Gözlek, "14 Mart Sağlık Haftası'ndayız. Sağlığımız ve haklarımız için, halkımızın sağlığı için bugün aciller dışında sağlık hizmeti üretmiyoruz" dedi.


ADIYAMAN 

Adıyaman SES Şubeler Platformu'na bağlı yüzlerce emekçi, 1 No'lu Toplum Merkezi bahçesinde basına açıklama yaptı. Emekçiler adına konuşan Adıyaman Tabipler Odası yöneticisi Ali İhsan Gündoğdu, sağlık emekçilerinin uğramış olduğu hak gasplarının derhal telafi edilmesi gerektiğini belirtti. 


KÜTAHYA 

Kütahya'da emekçiler, SES Kütahya Şubesi'nde basına açıklama yaptı. Emekçiler adına sendikalar Temsilcisi Celal Ayyıldız'ın okuduğu açıklamada, yandaş sendika eleştirilerek, "emekçiler için mücadele edin" çağrısı yapıldı.


DOĞUBAYAZIT

Doğubayazıt'ta ilçesinde sağlık çalışanları, Doğubayazıt Doç. Dr. Yaşar Eryılmaz Devlet Hastanesi Başhekimliği önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. SES üyelerinin katıldığı açıklamada "Eşit nitelikli ulaşılabilir anadilde sağlık hizmeti", "Emek sömürüsüne hayır", "İnsanca yaşam için angaryaya hayır","yaşasın emek mücadelemiz" dövizleri açılırken "yaşasın örgütlü mücadelemiz" sloganları atıldı. 


KIZILTEPE

Sağlık emekçileri, Kızıltepe Devlet Hastanesi bahçesinde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, çok sayıda sağlıkçı katıldı. "Halkın sağlık hakkı için görevdeyiz" yazılı pankartın açıldığı açıklamada sık sık "Susma sustukça sıra sana gelecek" sloganı atıldı.


IĞDIR 

Iğdır İl Sağlık Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına çok sayıda sağlık çalışanı katıldı. Basın açıklamasında sık sık "Sağlık haktır satılamaz", "Sağlıkta ticaret ölüm demektir" sloganları atıldı. Açıklama yapan SES Iğdır İl Temsilcisi Özge Arslan, sağlıkçıların çalışma şartlarına bakıldığında hastaların sağlıklı olabilmesinin imkansız olduğunu belirterek, "36 saat kesintisiz çalışıyoruz. Çalışma ortamlarımız ve çalışma sürelerimiz sağlıksız. Dinlenme süreleri ve nöbet sürelerine bakıldığında adeta bir kölelik düzeni mevcuttur. Sağlıkçıların şartları böyle iken hastalarımızın sağlıklı olabilmesi mümkün değildir" dedi.


VARTO

Varto'da sağlık emekçileri, Belediye İş Hanı önünde stant açarak basın açıklaması yaptı. Belediye İş Hanı önünde yapılan açıklamaya SES üyeleri yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. 


YÜKSEKOVA

Yüksekova'da, SES, Hakkari Tabipler Odası, Türk Sağlık Sen üyeleri, Devlet Hastanesi Başhekimliği önünde bir araya gelerek sağlık sektöründeki taleplerini dile getirdi. 


URFA 

Urfa'da sağlık çalışanları, iş koşullarının düzeltilmesi için 1 günlüğüne iş bıraktı. Harran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin önünde bir araya gelen yüzlerce kişi, "Grevdeyiz" pankartıyla yürüyüşe geçti. KESK'e bağlı sendikaların destek verdiği SES, TTB, Aile Hekimleri, ŞUADSED, Demokratik Hekimler Girişimi, Birlik ve Dayanışma Sendikası üyeleri Topçu Meydanı'na kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Meydanda açıklama yapan Profesör Cemalettin Dost Zeyrek, şiddet, yetersiz istihdam, ağır iş yükü ve yapılan haksız uygulamalar nedeniyle ağır bir tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya olduklarını ifade etti. Kamu hizmeti yürüten ama kadro talepleri yerine getirilmeyen kamu dışı aile sağlığı çalışanları ile vekil ebe hemşirelerinin ve 4/C'lilerin umutsuzluğa sevk edildiğini söyleyen Zeyrek, "Sağlık hizmetlerinde görev alan doktorumuzdan hemşiresine, ebemizden sağlık memurumuza kadar her birinin sorunu ve sıkıntısı vardır" dedi. Açıklama davullu zurnalı halaylar çekilerek son buldu. (DİHA)

Evrensel'i Takip Et