'Siyaset fakültesinde siyaset yapılır'

Hasan AKBAŞ
Ankara

Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) Dekanı Yalçın Karatepe, Ankara Üniversitesi Rektörlüğü tarafından, hakkında  açılan soruşturmaya ilişkin savunmasını verdi. Savunmasını gazetemizle paylaşan Karatepe, üyesi olduğu Basın İlan Kurumu Genel Kurulu toplantısına katıldığını, bunun yasal bir zorunluluk olduğunu, bunun için kendisine soruşturma açıldığını belirtti.

Gazetemizin duyurduğu soruşturma, Ankara Üniversitesi rektörlüğü tarafından Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Yalçın Karatepe hakkında, “İzinsiz görev yerini terk etmek” gerekçesiyle başlatılmıştı. 12 Mart 1971’de dönemin Dekanı Mümtaz Soysal’ın tutuklanmasından bu yana Mülkiye dekanları hakkında bir soruşturma yapılmamış, bu soruşturma, tarihten bu yana bir ilk olarak yerini almıştı.

‘SBF’DE SİYASET SUÇ GİBİ GÖSTERİLİYOR’

Dekan Karatepe, Gezi direnişi hakkında görüşlerini açıklamasının ardından da kimi gazetelerin hedefi olmuş ve bu gazeteler tarafından “terör yandaşı” denilerek hakkında neredeyse görevden alınması çağrıları yapılmıştı.

Gazetemize konuşan Karatepe, “Kimi gazeteler, SBF’de siyaset yaptığımı söyleyerek, bunu da bir suçmuş gibi gösteriyor. Evet, adından da anlaşılacağı üzere burası Siyasal Bilgiler Fakültesi. Burada başka ne yapmamızı bekliyorlardı?​” diyerek tepki gösterdi.

‘NE İSTENDİĞİNİ ANLAMIYORUM’

CHP Ankara İl Başkanı olacağına dair çıkan haberlerin uydurma olduğunu belirten Karatepe, “Çok ilginçtir ki, bu iddia, itham ve soruşturmaların hepsi aynı döneme tekabül ediyor. Birden bire, başlayan bu baskıların ne anlama geldiğini anlamış değilim. Hadi diyelim, yerel seçimlerde ismim Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan adaylığı için geçiyordu ve anlam verebiliyorduk. Şimdi ne yapılmaya çalışıyor?​” diye sordu. Karatepe, “İzinsiz görev yerini terk etmek” gibi bir gerekçeyle soruşturma başlatılmasını da eleştirerek, savunmasını rektörlüğe ilettiğini söyledi.  Karatepe, 3 sayfalık bir savunma metni hazırladığını ve onu ilettiğini kaydetti.

İŞTE DEKANIN VERDİĞİ SAVUNMA

SBF Dekanı Yalçın Karatepe’nin, gazetemizle paylaştığı savunmasında, “12 Haziran 2014 tarihli savunma davetiyesinden anlaşıldığı kadarıyla, 28-30 Mayıs 2014 tarihleri arasında üyesi bulunduğum Basın İlan Kurumu Genel Kurulu toplantısına katılmış olmam, ‘izinsiz olarak görev yerini terk etmek’ olarak değerlendirilmektedir” ifadeleri yer alıyor. Rektörlüğün, bu toplantıya her katılımdan önce Karatepe’nin ‘izin alması gerektiği’ iddialarına karşılık da şunları dile getiriyor. “Basın İlan Kurumu Genel Kurulu üyeliği, kişisel bir seçimin değil, yasal bir düzenlemenin ve idari bir işlemin (Fakülte Yönetim Kurulu kararı) gereği olarak yerine getirilen bir kamu görevi olup, bu görevin gerektirdiği toplantılara katılmak da yasal bir zorunluluktur. Nitekim Kanun’un ‘Cezai Hükümler’ başlıklı 50’nci maddesinde Basın İlan Kurumu Genel Kurul üyelerinin, ‘bu kanunun uygulanması sebebiyle işliyecekleri suçlarından dolayı, fiillerinin mahiyet ve derecelerine göre, ‘Türk eza Kanununun Devlet memurlarına ait hükümleri ile cezalandırılacakları’ öngörülmekte; Basın İlan Kurumu Yönetmeliği’nin 14’üncü maddesinde ‘devamsızlık nedeni ile istifa etmiş sayılma’, Genel Kurul üyeliğini sona erdiren hâller arasında düzenlenmektedir. Genel Kurul üyeliğinin ‘kamu görevi’ niteliğini vurgulamakta; Genel Kurul toplantılarına katılmanın da bu görevin gerektirdiği bir zorunluluk olduğunu göstermektedir” denildi.
Rektörlüğün ileri sürdüğü, “görev yerini terk etmek” iddialarına ilişkin de Karatepe savunmada, “Nitekim, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 16’ncı maddesinde de, ‘Dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından biri(nin) vekalet edeceği’ öngörülmüştür. Ankara dışında bulunduğum sürece Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Şenay Gökbayrak dekanlığa vekâlet etmiştir” dedi.
Karatepe, bahse konu suçlamanın, “Bir kamu görevinin gerektirdiği yasal zorunluluğun yerine getirilmesi niteliğinde olup, Rektörlük Makamı’nın izin ya da görevlendirmesine bağlı bulunmadığından, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nde öngörülen herhangi bir disiplin suçuna vücut vermediğini de ekledi.