11 Mayıs 2021 00:40

Kodlar ve zenginlik yığılmaları…

Antep’te Yasin Kaplan Halı’da Kod-29 ile işten atılan DİSK Tekstil üyesi işçiler fabrika önünde açıklama yaptı

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Bir Kod 29 vardı. Patron, işine gelmediğinde işçiyi kapının önüne kor ve “ahlaksızlık” derdi: “Ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranış nedeniyle iş akdinin feshi”…

Kararı kapitalist patron veriyor. “Ahlaksızlık” diyor, bitiyor. Ve ne kıdem ne de ihbar tazminatı ödüyor kapitalist. Rahat mı rahat. 5 kuruş çıkmıyor cebinden. Hem de sözde işten atmanın yasak olduğu fabrika ve işyerlerinde salgının kol gezdiği günlerde.

İşçi peki? Tazminattan yararlanamadığı gibi pandemi felaketinin ortasında üstelik üç kuruşluk “kısa çalışma ödeneği”ni bile alamıyor. Yeni iş bulup çalışma imkanı da Allah’a kalmış. Hem iş yok hem Kod 29’la işten çıkarılan damgalanıyor ve iş bulması zorun zoru. Günlük geçici işlere mecbur kalıyor.

Sonuç ne? İşçi açısından, bir ucu açlığa varıncaya kadar işsizliğin getirdiği sefalete katlanma. Patron açısından ise, en temel harcaması olan işçi giderlerinden kurtulma imkanı. Nereye yatırım yapar kapitalist? Bir makineye, motora ve kirayla elektrik ve suya. Bir de işçiye ücret öder. Kod 29’la işçi giderini tazminat falan da ödemeden istediği kadar kısabilme imkanı bulmuştu patron.

Fazla tepkiye neden oldu. Çünkü sözde yasaklanmış olan ve bu mart sonuna kadarki yasağın 17 Mayıs’a kadar uzatıldığı işten atma için kapitalistlerin elinde müthiş bir imkandı. Yasak sadece lafta kalmış, yüz binlerce işçi Kod 29 denip işsiz bırakılmıştı.

Olan sayıya oldu ve kodun kendisi değil numarası değişti. Şimdi aynı içerikli daha çok sayıda “kodumuz” var. Kod 49 ve Kod 25/2 gibi. Yani değişen bir şey yok. Eğer kriz varsa ya da bir başka nedenle üretimi kısmak zorundaysa patron ya işçiye önceki kârlarından karşılayarak ücretini ödemeye devam edecek ya da ödememek için işten çıkaracak. Şu kadar yıl ve hatta “Benim işyerim” diyerek çalıştığına hiç bakmadan atacak işçiyi. Kapitalist bu, daima nereden kısacağına ve nereden kârını katlayacağına bakar, hiç durur mu, atıyor tabii.

Ve sözde kriz.. Sözde daralma var.. Sözde zarar etmesi gerek kapitalistlerin de. Sözde onların da küçülmeleri, kârlarının azalması gerek. Hiç de öyle olmuyor. İşsizliğin yanında zamlar patladı. Örneğin un yüzde 214, mercimek yüzde 84, fasulye yüzde 150, makarnayla süt yüzde 100, elektrik yüzde 72 zamlandı. Beyler ise kârlarına kâr katmayı ve büyümeyi sürdürüyor. Dünyada da böyle Türkiye’de de.

Önemli bir bölümü aile işletmesi olan ve en çok birkaç işçi çalıştıran küçük işyerleri için durum farklı oldu. Hükümetin gücü bir işçiye bir de onlara yetti. Koca koca fabrikalarda çarklar dönmeye devam ederken kafeler, lokantalar, berberler vb. küçük işletmelere yasak getirdi hükümet. Hem de bir defalığına yaptığı 1000 TL’lik yardımı sürekli başlarına çalarak! Onlar da aslanın ağzındaydı. Temmuz 2018-Şubat 20121 arasında kapanan dükkan sayısı 300 bini aştı.

Ancak özellikle büyük tekelci kapitalistler bayram ettiler. Sadece ekmek elden su gölden Mehmet Cengiz gibiler değil. Onların başına zaten sürekli “devlet kuşu” konmuştu. Yaptıkları yol ve köprülerle havaalanlarını bir de işletiyorlar ve hiç müşterileri olmasa bile halkın vergileriyle doldurulan Hazineden palazlandırılıyorlardı. Ve zaten ihale bulamama ve dağı-taşı kazıp köylüyü yerinden yurdundan ederek madencilikti, müteahhitlikti yapamama gibi sorunları yoktu.

Ve belki borsada kaybeden istisnalar bir yana bütün büyük kapitalistler üstelik işsizliğin, sefalet ve yokluğun tırmandığı salgında iyice zenginleştiler. Önce hayal bile edilemeyecek, dudak uçuklatacak zenginliğiyle dünyanın en zengin kapitalisti Amazon Patronu J. Bezos. Adam, salgının kırıp geçirdiği 2020’de servetini tam 64 milyar dolar artırarak 177 milyara çoğalttı. Sıkı durun. Özelleştirilip paralı hale getirilen sağlık sektörünün milyarderleri servetlerini yüzde 50 artırdılar.

Türkiye peki? Zorlu Holdingin Vestel’i rekor kırıp, 2020’de net kârını tamı tamına 17 kat artırdı. Koç’un net kârı 2 kat artarken, tek başına Türk Traktör 8 kat tırmandırdı kârını. 13 şirketin kârı 1 milyarın üzerinde gerçekleşti.

Dünyanın ve memleketimizin manzarası iç karartıcı ve böyle gidemez, değişmeden edemez. Değiştirecek olanlarsa, sömürünün çarkına sıkıştırılıp işsizlik ve sefalete mahkum edilenlerden başkaları olamaz!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...