02 Mayıs 2018 00:15

1 Mayıs coşkusuyla haydi 'Tek adam rejimine hayır' demeye!

1 Mayıs coşkusuyla haydi 'Tek adam rejimine hayır' demeye!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Tokyo’dan Paris’e, Sidney’den Havana’ya dünyanın her yanında işçiler, kapitalist sömürüye karşı taleplerini haykırırken; emperyalist güç odaklarının savaş emellerine karşı da protestolarını dile getirdiler. 

2018 1 Mayıs’ı, elbette Türkiye’de de sermaye saldırılarına, hükümetin iç ve dış politikalarına, ekonomi gidişata karşı protestolarla kutlandı.
Bu yazının yazıldığı saate kadar gazetemize gelen haberlere göre;

-İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere Türkiye’nin başlıca il ve ilçelerinden başlayarak emekçi semtlerine kadar varan bir yaygınlıkla kutlanan 1 Mayıs, önceki yıllara göre kıyaslanamaz bir kitlesellikle kutlandı.

-1 Mayıs kortejlerinde, beklendiği gibi, daha iyi çalışma ve yaşama koşullarına dair talepler öne çıktı. Düşük ücret, iş güvenliği, iş güvencesi, taşeronlaştırma, keyfi işten atma, sendikalaşma özgürlüğü, yanı sıra eğitim ve sağlıkla ilgi başlıca sorun ve taleplerdi bunlar.  

-Kortejlerde ise OHAL’in kaldırılmasını, KHK’lerin geri çekilmesini, savaşa karşı barış ve kardeşliği, “tek  adam tek parti rejimi” girişimlerine karşı birleşmeyi ifade eden pankart ve dövizler taşındı. 

Öte yandan, Bu yıl İstanbul 1 Mayıs’ının, son yılların en kitlesel 1 Mayıs’ı olduğu tartışmasızdır.

Kimi sendikal konfederasyonlar başka kentlerde mitingler yapmasına karşın, bu yıl hem sendikaların hem de siyasi çevrelerin 1 Mayıs’a katılımının geçmiş yıllara göre daha kitlesel olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Elbette toplam açısından bakıldığında; sendikaların kortejlerinde işçilerin talepleri yer alırken, siyasi parti ve çevrelerin kortejlerinde ise daha çok siyasi taleplerin öne çıktığı görüldü. Geçmiş yıllarla kıyaslandığında bu yıl kortejlerde taşınan pankart ve dövizlerde gerek ekonomik gerekse siyasi taleplerin daha az yansıdığını söylemek yanlış olmaz. Partiler, siyasi çevreler, hatta sendikaların bayraklarının gölgesinde kalan talepler, elbette aşılması gereken bir zayıflık olarak not düşülmeli. Burada, hükümeti doğrudan eleştiren pankartların alana alınmaması (bunun önceden bilinmesi) da kuşkusuz, bu duruma yol açmış olabilir. Ki, üç ayrı aramadan geçerek kitlenin alana alındığı Maltepe’de, Hükümeti doğrudan eleştiren pankartlar alana alınmamıştır. 

Geçmiş yıllara göre 1 Mayıs’a katılımın ciddi biçimde yüksek olmasının başlıca nedenlerini ise şöyle sıralayabiliriz: 

1-) “Savaş hali” uygulamalarıyla da etkisi artırılmış OHAL düzenine karşı hoşnutsuzluğun birikip bir tepkiye dönüşmeye başlaması.

2-) Kazanılmış haklara yönelik sermaye saldırılarının, işçi ve emekçilerin canını acıtan bir düzeye gelmiş olması. 

3-) Erdoğan-Bahçeli ittifakının ülkeyi “tek adam rejimi”ne sürükleme girişimlerine karşı, halkın bir tutum alarak bunu 1 Mayıs alanlarından ifade etmek istemesi.

Sonuç itibariyle 1 Mayıs artık dündür ve bugünün gündemi “tek parti tek adam rejimi”nin yasallaştırılmasının en önemli adımlarından birisi olan 24 Haziran seçimidir. 

Gerek Maltepe’de gerekse ülke sathında 1 Mayıs kutlamaları şunu göstermiştir: Halkların kardeş olduğu laik, demokratik bir Türkiye (keza bölge) halkın talebidir. 1 Mayıs değerleri etrafında birleşmiş kitle, “tek parti tek adam rejimi”ne açıktır ki karşıdır. Kaldı ki bu kitlenin sayısı hiç de az değildir. Yeter ki bu kitle -sandığa gitmenin de ötesinde- 1 Mayıs’ta ifade edilen talepler etrafında seferber olabilsin!

Maltepe Miting Meydanı, İstanbul’un hatta Türkiye’nin en büyük miting alanıdır. Bu yüzden de, “1 Mayıs gösterisine katılan kitle miting alanını bütünüyle doldurdu” demek doğru olmaz. Ama, alanın, “miting alanı olarak kullanılır” denerek tasarlanmış olan betonlaşmış bölümü, tamamen dolmuştur.

Miting alanının, gerçekte bir miting alanından çok, piknik alanı gibi düzenlenmiş olması da mitinge katılan insan sayısını ölçmeyi zorlaştırmaktadır. Miting katılımcıları mitingdeki kitle sayısını 200-300 bin diye tahmin etmektedir. Daha fazlasını söyleyenler de az değildir.
Ama burada esas olan mitinge katılan kitlenin geçmiş yıllara göre artmış olması ve bu artışın nedenleridir. Çünkü bu gelişme, önümüzdeki süreçte, çalışmanın yönü ve kimlerin nasıl seferber edileceği bakımından da önemli veriler sunmaktadır. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...