30 Ekim 2015 00:58

Kokteyl terör örgütü yok, ‘IŞİD var’mış!

Kokteyl terör örgütü yok, ‘IŞİD var’mış!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Seçime sadece üç gün kaldı. Ama Türkiye’nin gündemi hâlâ “doğrudan” bir biçimde seçime gelebilmiş değil.
Çünkü, bir yandan Cumhurbaşkanı ve Başbakanın, Suriye politikası üstünden milliyetçiliği, şovenizmi kışkırtacak biçimde savaş dili kullanan propaganda ve girişimleri, öte yandan IŞİD’in saldırıları üstünden yapılan “karartma”, seçime doğru giderken gündemin ön sıralarında olmaya devam ediyor.
Çünkü Cumhurbaşkanı ve AKP, 1 Kasım seçimine doğru giderken, bir yandan siyasi gerilimin en yüksek düzeyde olduğu, öte yandan da 13 yıllık AKP iktidarının yolsuzluktan, çöken iç ve dış politikasının halkın gözünden saklandığı bir seçim taktiği izlemeye çalışıyor.
Bu da ister istemez, demokrasi güçleri açısından, AKP propagandasının yalanlarını açığa çıkararak halkın bilincinin karartılmasını önleme sorumluluğunu öne çıkarmayı zorunlu kılıyor.
Başbakan Davutoğlu ve AKP propagandacıları, Ankara Katliamı sonrasında IŞİD’i bir türlü ağız dolusu suçlayamamalarının nedeni olarak; “IŞİD’in çok karmaşık ilişkileri var. Bombayı yapan ayrı, getiren ayrı, kullanan ayrı, canlı bombalar bile birbirlerini tanımıyorlar, çok ciddi gizlilik kuralları uyguluyorlar. Dahası başka terör örgütleriyle de çok karmaşık ilişkilere sahipler. Bu eylemlerin arkasında bir ya da birkaç devlet olabilir…” diyorlardı. Ama Diyarbakır’da IŞİD’e yönelik operasyon sonrasında ortaya çıkan tablo, arkasından Ankara Katliamı ile ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Savcılığının soruşturmanın seyrine dair yaptığı açıklamalar, IŞİD’in üstünü gizemli, ama gençleri de çekici bir sis perdesiyle örtme girişimi etrafında oluşturulmak istenen “efsaneyi” çökertti.
Şöyle ki; Diyarbakır’daki polis operasyonunda 7 IŞİD’ci öldürüldü, 15 kişi de gözaltına alındı.
Emniyetin verdiği bilgilere göre; birbirine 250 metre uzaklıktaki bu iki evde oturan insanlar birbirleriyle “ortak” yaşıyorlar. Ve öldürülen 7 kişiden 5’i Adıyaman’da “Dokumacılar Grubu”ndan, ikisinin ise henüz kimliği belirlenmiş değil. Bir ihtimal onlar da Adıyamanlı. Yine bu evlerde, bomba imal etmek için gerekli patlayıcı, fünye gibi mühimmatlarla canlı bomba yelek ve çantaları bir arada. Üstelik de birisi polisle çatışmada kendisini patlatan iki canlı bomba da bu evlerdeler.
Yani, bombayı yapan, getiren, kullanan, birbirini tanımayan kişiler örgütü yok ortada. Tersine bunlar; birbirini tanıyan, belki bazıları çocukluk arkadaşı, birbirlerinin çevresini de tanıyan, “Kur’an öğretmek amaçlı toplantılar”la kendilerini gizleyen bir grup! Ve dahası Diyarbakır’daki evlerde bulunanlar; Adana, Mersin, Suruç ve HDP Diyarbakır mitingine yönelik saldırılarla bağlantılı oldukları gibi Ankara Katliamı ile de bağlantılılar.
Ankara Cumhuriyet Savcılığının açıklamalarına göre bu eylemleri planlayıp yönetenler Gaziantep’teki “IŞİD Hücresi”ne bağlı, emri de oradan alıyorlar. Gaziantep’teki “hücre” ise doğrudan Suriye’deki IŞİD merkezinden emir alıyor.
Diyarbakır saldırısıyla ilgili Emniyetin, Ankara Katliamı’yla da Ankara Cumhuriyet Savcılığının açıklamaları dikkate alındığında;
1- HDP’nin Adana ve Mersin örgütlerine yönelik bombalı saldırılar, HDP Diyarbakır mitingine saldırı ve Suruç ve Ankara Katliamı IŞİD tarafından, (IŞİD’in “Antep hücresi”) gerçekleştirilmiştir.
2- Ankara Cumhuriyet Savcılığının açıklamasına göre, IŞİD’in bu eylemlerinde PKK, PYD, DHKP-C ya da “paralel yapı”nın herhangi bir biçimde katkısı, etkisi tespit edilmemiştir. Ortada kolektif ya da kokteyl terör örgütü yok, İslamcı IŞİD terör örgütü vardır.
3- IŞİD’in bu eylemlerinin arkasında ima edildiği gibi, Suriye ya da İran, Rusya, ABD gibi herhangi bir devletin bulunduğuna dair bir emare yoktur.
4- Davutoğlu, Erdoğan ve AKP propagandasının, IŞİD’in ilişkilerinin karmaşıklığını ve çözümün zorluğunu öne sürerek, katliamdan ağız dolusu biçimde IŞİD’i sorumlu tutmaktan kaçınmaları, gerçekleri karartma ve IŞİD’i koruyup kollama amacı olmadan açıklanamazdır.
Evet, yarından sonra sandık başında olacağız.
Oy verirken, IŞİD’in Ankara’da eylem yapmasına fırsat veren politikaya hayır, işsizliğe, pahalılığa hayır, halkların kardeş olduğu demokratik bir bölge ve Türkiye’ye evet derken, barış, özgürlüklerin genişletilmesi talebimiz doğrultusunda oy kullanacağız.
Bunun için de HDP’ye oy vereceğiz. Her platformda “Oylar HDP’ye!” diyeceğiz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...