'Hayır' de komşu hayır olsun!
Fotoğraf: Envato
AB, IMF, Avrupa Merkez Bankasının oluşturduğu “Troyka”nın SYRIZA’yı boğma planı karşısında, Aleksis Çipras Hükümeti Yunanistan halkına başvurma (referandum) kararı aldı.
Yunan halkı referandumda, “Hükümet Avro Bölgesi ülkelerinin talep ettiği mali reform paketini kabul etmeli mi?” sorusuna yanıt verecek.
Hükümet, pazar günü yapmayı kararlaştırdığı referandumda halkın AB’nin dayatmalarına “Hayır!” demesini istiyor. Sağcı Yeni Demokrasi Partisinin “solcu” PASOK’un başını çektiği muhalefet ise, AB’nin ve IMF’nin Yunan halkının boğazını sıkarak ağzındaki son lokmanın alınmasına “Evet!” demesinden yana. Dahası Yeni Demokrasi Partisi ve PASOK’un halka, “Aslında Yunanistan’ın avrodan çıkması oylanacak” diyerek kara propagandaya da soyundukları anlaşılıyor.
Şu çok açık ki “Troyka”, alacaklarını tahsil ederken, aynı zamanda, en azından SYRIZA’nın burnunu sürtmeyi de amaçlamıştır. Bu yüzden de SYRIZA, kabul ederse altından kalkamayacağı, kabul etmezse de maaşları bile ödeyemeyeceği bir ekonomik krizin, bir “kırk satır mı kırk katır mı” tercihi ile karşı karşıya bırakılmıştır.
Nitekim, “Alacaklılar bizden kurtarma paketini kabul etmemizi değil, siyasi onurumuzu terk etmemizi istedi” değerlendirmesi yapan Çipras; halkın bu durumu anlayacağını, onun için de her faturayı göze alarak “Troyka”nın dayatmasına “Hayır!” diyeceğine inandığını söylüyor.
Yunanistan çok zor bir dönemden geçiyor. Bu yüzden de “Sistemin çökmesini engellemek” için Hükümet, bankaları ve borsayı bir hafta süreyle kapattı. Avrupa basını ise, “halkın “Troyka”nın teklifine evet!” diyerek “Çipras Hükümetine hayır” demiş olacağını var sayarak, Çipras Hükümeti yerine “teknokratlar hükümeti”, “Erken bir genel seçim”,… gibi siyasi senaryoları da tartışmaya başlamış bulunuyor.
Elbette ki referandumdan “Evet” çıkmasının da “Hayır” çıkmasının da Yunan halkına acı faturaları olacaktır. Burada asıl olan Yunan halkının; AB emperyalizmine boyun mu eğeceği yoksa onurlu bir halk olarak başkaldırıp, Avrupa ve dünyanın halklarına yeni bir yol göstericilik mi yapacağıdır. Çünkü; Yunanistan’ın arkasından İspanya, İtalya, Portekiz ve başka AB ülkelerinin halkları için de “dayatma reçeteler” vardır.
Çipras Hükümeti, “Troyka”ın dayatması karşısında kararı halka bırakarak ve kendisi de halka, “Sen hayır de biz de arkandayız!” diye çağrı yaparak iktidara geldiğinden beri en devrimci kararını vermiştir.
Çünkü böylece Çipras Hükümeti, AB ve İMF dayatmalarıyla karşı karşıya gelen diğer hükümetlere ve halklara da “Siz de böyle yapabilirsiniz” derken halklara da “Troyka’nın dayatmalarına boyun eğmek zorunda değiliz” mesajı vermiştir.
Çünkü böylece AB emperyalizmi ve IMF ile Yunanistan işçi sınıfı ve halkı dolaysız biçimde karşı karşıya gelmiştir!
AB’nin kodamanlarını telaşlandıran da budur.
Çünkü sonucundan bağımsız olarak bu referandum, AB’de sokak adları, evlerin rengi, parka hangi çiçeğin ekileceği… gibi konulara indirgenen referandumun, ülke yönetimiyle yakından ilgili önemli bir konuda gündeme getirilerek, halkın egemenlerin politikaları karşısında bir tutum alabilmesinin imkanı olduğunu da yeniden hatırlatmıştır.
Hele de bu referandumla Yunan halkı “AB’nin ve IMF’nin dayatmalarına hayır!” derse, Yunan halkının tutumu, halklar için daha da ön açıcı bir karar durumuna gelecektir.
Yapılan anketlerde Yunan halkının referandumda “Evet” diyeceği iddiaları öne çıkıyor. Ama daha referanduma zaman var. Dahası bu anketler manipülasyon amaçlı da yapılıyor. Bunu seçimlerde de sıkça gördük. Yunan halkı onurlu bir halk olduğunu en zor durumlarda bile düşmana boyun eğmeyi reddettiğini göstermiş bir halktır.
Komşumuzun tarihine, dünyaya örnek olma geleneği ile bağdaşan onurlu bir tutum alacağına “AB emperyalizmi ve IMF’nin dayatmalarına hayır!” diyeceğine güveniyoruz. Onların vereceği karar elbette Türkiye işçi sınıfının ve halklarının da emperyalizme, neoliberal politikalara karşı mücadelesinde yol gösterici olacaktır.
Gönlümüz, yüreğimiz, dayanışma dileklerimiz Yunan halkıyla birliktedir!
- ‘Devlet benim’ demek yetmedi; ‘Türkiye benim, İslam benim’ diyor 28 Ağustos 2018 01:00
- Korkak kim, cesur kim; gerçek nerede? 24 Ağustos 2018 01:00
- 'Çocuk istismarı'na karşı mücadele 09 Nisan 2018 01:00
- İfade özgürlüğünün ne ‘alanı’ ne de ‘sınırı’ kaldı! 15 Şubat 2018 00:55
- Doların yükselişinin faturasını kim ödeyecek? 04 Aralık 2016 05:44
- Mücadeleye daha ileri bir bilinçle devam! 23 Kasım 2016 00:59
- Kılıçdaroğlu barışı mı savunuyor çatışmayı mı? 20 Ağustos 2016 00:58
- ‘Muhatap millet’ demek ‘muhatap yok’ demektir! 27 Ocak 2016 01:00
- Haritadan silerek birlik mümkün mü? 11 Kasım 2015 01:00
- Mücadeleyi yenileme zamanı! 07 Kasım 2015 00:56
- Bir kez daha; Birimizin derdi hepimizindir! 06 Kasım 2015 01:00
- ‘Sistem’ dayatıp ‘fiili başkanlığa’ razı etmek! 05 Kasım 2015 01:00