23 Şubat 2015 01:00

Fuat Avni'nin arkasından bize nişan almak

Fuat Avni'nin arkasından bize nişan almak

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“Ailemi tehdit ediyorlar.”
Bu sözü son dönem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan sıkça duyar olmuştuk.
Her defasında soruyorduk: Kim tehdit ediyor? Telefonla mı, mesajla mı hangi yöntemle tehdit ediyor? Neden tehdit edenleri yargı önüne çıkarmıyorsunuz?
Somut cevaplar amalayınca ‘soyut şeylerin’ geleceğini biliyorduk.
Geldi de nitekim?
Üç ‘yandaş’ gazete günlerce internet fenomeni Fuat Avni ile CHP’li yöneticiler arasında geçtiğini öne sürdüğü yazışmaları manşetten yayınladı. Fakat o kadar çok ele veren boşluk bırakılmıştı ki... Hiçbir somut bilgiye dayanmadan yayınlanan yazışma notlarının masa başında hazırlandığı her halinden belli oluyordu.
Bi paralel CHP işbirliği çeeeek! ABD ve İsrail üst aklına işaret edecek hikayeler çeek. Usta ver oradan bi bol acılı suikast...
Ne vereyim abime tadında üretilmiş o manşetlere göre Fuat Avni, Taraf gazetesi yazarı Emre Uslu idi.  
Ve yine o manşetlere göre Emre Uslu ile CHP’li vekil Umut Oran Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’a suikast planlıyordu.
Suikast gibi vahim bir iddia ortaya atılıyordu ama iddiaları ciddiyi alan yoktu. Tam tersine sosyal medyada alay konusu oldu o iddialar. “Yeni bir komedi filmi giriyor vizyona” benzeri sayısız tweet atıldı.
“Ya komik olmamış mı bu DM muhabbetleri? Tekrar deneyin. Daha iyisini yapabilirsiniz” diye dalga geçildi.
Dalga geçmenin yanı sıra, seçim döneminde Sümeyye Erdoğan’ın öne çıkarılacağı yorumlarını yapanlar da oldu.
Fakat o da ne?
Daha iyisinin yapılmasını beklemeden, tüm bu ilkokul müsameresi tadında yazılmış iddiaları
Cumhurbaşkanı Erdoğan sahiplendi.

DİKTATÖRLERİN SEVDİĞİ FİLM!

Erdoğan, Malatya Valiliğince düzenlenen kahvaltıda dedi ki...
“Ailece tehditler aldığımızı söylemiştim. Ben, ailem, hepsi ve şimdi kızımla, şahsımla ilgili tehditler ortaya çıktı ve aylardır ortaya çıkan bir isim var. Ya delikanlıysan çık ortaya, gizli olarak niçin kalkıp da bu şekilde bunu yapıyorsun?”
Hani, Fuat Avni açığa çıkmıştı, hani o kişi Emre Uslu’ydu?
Haberin suikast kısmını sahipleniyorsun da, Emre Uslu kısmını sahiplenmeyip neden ‘Ey Fuat Avni çık ortaya’ diyorsun.   
Aslında ortada bir çelişki değil bir siyaset var. Sadece birilerini şeytanlaştıran yalanlarla sınırlı olmayan, birilerinin şeytanlaştırılması üzerinden döşenen kap kara bir siyaset.
Bu çakma suikast planının diktatörlüklerde uygulanan tipik siyaset yöntemi olması, kap kara siyaset hakkında ipucu vermiyor mu sizce de?
İşte bu yüzden, “Biz bu yola çıktığımızda bir şey söyledik: Kefenimizi giyerek biz bu yola çıktık” diyen Erdoğan seçime kahraman imajıyla gitmesi ile sınırlı değil mesele!
Dalga geçmekten öte önüne set çekilmesi gereken bir siyaset örülüyor.

BU ATEŞ KİME?

Erdoğan “kutuplaşmayı” uzun süredir bir seçim stratejisi olarak kullanıyor. Böylesi bir atmosferde, siyasi iktidar tarafından zerk edildiğinden şüphe duyulmayan yazışma ve suikast iddiaları ortamı iyice geriyor.
Bazı sahici işler konuşulmasın diye geçmişte de toplumun bir kesimini ha bire kriminalize eden Erdoğan bu sefer de seçmenin spekülatif şeylerle meşgul olmasını tercih ediyor. 1994 yerel seçimlerinden itibaren somut meseleleri tartışmak yerine ideolojik kavgalar üzerine inşa edilmiş seçim kampanyalarının başarı getirdiğini gören Erdoğan, Fuat Avni üzerinden ateş ediyor.
Erdoğan’ın girdiği yola bakılırsa bu ateş hepimize...


EKONOMİNİN SAHİCİ MESELELERİ

Erdoğan spekülatif şeylerle oyalanmamızı isterken ekonominin hangi sahici meselelerinin üzerini örtüyor acaba?
Bir çırpı da şunları sıralayabiliriz:
* Ekonomi düşük tempolu olsa da büyümesine rağmen işsizlik krizin en ağır şekilde yaşandığı 2009 yılını aştı. Resmi verilere göre 2009’da 2 milyon 900 bin kişi olan işsiz sayısı 3 milyonu aştı.
* Tarım dışı issizlik üç yıldır sürekli artıyor.
* Mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre sanayide istihdam geriledi. Hizmet ve inşaat sektöründe arttı.
* Yoksulluk arttığı için iş talep edenlerin sayısı da artıyor. Bu durun, hizmet ve inşaat sektörleri istihdam yaratsa da işsizliğin düşmesine engel oluyor.  
* Genç işsizlik yüzde 20’nin altına düşmüyor.
* İşsizliğin yanı sıra dış borçlar da artıyor. Özellikle Türkiye’nin kısa
vadeli dış borçlar hızla artarak 133 milyara ulaştı.
* Yatırım yok, büyüme hızı 2,8’e gerilemiş, işsizlik yüzde 10,7’ye yükselmiş ama sıcak parayla borçlanma çoğalıyor.
* İhracat daralıyor. Ocak ayında Rusya’ya ihracat yüzde 32.1, Bağımsız Devletler Topluluğu’na ihracat yüzde 25,7, Afrika’ya yüzde 16, Orta Doğu’ya yüzde 4,9
oranında, Avrupa’ya olan ihracat ise yüzde 7,5 oranlarında azaldı.
* Gıda enflasyonu yüzde 10’unun üzerinde mutfakta yangın var.
* ‘Siyasi istikrar’ hikayesi maalesef ekonomiye ilaç olmuyor.  
Başta emekçiler olmak üzere, bu ekonomik verilerin faturasını ağır bir şekilde ödeyecek olan halk, cumhurbaşkanının sahici olmayan gündemiyle oyalansın, öyle mi?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...