Metal işçisi, MESS - Türk Metal dayatmasına karşı 'grev' diyor

Geçtiğimiz pazar günü Gebze’de bir araya gelen binlerce metal işçisi, Türk Metal Sendikasının MESS’le imzaladığı TİS’i protesto etti.
TİS’in “üç yıllık” ve “hedeflenen enflasyona bağlanmış” olmasına tepki gösteren Birleşik Metal-İş üyesi işçiler, kendi sendikalarının yöneticilerine de “Bizi greve götürün!” diye seslendi!
Gebze’de Birleşik Metal-İş’in çağrısıyla yapılan mitingi izleyenler, işçilerin MESS’in direncinin kırılması için “grev” silahının kullanılması gerektiğine inandıklarını, bunun için de işçinin çok kararlı olduğunu gözlediklerini belirtiyorlar.

METAL İŞÇİSİ ‘GREV GREV GREV’ DEDİ!
Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin bir zamandan beri MESS’in, büyük bir olasılıkla Türk Metal’le de anlaşmalı olarak sürdürdüğü ayak oyunlarını da içeren manevraları karşısında patronları ve Türk Metal’i uyarmak için bazı eylem biçimlerine başvurduğunu biliyoruz. Dahası Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin bu sefer, geçmiş yıllarla kıyaslandığında,  Türk Metal-MESS yapımı TİS dayatmasına boyun eğmeyeceklerini ilan eden, “kararlılık ilan eden” tutumlarına tanık oluyorduk.
Pazar günkü miting, işçilerin yerel düzeyde farklı biçimde sürdürdüğü tepkilerin birleşmesi ve MESS-Türk Metal dayatmalarına karşı grevle yanıt vermeyi göze alan bir mücadele hattına girilmesi isteğinin ifadesi olmuştur. Nitekim alandan yükselen “Başkan bizi greve götür!”,  “Grev, grev, grev!” haykırışları grev silahının kullanılması talebini çok açık biçimde ortaya koymuştur.

METAL İŞÇİSİ ‘GREV’ DERKEN NE DEDİĞİNİ BİLİYOR!
Burada şunu belirtelim ki, elbette Birleşik Metal-İş üyesi işçiler, bu talebi dile getirirken; “Hemen yarın sabah sendikamız grev kararı alsın, işyerlerinin önüne grev çadırı kurup greve başlayalım” demiyor. Ama Birleşik Metal-İş üyesi işçiler, MESS-Türk Metal dayatması TİS’i kabul etmeyen, bunun gereği olan bir mücadele stratejisi içinde tüm metal işçilerinin, hatta tüm sınıf ve sınıf dostlarının desteğini de arkasına almayı amaçlayan bir mücadele istiyor. Bunun da ötesinde Birleşik Metal-İş üyesi işçiler, Türk Metal işçisinin bu TİS dayatmasına tepkisini de dikkate alarak, bu işçileri de mücadelenin içine çeken girişimlerle zenginleştirilen bir mücadele hattının en etkin sınıf silahı olarak grevi talep ediyor.

BUNU NEREDEN Mİ BİLİYORUZ?
Elbette ki işçinin iş yerinde ve değişik platformlardaki tartışmalarından ve miting alanındaki işçilerin söylediklerinden!
Yani metal işçisinin grev isteği, böyle bir mücadele hattına girilmesi, merkezine Türk Metal-MESS dayatması sözleşmeyi reddetmeyi alan bir “sınıf mücadelesi” talebi olarak anlaşıldığı ölçüde anlamlı ve anlaşılır olacaktır.

GERÇEKTEN FARKLI BİR TİS YAPMAK İÇİN
Birleşik Metal-İş Sendikası ve üyeleri önceki toplusözleşmelerde de Türk Metal-MESS yapımı TİS’lere karşı çıkmış, iş yerleri düzeyinde bazı iyileştirmelerden sonra TİS’i imzalamıştı. Ama bunlar sadece o günü kurtaran düzenlemelerdi. Bu yüzden Türk Metal, Birleşik Metal-İş’i “Fotokopiye imza atan sendika” gibi rencide edici nitelemelerle suçlamıştı. Bugün ise gerçek bir TİS yapabilmek için işçiler alanlara çıkmakta, sendikaları Birleşik Metal-İş’ten kendilerini greve kadar götüren bir mücadele hattına girerek bu Türk Metal-MESS oyununu bozmasını istemektedir. Ki, bu aslında Türk Metal’in metal işçisi üstünde kurduğu baskının kırılması olarak da sonuçlanacak bir mücadeledir.
Bir adım daha atarak şunu söyleyelim ki, işçilerin girmeye yöneldiği yol, tüm işçileri ve kamu emekçilerini ilgilendiren TİS’lerde işçinin, kamu emekçisinin iradesinin olmadığı TİS’lerin yırtılabileceğini gösteren bir mücadele olarak emek mücadelesi içinde son derece önemli olacaktır. Bu yüzden metal işçisinin girmek istediği yol, sendikal mücadele için de yeni bir nefes alma, ayağa kalkmak için fırsat olacak girişimdir.

BİRLEŞİK METAL-İŞ YÖNETİMİNDEN BEKLENEN...
Burada Birleşik Metal-İş Sendikası ve onun yöneticileri, tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıyadır. Ve onlardan beklenen işçilerin mücadele heveslerini kırmamaları, tersine alanlarda ve işyerindeki her tartışmada açıkça görüldüğü gibi, bu mücadeleyi Türk Metal üyesi metal işçilerini katma amaçlı girişimleriyle sendikal mücadelenin genelde de mücadeleci bir hatta girmesinin yolunu döşemeleridir.
Aksi halde, işçiler istemese de sürecin karakteri gereği, Birleşik Metal-İş yöneticilerini de tartışılır hale getirmesi kaçınılmaz görünmektedir.
Çünkü süreç işçilerin de belirttiği gibi, mücadele sadece bugün yapıldığı sınırlar içindeki gösterilerden ibaret kalırsa, bu hem MESS patronlarının hem de Türk Metal bürokrasisine geri adım attırmaya yetmez. Dahası Birleşik Metal-İş’i de yıpratır; işçiler içinde tartışmalara ve bölünmelere yol açan gelişmelere zemin oluşturur.  Onun için de kararlılık ve işçilerin talepleri doğrultusunda seferber edilmesi için tüm imkanların kullanılması, belirleyici önemde olacaktır. 
Burada Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin kendi aralarında birliklerinin sağlanması, bir başka belirleyici önemdeki olmazsa olmazdır. Ki, burada görev sendika yöneticileri, iş yerindeki temsilciler, iş kolundaki ileri işçi kesimlerine kadar herkese düşmektedir.

TÜRK METAL ÜYESİ İŞÇİYİ MÜCADELEYE ÇEKMEK ÖNEMLİ!
Şunu unutmamak gerekir ki, bugün MESS-Türk Metal yapımı TİS’in dolaysız mağduru olan Türk Metal üyesi işçilerin gözleri kulakları Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin ve Birleşik Metal-İş yönetiminin alacağı kararlardadır. Birleşik Metal-İş yönetimi ve üyesi işçiler, kararlarını alırken bunu da dikkate almak durumundadır. Dahası Türk Metal üyesi işçilerin mücadeleye atılacak Birleşik Metal-İş üyelerine vereceği desteğin nerelere kadar varabileceğini şimdiden tahmin etmek güçse de bu desteğin işçilerin sendikal birliğini sağlamak için somut adımlara kadar varmasının önünde bir engel de yoktur.