17 Kasım 2014 01:00

Gerçekler ve eğilimler...

Gerçekler ve eğilimler...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Geçtiğimiz Cumartesi, 15 Kasım, Sinan Cemgil’in doğum günüydü. Sinan Hocamız yaşasaydı 70 yaşında olacaktı. Biz onu 26 yaşının gençliğiyle biliyor tanıyoruz. Deniz’i 25’inde delikanlılığıyla.
“Seydi”si “saydı”sı yoktur; gerçek, “kamu düzeni”ne sığmadıkları ve bildikleri yolda mücadele ettikleridir. “Yaşasalardı” ne yaparlardı? Böyle soru olmaz! Bu, Denizlerin değil, ancak soranların sorusudur ve yanıtı baştan bellidir. Soru sorucu kendi penceresini Denizlere dayatma, kendi cevabını Denizlerin cevabı olarak pazarlama peşindedir. Denizlerse kendi devrimci yollarında yürüyüp gitmişler.. Ve zamanın soru sorucuları arkalarından kös kös bakmışlardır. Yoksa Denizlerin akranı yanıtı belli soru sorucular yok değildir.
Üstelik Denizler onların sorduğu sorularla verdikleri yanıtlar ve teorileriyle pratikleri ortamında, hem de onlarla mücadele ederek, “kamu düzeni”ni değiştirmek üzere devrimci mücadelelerini sürdürmüşlerdir.
Fatih Çekirge, şimdi çıkmış, “Deniz Gezmiş bu soruyu sorar mıydı?” diye köşe döşeniyor. “Bana göre sorardı” diyor. Ne sorarmış? “Türkiye sol hareketi, sokağa, kıra, dağlara değil de parlamenter sisteme yönelseydi ne olurdu? Yani, Meclise 15 milletvekiliyle giren TİP Deniz Gezmiş ruhunun da desteğini alıp başarıya ulaşsaydı ne olurdu?”
Ama gerçek bunca kurmaca değil ki! Denizler başlangıçta zaten TİP üyesiydiler, TİP’in parlamenter platformunda mücadele ettiler. Ben kendim, Çekirge’nin “efsane” dediği Ç. Altan’ın konuşmacı olduğu TİP Polatlı Mitingi’nde onun korumasıydım. Kimimiz ajitatör, kimimiz örgütçü, ama hepimiz TİP militanlarıydık. TİP’in reformizm ve parlamentarizminin çıkmazını pratikte görerek kendi yolumuzu aramaya yöneldik. Aramızdan kimileri aynı platformda kaldı, yalnızca parlamentarizm yerine darbeciliği seçti. Denizlerse devrimi.
Yani? Yani Deniz, Çekirge’nin o sorusunu zaten sormuş ve yanıtlamıştı. “Sorsaydı” değil, sormuştu! Deniz’in cevabı bilinmektedir: “Yaşasın Marksizm Leninizmin Yüce İdeolojisi; Yaşasın işçiler..”
Ve bir şey daha: Deniz, kendi verdiği değil ama Çekirge’nin istediği cevabı verseymiş, “Kürt meselesi çoktan çözülebilir”, “parlamentoda aranan çözüm çoktan bulunur”muş! Zorlama Çekirge, Deniz’in sözü ve mücadelesi ortadadır: “Yaşasın Türk ve Kürt Halklarının Bağımsızlık Mücadelesi”! Deniz’de “kamu düzeni” savunması yoktur; ama kökten değiştirilmesi vardır!
Deniz hiç nadim olmadı; yanıtını verdiği sorulara tam tersi yanıtlar vermeyi aklının ucundan geçirmedi. Nadim olma ya da görünme Deniz’i asanların işi oldu hep. Demirel bile “Bugün olsaydı..” dedi. Can Dündar’ın son dizisinin ekinde yine iki zatı muhterem, İsmet Sezgin ve Esat Kıratlıoğlu, çıktılar, suçu askerlere ve baskılarına atarak, nedamet belirttiler!
*
Farklı eğilimler o gün de vardı bugün de var. Deniz devrimcidir. Kobanê direnişçileri de.
Deniz’in akranı parlamentarist ağabeylerimiz, darbeci Perinçekler, Gürkanlar gibilerinin eğilimlerinin benzerleri de var. İsim vermeyelim, ama Kürtler arasında Türkiye’nin Kürtlerle ittifak yaparsa nice kuvvetlenip bölgede önünün nice açılacağı görüşü savunulabilmektedir. “TSK, Ortadoğu’nun güvenliğini tehdit eden güçlere karşı PKK ile ortak bir güç birliği kurabilir.. Peşmerge ve PYD de buna katılabilir.”
Bu olmaz. “Kamu düzeni”nin kabulüdür! Bu, zamanın Hamidiye Alayları türünden yayılmacı bir ortaklık olur ve sosyalistlerin desteğini alamaz.
Rojava’nın, Kobanê’nin şanı, el koyuculuğu ve yayılmacılığında değil, el koyuculuk ve yayılmacılığa karşı mücadelesinde ve bu mücadelede Êzidi, Arap, Türkmen her milletle eşit şart ve haklar temelinde birleşmesindedir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...