Çözümsüz

30 Eylül 2014 günü Ziraat Türkiye Kupası kuraları çekildi. Bölgesel Amatör Ligde oynayan Cizrespor ile, 2. Lig’den Göztepe eşleşti. Kuranın çekildiği günden itibaren sosyal medyada, özellikle Göztepe taraftarı endişeli yorumlar yapmaya başladı. Çünkü Cizrespor bir önceki turda Aydınspor 1923 ile oynamış ve gergin bir maç geçmişti. Daha doğrusu maçın gergin geçtiğini Aydınsporlu Aytek Aşıkoğlu’nun tweetlerinden öğrendi kamuoyu. Aşıkoğlu’nun yazdığı tweetleri birleştirerek (imla hataları kendisine ait olmak üzere) aktarıyorum.

“Şükurler olsun TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIM şükürler olsun ATATÜRK’ÜN EVLADIYIM. Bir tane türkbayrağinın olmadığı bizden başka kimsenin türkçe konuşmadığiistiklalmarşımizi sadece bizim söyledigimiz bir yerde Türkiye Kupasi maçı oynadik.tehditlericinde sözde stada girerken yedigimiz dayaklar arasinda arama yapilmadanicerialinan 5000 eli taşlı kişilerin icindebaziarkadaslarimizinhakli olarak oynamak istemedigibazilarinin ise korkudan elinin ayaginintitredgi kupa macioynadık…”

Daha fazla bilgimiz yok. Hatta Aşıkoğlu dahi bu yazdıklarını sildi. Kürt illerinde yeterince medya yok, malum. Öğrenemiyoruz.

Aşıkoğlu’na twitter üzerinden yanıt veren Cizre Sanayi ve Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Azizoğlu, Cizrespor’un Aydınspor’luları misafir ettiği yemeğin resimlerini paylaştı. Aydınspor’lu Aşıkoğlu da “abicim sorun siz degilsiniz allah razi olsun ama yasadiklarimizi sende gördun yoksa sag salim geldiysek sayenizde” şeklinde bir tweetle yanıt verdi.

Eğer bir gerilim olduysa bunu küçümsemiyorum. Tabii, Süper Lig’de her yıl ortalama 20 maçın seyircisiz oynandığı, taraftar gruplarının terör örgütü muamelesi gördüğü, maçlarda havai fişeğin gırla gittiği Türkiye futbolunun ortalamasının üzerinde bir şiddet yok gibi görünüyor. Başka hiçbir şey bilmeksizin Aşıkoğlu’nun yazdıklarına bakarak, esas kaygısının Türk Bayrağı ve İstiklal Marşı’nın umduğu kadar önemsenmemesi olduğunu düşünüyorum.  

30 Eylül günü kuralar çekildikten sonra Cizrespor ve Göztepe’nin resmi hesapları dostluk mesajları verirken; sosyal medya üzerinden genellikle Göztepe cephesinden, çok yoğun “Provokasyon”, “Bilerek Cizre-Göztepe’yi eşleştirdiler.”, “Maç başka şehirde oynansın” sesleri yükselmeye başladı. 56 takım arasındaki Kürt takımının nasıl olup da Göztepe’ye düştüğünü sorgulayanlar oldu. Nasıl ki binlerce kişinin olduğu bir yerde bir anda “Provokasyooooon” diye çığlık atmak provokasyonun ta kendisiyse, Göztepe taraftarını çok aşan bir kitlenin Cizrespor maçını bu kadar didiklemesi gerilimin ta kendisiydi. Bir Kürt-Türk maçına döndürüldü  bu eşleşme.Sosyal medyada Cizreliler’e yapılan fena yakıştırmaları buraya yazmaya benim ahlakım izin vermiyor.

Halbuki maçtan önce Cizrespor, sosyal medyada hiç alışık olmadığımız realistlikte şöylesi paylaşımlar yapıyordu.(yazım hataları kendilerine ait)

“DEĞERLİ TARAFTARLARIMIZA ÇOK ÖNEMLİ DUYURUDUR

…Göztepe Takımı Bizden Daha Güçlü Ve Bizden 3 Gömlek Daha İyi Bir Takım. Bunu İsteyen Kabul Eder İsteyen Kabul Etmez Çünkü Futboldan Anlayan Gerçekleri Biliyor Zaten. O Yüzden Eğer ALLAH Korusun Mağlup Olsak Bu Gayet Çok Normal Ve Doğal Birşey. Kimse Üzülmesin …”

Cizrespor’un sürpriz biçimde 2-0 yendiği maçtan sonra maçın olaylı geçtiği, Göztepe’nin stada zırhlı araçlar eşliğinde girdiği, Vali’nin maçı terk ettiği söylendi. Yıllardır İstanbul’da maç izlerim. Bütün takım otobüsleri stada upuzun polis konvoyları eşliğinde gelir. Mutlu değilim ama gerçek bu. Şırnak Valisi maçtan sonra soyunma odasından tweet attı, kutlama fotoğrafları çıktı. İstiklal Marşı’na tribünlerin eşlik etmeyişi ve Kürtçe sloganlar atılması büyük bir skandalmış gibi şişirildi. Maçlarda İstiklal Marşı’nın ne saçma olduğunu söyleyen, tribünde slogan yasağına tepki koyanlar bir anda kendisini bunu savunurken buldu. Amacım ne valiyi, ne federasyonun yasağını savunmak. Yeterince güçlüler kendilerini savunurlar zaten. Ama, bir Kürt takımıyla eşleşmenin alt üst ettiği ezberler yüzünden de kimsenin komik duruma düşmesini istemem.

Maçtan sonra, ismini vermeyen bir Göztepeli oyuncunun Samanyolu Haber sitesine verdiği beyanat şu şekilde:

“Kendi vatan ve topraklarımızda, zırhlı araçlar ve Toma’lar eşliğinde stada güçlükle gelebiliyoruz.Yol boyunca Takımımızı taşıyan Polis Araçlarına taşlar ve patlayıcı maddeler atılıyor”

Çok gerilimsiz bir Karşıyaka-Göztepe maçında yaşanan olaylardan ötesi değil. Aşırı vatan sevgisine bulanmış futbolcu beyanatları sosuyla Kürtler’in şiddete meyyal olduğu imajı veriliyor. Ortada bir şiddet yok sanki. Başka bir şey var. Farkettiniz.

Çözümsüzlük içindeki çözüm sürecini, bu yazıyla çözmeyi iddia edecek değilim. Lakin, silahların sustuğu bu dönem herkes için kendi çözümsüzlüklerini çözme süreci olsa keşke. Ateş olmayan yerden duman çıkaranlar, bir futbol maçı üzerinden Kürtler’ekörlemesine şiddet yaftası yapıştıranlar keşke kendi önyargılarından kurtulmak için kullansalar bu süreci.