28 Ocak 2014 00:11

S. Emek ve T. Uçarol

S. Emek ve T. Uçarol

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Üç ay arayla, biri 60 yıl öncesinden, öteki de 20 yıl öncesinden iki dostumu yitirdim.
Önce 2013’ün sonlarına doğru, “Şiir Eleştirisinin Efendisi” Tuncel Uçarol gitti, kısa bir süre önce de “Doğa Savaşının Emekçisi” Savaş Emek…

TUNCER UÇAROL
Tuncer’le lise yıllarında başlamıştı dostluğumuz, 1950’lerin ortalarında. Aynı dergilere yazardık, Adana’da yayınlanan. Yine Adana’daki günlük gazeteleri de boş bırakmazdık.
Tuncer’in bir de tiyatro serüveni vardı.
Sonra ben Ankara’ya gittim, hukuk fakültesinde okumaya. Yine Adana’daki dergi ve gazetelere yazı yolluyordum. Tuncer o dergi ve gazetelerinden birer örnek alıyor, sonra toplu halde bana yolluyordu.
Ankara’da yapamadım ben. Bir yıl sonra İstanbul’a gittim. Tuncer de Ankara’ya gitti. Siyasal bilgiler fakültesine girdi.
Yıllar geçti. Askerlik dönüşü yayınevini kurdum. Bir süreliğine İstanbul’a gelen Tuncer, zaman zaman uğrardı bana.
Arkasından Nesrin’in rahatsızlığı dolayısıyla Ankara’ya gittiğimde, Sevgili Remzi İnanç ağabeyimin sayesinde Tuncer’in sanıyorum Mülkiyeliler Derneği salonunda yaptığı bir söyleşisini dinlemeye gittim. Son görüşümmüş.  

SAVAŞ EMEK
1992 kasımının ortalarında İstanbul’dan İzmir’e göçettik. Nesrin, Yağmur ve ben.
Yerleştikten birkaç gün sonra, Alsancak’ta, Kıbrıs Şehitler Caddesi’nde yürürken, bir binanın en üst katında “Ağaçkakan” tabelasıyla karşılaştım. Hemen girdim binaya. Derginin bulunduğu kapıyı çalıp, girdim içeriye. Gençten biri vardı. Tanıştık, “Savaş Emek” ve “Bülent Habora” diye.
Neredeyse hemen hergün yürüyordum, “Ağaçkakan ve SOS Akdeniz” bürosuna.
Birkaç ay sonra yukarıda fotoğrafını gördüğünüz minibüsle “Akkuyu Protestosu”na katılmak için İzmir’den yola çıktık ve Antalya’da birkaç saat mola verdikten sonra Silifke’ye ulaştık.
Unuttum söylemeye, yanımızda bir de Gaston vardı, Hamsder. Dünyanın en çevreci canlısı. Sadece plastik poşet ve köpük yiyordu, arada da yeşillik falan. Avusturyalılar onları dağlarda besliyorlarmış, çevreyi temizlemeleri için.
Birçok arkadaşım oldu, o gezide, başta Timur Danış olmak üzere.
Silifke’den motorlarla, mavnalarla “Akkuyu Nükleer Santrali”nin yapılacağı topraklara çıktık. Görkemli bir gösteri oldu. Tam 20 yıl geçmiş aradan, hâlâ Akkuyu Santrali yapılamadı.
Savaş Emek’in örgütlediği “Bafa Gölü Direnişi”, “Aliağa’ya Termik Santral yapılmaması için verilen mücadele” hâlâ akıllardadır.
Biz, Alsancak’tan Karşıyaka Çamlık’a taşındık bir süre sonra. Savaş, Orman Müdürlüğü’nde çalışıyordu. Emekli oluncaya kadar sık sık görüştük. Sonra o Karaburun’a biz de Evka-2’ye göçettik. İletişim koptu…
İki dostumun da toprağı ışıklar içinde olsun…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...