30 Aralık 2013 21:39

Güle güle

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Onur Hamzaoğlu

Tüm yazıları

İlk aklınıza gelenle başlayayım. Evet bugün yılın son günü. Öncelikle güle güle 2013. Yıllar sonra kendimize ve birbirimize yeniden güvenmeye başladık. Seni yaşarken. Unutulur olmayacaksın bizler için.
Daha önce paylaştığımız birçok engelleme girişimine karşın, Kürt sorununun siyasi çözüm sürecinin toplumun büyük çoğunluğuna mâl olması. Gezi Parkı’nda iki ağacın kesilmesine direnmeyle başlayıp, gençlerin, kadınların, emekçilerin, LGBT bireylerin, inanç gruplarının özetle bu ülkede, 24 Ocak kararları ile onu yaşama geçiren 12 Eylül faşist darbesinden başlayarak günümüze kadarki süreçte hemen çoğunlukla kaybedenlerin, mağdur olanların isyanına dönüşmesi, ülke genelinde yaşanan Gezi İsyanı. Halkların kardeşliğinin somutlandığı irili ufaklı birçok dayanışma. Kazova işçilerinin örgütlenmesi, direnişi, dayanışması ve kazanımları. 2013’ü bizim için unutulur olmayacak yapanlardan bazıları.
Bir de 2013’ü ne kadar isterse istesin unutamayacaklar var. Suriye ve Türkiye halkalarını tüm çabalarına karşın birbirine düşman yapamayanlar, Suriye’de iç savaş çıkartmayı becerseler de emperyalist işgali beceremeyenler, Suriyeli Kürtleri emperyalistlerin payandası yapamayınca bir avuç suda boğmak isteyip de boğamayanlar, üstüne üstlük Rojava Devrimi’ni seyretmek zorunda kalanlar, Orta Doğu’da bölge ülke ve halklarının küreselleşen kapitalizme entegrasyonunu sağlayabilmek için Türkiye’de ılımlı İslam devlet modeli projesi kursaklarında kalanlar, iktidar için ittifak yapıp yargı ve emniyet başta olmak üzere hemen tüm kamu kurumlarını dinci gerici kadrolarla işgal edenler, yine bu kurumları siyasallaştırıp hizmet veremez hale sokanlar, KCK, Çağdaş Hukukçular Derneği, Askeri casusluk, Devrimci Karargah, Ergenekon, Oda TV, Balyoz vb. davalarla kendilerine muhalif olan hemen herkese siyasi linç girişiminde bulunanlar, “kaynaklar daraldığında” yılların iktidar ortaklığını bir günde unutup birbirinin maskesini düşürenler, halkın çocuklarının devlet şiddetiyle öldürülmesiyle ilgili sorumluluklarını görmezden gelip, kendi çocukları yolsuzluk, rüşvet vb. nedenlerle gözaltına alındıklarında baba olduklarını anımsayanlar, kendileriyle ilgili kovuşturmayı yapan emniyet ve yargı mensuplarını hayasızlık örneğiyle görevden alanlar, ortaklık bozulunca birbirlerinin kirli-kokuşmuş çamaşırlarını ortalığa dökenler, kıdem tazminatına göz dikenler, sendikalı oldukları için işçileri sokağa atanlarla buna göz yumanlar vb. ... Daha niceleri. Bunlar isteseler de 2013’ü unutamayacaklar. “Güle güle 2013” diyemeyecekler.
Unutmadan devam edeyim. Bunlar o kadar yüzsüz ve arsızlar ki, hayasız ve bir o kadar da kötüler ki kendi başlarına bırakırsak ben diyeyim birkaç ay, siz deyin birkaç hafta sonra ortalık yerde erdem dersleri vermeye başlayabilirler. Barışıp kuzu sarması olabilirler. Ya da görüldüğü üzere iktidarın bir parçası CHP ile ittifak yapabilir vb.
O nedenle “güle güle 2013” diyebilmemiz çok da kolay olmayacak. “Güle güle 2013” diyebilmek için 2014’de kazanlar olabilmemiz gerekiyor. Kazanalar olabilmek için de bugünden adımlar atmamız. Yolunu, yöntemini tartışmak hem bu köşeyi hem de beni aşar.
Bununla birlikte, sanırım sizlerde katılacaksınız, bu topraklarda da Orta Doğu’da da “GÜLE GÜLE 2013”ü söyleyebilecek GEZİ İSYANCILARIndan ve ROJAVA DEVRİMCİLERİnden başka da hiç kimse yok. Ne dersiniz?
Hoş geleceksin 2014, hoş geleceksin...

YAZARIN DİĞER YAZILARI