30 Aralık 2013 21:34

Dram, trajedi, komedi işte Türkiye

Dram, trajedi, komedi   işte Türkiye

Fotoğraf: Envato

Paylaş


 
2013’ün en  son gününde, şu son bir yıla bakıyorum da, hep birbirinden komik, hep birbirinden trajik olaylarla, konularla karşılaşıyorum.
Türkiye’yi bu duruma düşüren, yerli-yabancı, neredeyse herkesin güldüğü ya da acıdığı bir sarmalın içine sokan tek bir kişi vardır: AKP’lilerin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan..
 Bir yerde Recep Tayyip Erdoğan’a hak vermiyor değilim. Çünkü o, 2014 yılının başına ne gibi sorunlar açacağını, hatta 2014’te Meclisten çekilmek zorunda kalacağını bilmektedir. Nasıl mı? Kendisinin çok yakın adamlarından biri, M. Akif Beki, bundan 10 yıl önce “Erdoğan’ın Harfleri” başlıklı bir kitap yazmış. İşte o kitapta, o harflerden yola çıkarak R. T. Erdoğan’ın ne denli büyük adam olduğunu göstermiş. Rakamlar da, sayılar da var. İşte o kitabın bir yerinde AKP’lilerin Başbakanının 60 yaşına ulaştığı günlerde çok dikkatli olması gerektiği yazılı. Anladığım kadarıyla bir takım tehlikeli günler başlıyor Recep Bey için... (Doğum Tarihi: 26. 2. 1954)
Eminim Recep Bey okumuştur bu kitabı. Ve bir takım korkular doğmuştur kendisinde. Bu yaptıklarını, herkese saldırmasını da ben buna bağlıyorum...
 Neyse...
 Recep Bey, ülkenin başında bulunduğu bu 11-12 yıl içinde, açık söyleyeyim, Türkiye’yi perişan etmiştir.
En başta işçilerin, emekçilerin durumuna bakın. Hepsi kan ağlamaktadır. Fabrikalarda çalışanlar, öğretmenler, sağlıkçılar, yani aklınıza hangi iş dalı gelirse ona bakın, emekçilerin durumunu görün...
Emeklilere bakın. Onlar da lanet okumakta...
Küçük esnaf, köylü, her çeşit üretici sefilleri oynamaktadır.
Öğrenciler ya da daha genellersek gençlik her geçen gün başını dikleştirmekte, mücadeleye dört bir yanından girmektedir.
Yanlarına halkı da alan gençler, tüm eylemlerine mizahı da, espriyi de koymuşlardır.
Örneğin Gezi olaylarında sloganlarıyla, taşıdıkları dövizlerle ince ince iktidarı hem eleştirmekte, hem de yönetici kadroyla dalgasını geçmektedir.
Şimdi de öyle değil mi? Bir anda yağmacıların, talancıların, vurguncuların, soyguncuların, pislikleri ortalığa saçıldıkça onlar da döktürdükçe döktürüyorlar. Örneğin “Kızlı Erkekli”yi çıkarmıştı, gündeme getirmişti AKP’liler. Gençlik iyi kafa bulmuştu bu lafı ortaya atanlarla. Daha bu sözün “Islak imza”sı kurumadan, “İktidarın Babaları” vurgunları, yağmaları, talanları, soygunlarıyla gündemin başköşesine oturdular. Ayakkabı kutularında milyarları da eklersek, başını gençlerin çektiği topluluk hemen patlatmıştı bombalarını:
“Babalı oğullu”...
“Ayakkabı Kutusu Partisi”...
Mizah, en güçlü iktidarları yerle bir eder. Ne yazık ki bu gerçeği Türkiye’yi yönettiklerini sananlar göremediler, göremi-yorlar...
Evet, bir yanda mizah sürüp giderken, öte yandan da dramlı, trajedili bir “Türkiye oyunu” oynanmaktadır...
Kadın cinayetlerinden çocuk gelinlere, işçi katliamından Van Depremi’nin izlerini hâlâ yaşayanlara, toprakları, evleri, doğası ellerinden gidenlere kadar milyonlarca insan tam anlamıyla acıların doruk noktasını yaşamaktadırlar...
Evet, Türkiye bu durumu yaşamakta. Ama eminim Türkiye ve insanı bu felaketten yakın bir zamanda kurtulacaktır. Birilerinin çarşafa dolaştıklarından belli olmuyor mu bu?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...