Rota
Erdal Eren ve onun devrimci mirası; Türkiye’de yaşayan her milliyetten gençliğin yoluna ışık tutmakta, onları işçi sınıfının saflarında mücadele etmeye ve örgütlenmeye çağırmaktadır!
Milli Eğitim Şurası toplandı” başlığı altında gazetelerde çıkan haberleri okuyan herkes; Milli Güvenlik Konseyi toplantısının herhalde bir karışıklıkla Milli Eğitim Şurası diye yazıldığını zannetmiştir. Ya da nostalji olsun diye bazı gazeteler geçmiş sayılarından birer sayfa ek olarak hediye etmiş de olabilirdi. Herhalde darbe günlerinden bir sayfaya denk gelmiştik. Hiçbir yerinde Kenan Evren yazmıyordu gazetenin ama haberin içeriği darbe günlerinden kalmaydı.
Din dersi 1. 2. ve 3. sınıflara zorunlu hale getiriliyor. Okul öncesinde “değerler eğitimi” gibi
muhtevası belirsiz bir ders açılıyor. Karma eğitim tartışılıyor, kız ve erkek öğrencilerin yan yana okumasının tehlikelerinden söz ediliyor. Okul duvarları yükseltiliyor, tel örgülerle güçlendiriliyor. Risk içeren öğrenciler bu duvarın dışına atılıyor. Osmanlıca seçmeli hale getirilirken, turizm ve otel işletmeciliği okuyan öğrencilerin alkollü içki servisi dersi alması engelleniyor.
Haberin içeriğiyle birlikte anlıyoruz ki, sermaye hükümeti AKP, gençliği teslim almak, ses
çıkartamaz, tartışamaz hale getirmek istiyor! Mekteplilerin teşkil ettiği tehlikeyi fark etmiş, Haziran Halk Direnişinin ortaya çıkardığı potansiyeli görmüştür. Berkin Elvan eylemlerinden Soma ve Kobanê eylemlerine birleşme ve bir tutum almaya çalışan öğrencileri, kendi ‘Yeni Türkiye’sine yakıştıramamıştır. Ve esasta disiplin yasalarıyla, riskli öğrencilerin okul dışına çıkartılacağı tehdidiyle bu hareketin kalıcı örgütlere dönüşmesini engellemeye çalışmaktadır.
Sınavlarla örülmüş bir eğitim yap bozu, alabildiğine işsizlik, iş bulabilene düşük ücretlerle, esnek çalışma, sınırsız sömürü, hayatın her alanında sermaye hükümetlerince örgütlenen gericilik... Dahası baskı ve şiddet, soruşturma, ‘makul şüpheli’ olma, işten atma, yargısız tutuklama! Biz gençleri ‘olmayan bir geleceği’ elimizden almakla tehdit ediyorlar.
ERDAL’IN SON SÖZLERİ GENÇLİĞİN DUYGUSUDUR
Bir korkuları var bu kararların arkasında; Erdal Eren’lerden, yaşamını halkına ve işçi sınıfına adamış bir gençlik kuşağından korkuyorlar. Kendileri karşısında titremeyen, sömürü ve eşitsizlik karşısında diz çökmeyen, iş cinayetlerine, antidemokratikezbercigerici eğitim sistemlerine, işsizlik ve geleceksizliğe, kadın cinayetlerine ve yaşam tarzlarına müdahaleye kader demeyen gençlerin yetişmesinden korkuyorlar.
“Ben kendimi kurtarmaya bakayım” demeyen gençlerin olduğu bir duvara çarpmıştır iktidar!
Kendi politikalarına yedeklenmeyen, burjuva siyasetin fraksiyonları arasında tercih yapmayan, geleceğini ve kurtuluşunu işçi sınıfına, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya mücadelesine adamış bir kavgaya bağlanmamızdan korkuyorlar yani doğru kararı vermemizden!
34 yıl önce 17 yaşında Erdal Eren’i bu korkuyla idam etmişlerdi. Şimdi karşılarında binlerce Erdal Eren vardır.
Erdal Eren’in son sözleri tüm gençliğin duygusudur!
“Bir gün mutlaka sizin yerinizde halkımız olacak, sizi ve koruduğunuz düzeni yargılayacak ve doğru kararı verecektir.”
Milli Eğitim Şurası da, Milli Güvenlik Konseyi de, gençliğin sermaye politikalarına yedeklenmeyeceğini kısa bir zamanda anlayacaktır. Erdal Eren ve onun devrimci mirası; Türkiye’de yaşayan her milliyetten gençliğin yoluna ışık tutmakta, onları işçi sınıfının saflarında mücadele etmeye ve örgütlenmeye çağırmaktadır!
BAĞLANTILAR-9 | Ticaretten afetlere, güvenlikten tiny house'a konteyner çağı
Kent hakkı bağlamında çocuklar
Mahsus selamlar
Servet vergisi
Atış Serbest!
Geride kalan
İşlevini arayan alet: Yapay zekâ
Gordion Düğümü
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
