11 Aralık 2014 13:13

Şuursuz Şura

Paylaş

Çağıl Çağan ADIGÜZEL 
Kocaeli

Eğitim sistemi, 19. Milli Eğitim Şûrası’nda alınan kararlarla bizi bir kez daha şaşırtmadı. Gerici ve tek tipçi anlayış aralıksız ilerlemesine devam ediyor hala. Pozitif bilimlere önem vermeyen sistem kendi çıkarları adına zaten var olan zorunlu din derslerini kat be kat artırdı. Eğitimde ve öğretimde insan hakları ve demokrasi dersleri ilkokullardan kaldırılırken artık anaokullarında dini eğitim başlayacak. İlkokul 1., 2. ve 3. sınıflara zorunlu din dersi geldi. Sünni mezhebine mensup olmayan herkesi yok sayan, TEOG ile yerleştirebildiği müslüman veya değil, her öğrenciyi imam hatiplere yerleştiren mantık okullarımızda bir adım daha atmış bulunmakta. Şaşırtıcı olmayan şekilde şurada Aleviliğin adı bile geçmedi, bırakalım diğer dinleri veya genel teolojik eğitimi. Zorunlu din dersine daha çok ihtiyacımız olduğu düşünülmüş olsa gerek.

Liseler de dinden nasibini almadan edemedi. Artık 2 saat din dersi görecek lise öğrencileri. Turizm otelcilik bölümlerinde alkollü içki ve kokteyl hazırlama dersleri müfredattan çıkarıldı, Kutlu doğum haftası ve aşure günü belirli günler ve haftalar takvimine eklenerek okullarda zorunlu etkinlik düzenlenmesi istendi. 2014 yılında hala zorunlu Osmanlıca gibi bir konu gündeme gelmiş durumda. Neyse ki sağduyulu eğitimcilerimiz (!) Osmanlıca’nın seçmeli ders olarak okutulmaya devam etmesine karar verdiler. İlkokullarda 5 saat serbest etkinlik koyulabilecek olması hükümet tarafından atanan eğitimcilikle alakası olmayan yandaş müdürlerimizce eminim ki öğrencilerin yararı için kullanılacaktır. Üniversitelerimizi saran ÖGB terörü ilk ve orta öğrenim kurumlarımızda da varlık bulacak alınan kararlara göre. İyi bir eğitimin ve öğretimin dayak yiyen öğrencilerle mümkün olduğunu üniversitelerde tekrar tekrar deneyimlememiz bu kararın alınmasında etkili olmuş olsa gerek. 

NEO-OSMANLICI POLİTİKA

Eğitimden başka her türlü şey var bu şûrada.
Alınan bütün kararların, var olan iktidarın ve sistemin siyasi çıkarları doğrultusunda olduğunu görmek için eğitimci olmaya gerek yok. Daha okuma yazma bilmeyen öğrencilere, doğruyu yanlışı ayırt etme kabiliyetini henüz kazanmamış çocuklara, okul eliyle din empoze edilmesi pozitif eğitimin ve vicdan özgürlüğünün bir kez daha siyasi kararlar altında ezildiğini gösterdi. Çocukların geleceği, bilim alanında ilerleme görünüşe göre kimsenin umurunda değil. Nasıl olsa bu ülkenin ucuz iş gücüne de ihtiyacı var, bireyler kolay kontrol edilebilse yeter. 4+4+4 sisteminin gerçekten işini yapan her pedagogun ve eğitimcinin işaret ettiği içler acısı halini düzeltmeye çalışmak, sınav sistemini sağlıklı hale getirmek ne şaşırtıcıdır ki (!) şûranın konusu bile olamadı. Mezhepsel çıkar çatışmaları ve Cumhurbaşkanının da işaret ettiği neo-Osmanlıcı politika, şûranın en temel noktası oldu. Erdoğan’ın ortaya koyduğu şablonun içi şûrada değerli (!) Eğitim Bir-Sen üyeleri tarafından dolduruldu ve önümüze bu ucube koyulmuş oldu.

Öğrenciler kendi eğitim sistemleri üzerinde söz sahibi olmadıkça veya eğitim sistemi herkese eşit mesafede yaklaşmadıkça, bilim göz ardı edilmeye devam ederken dini eğitim veya gerici eğitim yüceltildikçe, sistem kendine daha geniş alanlar bulmaya devam edecektir. Eğitimin durumu toplumun durumudur ve eğitim bir an önce özgürleşmeli, bilimselleşmelidir. Bu ise; biz her yaştan öğrencilere düşen en büyük sorumluluktur. Okullarımızı geri alma vakti, bu şûranın da bize gösterdiği gibi geldi de geçiyor!  

ÖNCEKİ HABER

Van'da kadın cinayetleri protesto edildi

SONRAKİ HABER

Yeni bir dünya umudunda yaşamak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...