Karmalaştırmadıklarımız
Biri bize onu da Müslümanların ya da Türklerin bulduğunu söylene kadar ABD’li psikolog Abraham Maslow’un olarak bileceğimiz ihtiyaçlar hiyerarşisinde nefes almak-yemek-içmek-sevişmek-işemek basamağından hemen sonra gelen güvenlik, önemli mevzu.

Arte MİSİA
Biri bize onu da Müslümanların ya da Türklerin bulduğunu söylene kadar ABD’li psikolog Abraham Maslow’un olarak bileceğimiz ihtiyaçlar hiyerarşisinde nefes almak-yemek-içmek-sevişmek-işemek basamağından hemen sonra gelen güvenlik, önemli mevzu. Öyle sevgiline attığın “Ben sana güvenmiyorum” tribine ya da “İlişkimiz saygı, sevgi, güven temeline dayanıyor” klişe-i ekberine benzemez bu sayın okur. Kırmızı kaplı defterlere, kırmızı çizgilerle kalın kalın yazılır çizilir… Bilirsin işte uğraştırma beni. İşçi ya da memur greve mi çıkacak, hak mak diyenler miting mi yapacak? “Güvenliğin gücü adına” diye kılıcını kaldırıp kükrer ya bizim kırmızı plakalı Heman’ler… İşte onun bilimsel bir var. Güvenlik önemli.
ABDEST KAÇIRAN OKUL
Ambalajı farklı, içi hep imam hatip liselerimizden sonra anaokullarına da din dersi getirip birer sübyan mektebine dönüştürüleceği muştusunun keyfinin üstüne, kızlı erkekli karma eğitim konusunda da karmaşıklığın önleneceğini duyduk. Ohhhh… İşte bunlar hep güvenlik. Cumhurbaşkanı, kanka sendikasının açtığı yolu güvenlik taşlarıyla döşeyerek tüm öğrencilerimizin kendini güven içinde hissedeceği bir eğitim sistemi inşaa edeceğini duyurdu. Ben önce okullarda depreme karşı yenilenme çalışması filan yapacaklar sandım. “Bizim oğlanın okuluna da gelir mi sıra?” acaba diye düşünmeye başlıyordum ki aydım! Tehlike daha büyük. Binayı geç, içeriğe gel. Eğitimin içeriği değil canım ya… Ya yok sayın okur bilim filan dediysek, bilimsel eğitimden bahsetmiyoruz. Binanın içine gel. Burada kızlı erkekli öğrenciler yok mu? Kadına karşı erkek ve asıl olarak erkeğe karşı kadın tehlikesi işte. Çiz kırmızı çizgiyi deftere komutan, kalın olsun.
Kadın öğrencilerle erkek öğrenciler aynı oksijeni yakıp, aynı merdivenlerden inip çıkıp, haşa aynı sıralarda yan yana oturmuyorlar mı? Hele o kantin kuyrukları yok mu? Kımıl kımıl…. Beraber koşulan beden eğitimi dersleri, beraber şarkılar söylenen o müzik dersleri… Penis idi vajina idi ve hatta hatta üreme idi, ne kadar ahlaka aykırı kavram varsa beyin kıvrımlarını doldurduğu biyoloji dersleri… Ders değil pornoya giriş-1. Sen hala okul binaları depremden yıkılıyor san.
En kötüsünden bahsetmedim daha. Teneffüsler! Zillerinin öğrencilerin eteklerinde çaldığı, 40 dakikanın haklı mükafatı teneffüsler. Müdürlerin 30-40 kamerayla okulun her dip köşesini didik didik gözetlediği, ‘Konuşanları’ tespit edip, icabına baktığı teneffüsler. O gülüşmelerin, bakışmaların, sınıflar arası buluşmaların anları… Aslında okulların girişine Atatürk köşesine şöyle mi yazmalıydı: “Ey zina edenler!!! Zinaya yaklaşmayın çünkü o pek çirkindir ve kötü bir yoldur.” Din bilgisi öğretmenleri oracıkta kıyıverseydi gençlerin nikahlarını, nolcak?
HER ŞEY TAMAM DA METROBÜS?
4+4+4’le en kestirmeden kız çocuklarını eve göndermek, kılık kıyafetlerini onları bir güzel baştan aşağıya süze süze edep sınırlarına çekmek, utan-utan yöntemleri, hatta başını kapatmalar yetmemiş işte. Sıraları ayırmak, giriş çıkışları ayırmak kesmemiş… Okulları ayırmak gerekiyor gençliğimizin güvenliği açısından. Bence bundan sonra atılacak adımları da planlayalım. Eşeği sağlam kazığa bağlamakta fayda var. Kadın dediğin, hani yılana Adem’i sokturmamışsa da elmayı yedirmişti hatırla. Okulların önüne “T.C. Bilmem Ne Kız Teknik Lisesi. Dikkat Kadın var”yazılı levhalar asmalı. Çünkü bu karmalaştırmadıklarımızın güvenini düşünürken biz, onlar bize ihanet edebilir. Bak demedi deme… Bunlara ‘güven’ olmaz. Sen gidersin sırf bu çocukların güvenliği için okullarını ayırırsın, onlar gider otobüste hatta maazallah daha fenası metrobüste bulurlar birbirlerini. Şoför “Sıkışalım iki kişi kaldı, üç kişi kaldı” dedikçe senin aralarına ayrı okul dağları diktiğin bu kızlı erkekli öğrenci milleti okula gitmeden kaynaşıverir oracıkta. Yapar mı yapar. Dindar neslin önündeki en büyük engel bu metrobüs. Pembesi filan da olsa duraklar uniseks bu sefer!
Ergen milleti bu. Sen güvenlik gereği ihtiyaç hiyerarşinde ilk basamağı atlayıverirsin, o ille de hormonlarım da hormonlarım diye tutturur. Sanki sosyalleşmek bir ihtiyaçmış, kafeler ve lokantalar, banka kuyrukları ve de hastane koridorları ve hatta sokak kaldırımları hep iki cinsiyetin kullanımına açıkmış gibi bir araya gelmeye kalkar. Sahi ya kuşları, böcekleri, karıncaları, tarantulaları da ayrı ayrı yuvalara mı koysak? Balporsuğunu rahat bırakın ama o zaten sadece çiftleşme döneminde buluyor karşı cinsi.
Lütfen yazımı da kızlı erkekli okuma sayın okur. Bereketini kaçırma işin.
Evrensel'i Takip Et