Cinayet mahalli
Hiç olay mahalli gördünüz mü? Etrafının şeritlerle çevrildiğini, yerde yatan her kimse niçin öldüğünün araştırıldığını, hiç gördünüz mü? Biz hiçbirimiz daha önce görmemiştik...
Kartal Ekmek Ve Gül Grubu
Hiç olay mahalli gördünüz mü? Etrafının şeritlerle çevrildiğini, yerde yatan her kimse niçin öldüğünün araştırıldığını, hiç gördünüz mü? Biz hiçbirimiz daha önce görmemiştik. Filmlerde rastlamıştık o yerde yatan cesetlerin etrafında bir sürü polisin olduğu olay mahallinin geçtiği sahnelere. Ama gerçek hayatta hiç görmemiştik.
20 Temmuz’da kadın katliamlarına dikkat çekmek için Kadıköy’de yapılan mitinge biz de oturduğumuz ilçedeki kadınları çağırmak, Kartallı kadınları mitinge davet etmek için ne yapabileceğimizi konuşurken çok tartıştık. Nasıl bir çağrı yapmalıydık? Bu sıradan bir basın açıklaması olmamalıydı. Kadın cinayetleri sıradan bir olay değildi çünkü. Planlı, sistemli bir şekilde, isteyerek yapılan bir katliama dönüşmüştü. Üstelik her gün 5 kadının türlü biçimlerde öldürülmesini kanıksamamızı istercesine normalleştiriliyordu cinayetler. Alışmayacaktık!
“Bir manken olsa” dedi arkadaşlardan biri, “ne yapacağız ki mankenle” diye şaşırdı öteki. Başladık konuşmaya... İyi fikir iyi fikiri çağırdı, biz kadınlar yan yana gelip birbirimizin sözünü tamamladıkça inanılmaz üretken oluveriyorduk.
Aradığımız mankeni bulmuştuk. Ölü bir kadını temsil edecek olmasına rağmen “namusunu” korumak için (!) önceden giydirdiğimiz mankeni Kartal Meydanı’nda yatırdık ve gazete örtük üstüne... Şeritlerle çevirdik olay mahallini. Tebeşirle çizdik yerde yatan cansız bedenin etrafını. Dövizler hazırladık ve mankenin etrafına yere yapıştırdık. Öylece bırakacaktık sonunda… Cansız manken olduğunu bile bile üzüldük, içimiz burkuldu. Ne zormuş! Mizansen olsa bile acı geldi….
Dikkat çekmeyi başarmıştık. Hazırladığımız metni okurken geçen her insanın dönüp bir kere baktığını ve hazırladığımız dövizleri okuduğunu, fotoğraf olarak karelerine sığdırdıklarını gördük. Öyle ki 112 Hızır Acil Yardım ekiplerine haber vermişler onlar da hızla yardım etmek için gelmişlerdi… Karakolların önünde öldürülen kadınlar varken, her ne hikmetse can havliyle polis çağıran kadınlar öldürülmeden yetişemezken o polisler, bizim eyleme müdahale için çok kısa sürede gelivermişlerdi! “Olay yeri inceleme ekipleri” ve sonunda da sivil polisler tarafından mankeni bıraktığımız alanın boşaltılması istendi bizden. Yarattığı etki beklediğimizden fazlaydı.
Kartal’da ilk kez böyle bir eyleme katılan kadın arkadaşlar da çok etkilenmişlerdi. “Böyle olacağını bilemedik ki, keşke ne yapacağımızı anlatsaydınız bize de, mahalleden kadınları toplar gelirdik’’ diye bize serzenişte bulundular bir de. “Kartal’daki kadın cinayetlerine karşı duran bütün kadın örgütleriyle bu eylemlere birlikte devam edelim’’ önerisi geldi Didem’den. Gamze ise bu tür eylemlerin kadın cinayetlerinin görünür kılınması açısından çok önemli olduğunu söyleyip böyle dikkat çeken eylemlerin çok ara vermeden 25 Kasım’a kadar devem etmesi ve 25 Kasım’da Kartal’da çok kalabalık bir eylem yapmanın çok yerinde olacağını söylemişti. 25 Kasım’a kadar neler yapacağımızı yine bu eylemi planlarken yaptığımız gibi, “fikir fikri yaratır” diyerek hep beraber konuşacağız. Yaratıcı fikirler bulursak da sizinle de paylaşacağız.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
