14 Temmuz 2014 16:21

Davutpaşa'da mahkeme kararı Yargıtay'a taşınacak

Davutpaşa Davası'nda 2 belediye görevlisine 7,5 yıl hapis cezası verilirken, binanın sahibi 2 kardeş de 5 yıl hapis cezası aldı. Aralarında Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın'ın da bulunduğu 3 sanık ise beraat etti. Patlamada yakınlarını kaybeden aileler ise, kararı Yargıtay'a taşıyacaklarını söylediler.

Davutpaşa\'da mahkeme kararı Yargıtay\'a taşınacak
Paylaş

Zeytinburnu Davutpaşa'da, 2008 yılında meydana gelen ve 21 kişinin hayatını kaybettiği patlamaya ilişkin açılan davada, aralarında Zeytinburnu Belediyesi görevlilerinin de bulunduğu 7 sanık, 2 ila 7 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırıldı. Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’ın da aralarında bulunduğu 3 kişi ise beraat etti.

Davutpaşa'da 2008 yılında meydana gelen patlamaya ilişkin, 2010 yılında başlayan dava sürecinde bugün karar açıklandı. Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya mağdur yakınları ve avukatları ile bazı sanık avukatları katıldı. Davada yargılanan Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın duruşmaya gelmedi.

Mahkeme Başkanı önce son sözleri sordu. Mağdur yakınları sanıkların cezalandırılmalarını talep etti. Avukatlar savunmalarını yaptıktan sonra duruşmaya bir saat ara verildi. Saat 16.15'te kapılar tekrar açıldı ve mahkeme başkanı kararı açıkladı. Açıklanan karara göre; Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürü Atakan Tanış ile iş yeri çalışanı Hasan Altay'ın beraatlerine karar verildi.

'Taksirle nitelikli ölüme sebebiyet verme' ve 'görevi kötüye kullanma' suçlarından Zeytinburun Belediyesi görevlileri Ferruz Kutsal 7 yıl 6 ay, Rüstem Tekin 7 yıl 6 ay, Servet Kırma 4 yıl 2 ay, Şevket Yıldırım 4 yıl 2 ay, bina sahipleri Remzi Koçyiğit ve Resul Koçyiğit, taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme suçlarından 5'er yıl, Hatice Küçükakyüz ise 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

AİLELER KARARI YARGITAY'A TAŞIYACAK
Mahkemenin kararını açıklamasının ardından aileler, avukatlarıyla birlikte Adliye önünde basın açıklaması yaptı. Avukat Erbay Uçak, verilen cezaların aileleri ve kendilerini tatmin etmediğini ifade ederek davayı Yargıtay'a taşıyacaklarını söyledi. Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın hakkında verilen beraat kararını eleştiren Uçak, "Belediye bünyesinde olan bir kurumun müdürü ceza alıyor ama başkan almıyor. Bunun bir açıklamadı yok. Bu karar ne bizim ne de ailelerin beklentisini karşılamadı. Bizin temel beklentimiz kamu otoritesinin de ceza alamsıydı. Bizler dava sahip çıkmaya devam edeceğiz" dedi.

Patlamada Kardeşi Heybettulah Güleç'i kaybeden abisi Hakkı Güleç de çıkan kararın kendilerini tatmin etmediğini söyledi. Davutpaşa davasının kendileri için sona ermediğini ifade eden Güleç, "Davamız devam edecek. Bu ceza bizi tatmin etmedi. Davamızı Yargıtay'a taşıyacağız" dedi.
Patlamada eşi Gülhan Çabuk'u kaybeden İdris Çabuk da iş cinayetlerinde yaşamını yitiren ailelere seslenerek "Bizler verdiğimiz mücadele ile yeterli olmasa da bir kazanım elde ettik. Türkiye'de ilk defa bu tür davlarda kurum yetkilileri ceza aldı. Bizler bundan sonra da davamıza sahip çıkacağız. Tüm işçi ailelerine çağrımız mücadelelerine sahip çıkmaları" dedi

Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşması sabah saatlerinde başladı. Duruşma sırasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ile mahkeme başkanı arasında ipad kullanma tartışması yaşandı. Mahkeme başkanının iletişim araçlarının kapatılması için ara karar alması üzerine Tanrıkulu, ipad’ini kapatmayı kabul etti ve duruşma devam etti. Duruşmaya katılan 30’a yakın müşteki Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’ın da aralarında bulunduğu tüm sanıklardan şikayetçi olduklarını ve cezalandırılmalarını istediklerini söyledi. Atölye çalışanlarından Hasan Altay avukatların bütün söylediklerine katıldığını belirterek “Eğer suçum varsa cezamı çekmeye razıyım” dedi. Zeytinburnu Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü Şevket Yıldırım ise patlama olduğunda orada çalışmadığını ileri sürdü. 10 sanıklı davaya öğle saatlerinde ara verildi.

RİSKLERİ ÖNLEMEKLE YÜKÜMLÜLER
Bakırköy Adalet Sarayı bahçesinde bir araya gelen aileler yaptıkları açıklamayla adalet taleplerini dile getirdi. Aileler adına konuşan Avukat Gökhan Küçük 6 yıl önce meydana gelen patlamanın olduğu yerin Topkapı Sanayi bölgesi olarak adlandırıldığını söyleyerek “Yaklaşık 170 tane sanayi kuruluşunun, 10 bin tane irili ufaklı işletmenin olduğu bir yer. Dolayısıyla mevcut risk belirli. Bir idareci, belediye, belediye başkanı olarak mevcut stratejik planlamanız içinde bu bölgedeki riskleri telafi etmek ve önlemekle yükümlüsünüz. Dolayısıyla gerek iddia makamının gerek savcının Zeytinburnu Belediye Başkanının kusursuz olduğu yönündeki mütalaasına bu açılardan itiraz ettik” dedi. Geçtiğimiz cumartesi günü yine Zeytinburnu’da bir ambalaj atölyesinde meydana gelen patlamayı hatırlatan Küçük şöyle konuştu: “Bu Türkiye’deki mevcut işleyişin, mevcut denetimsizliğin göstergesi. Davutpaşa’daki patlamanın olduğu yerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Zeytinburnu Belediyesi sorumlu” dedi.

EMSAL OLACAK
“Davutpaşa’yı unutmadık, unutturmayacağız” yazılı pankart açan aileler adına Hakkı Güleç söz aldı. 2008 yılından bu yana adalet mücadelesi verdiklerini belirten Güleç “Sevdiklerimizi geri getiremeyeceğiz.  Ama bu ülkede iş cinayetlerine son vermek için bu adalet mücadelesini çok önemsedik. Davutpaşa davası bir emsal. Diğer iş davalarına da örnek olsun. Bu ülkede caydırıcı cezalar olmadığı sürece işçiler ölmeye devam ediyor” dedi. Güleç şöyle devam etti: “Kesinlikle Zeytinburnu Belediye Başkanının bu davadan beraatını kabul etmiyoruz. Sorumlu bulunan bütün sanıkların eksiksiz bir şekilde yargılanmasını ve cezalandırılmasını istiyoruz” dedi. Ailelere destek amacıyla davayı takip eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da “Türkiye’de iş kazaları bilinçli işlenen, devam eden cinayetlerdir. Cezalar caydırıcı olmadığı sürece, kurumlar etkin bir şekilde çalışmadığı sürece bu cinayetler devam edecektir” dedi.

DAVUTPAŞA’DA FACİASINDAN SONRA NELER OLDU?
31 Ocak 2008’de Zeytinburnu/Davutpaşa’da maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 20 kişi hayatını kaybetti, 130 kişi yaralandı. Cumhuriyet savcılığı tarafından olaydan hemen sonra görevlendirilen bilirkişi heyeti, raporunu 3 ay içerisinde teslim etti. Raporda bilirkişi tarafından sorumlu gösterilen kurumlar ve kişiler hakkında ceza davası ancak 18 Şubat 2010 tarihinde açılabildi.

KADİR TOPBAŞ’I MUAMMER GÜLER KURTARDI
31 OCAK 2008’de Zeytinburnu/Davutpaşa’da maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 20 kişi hayatını kaybetti, 130 kişi yaralandı. Cumhuriyet savcılığı tarafından olaydan hemen sonra görevlendirilen bilirkişi heyeti, raporunu 3 ay içerisinde teslim etti. Raporda bilirkişi tarafından sorumlu gösterilen kurumlar ve kişiler hakkında ceza davası ancak 18 Şubat 2010 tarihinde açılabildi.

MUAMMER GÜLER’DEN YARGILAMAYA ENGEL
Bilirkişi raporunda sorumluluğu olan Zeytinburnu Belediye Başkanı ve Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı adına çalışma sosyal güvenlik il müdürü ancak 4 yıl aradan sonra davada sanık yapılabildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın bilirkişi raporunda sorumluluğu tespit edilmesine rağmen dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler izin vermediği için yargılanamadı.

YENİ BİLİRKİŞİ AKLAMANIN YOLUNU AÇTI
Devam eden yargılama sürecinde mahkeme heyeti yeni bir bilirkişi görevlendirmesi yaptı. Bilirkişi heyeti görevlendirildikten itibaren yaklaşık 7 ay sonra raporunu teslim etti. İlk raporda sorumlu tutulan Zeytinburnu Belediye Başkanı, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı adına il müdürü ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sorumlu tutulmadı. Mahkeme bilirkişi raporuna ailelerin ve avukatlarının itirazlarını kabul etmedi. 

MMO: SORUMLU BÜYÜKŞEHİR...
Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Zeytinburnu'nda bir ambalaj malzemeleri satılan bir işyerinde meydana gelen patlamadan gerekli denetimleri yapmayan yetkililerin sorumlu olduğunu açıkladı. İşyerini ruhsatsız olduğunu ve yasak olmasına rağmen LPG tüpü kullanıldığına dikkat çekilen açıklamada, “yasal prosedürlerin ihlali, ve denetimsizlik, kamu ve toplum sağlığı ve güvenliğini tehdit ediyor” ifadelerine yer verildi.
Oda adına Şube Başkanı Zeki Aslan tarafından yapılan yazılı açıklamada, patlamadan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin sorumlu olduğunu dikkat çekildi. İş yerindeki  patlamanın  LPG tüpünden kaynaklandığını söyleyen Aslan, görevlendirdikleri uzmanların patlamanın olduğu yerde inceleme yapmalarının engellendiğini açıkladı. Bu nedenle teknik bir rapor hazırlayamadıklarını belirten Aslan, ” İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilgili yerel belediyenin işyeri açma ruhsatı konusunda sorumluluklarını yerine getirmedikleri açıkça görülmektedir. Gerekli denetimleri yapmadıkları için de sorumludurlar. Ruhsatsız işyerlerinin sayısının çok fazla olduğu herkes tarafından bilinmesine rağmen ilgili belediyeler ve bakanlıklar üç maymun oynamakta ısrar etmekte ve gerekli denetimleri gerçekleştirmemektedir” ifadelerini kullandı.
Yasal prosüdürlerin ihlalinin ve denetimsizliğin, toplum sağlığı ve güvenliğini tehdit ettiğini hatırlatan Aslan, ”Yangın Yönetmeliği'ne göre, topluma açık her türlü binada zemin seviyesinin altında kalan tam bodrum katlarında LPG tüpü bulunduramaz, bu ruhsatsız işyerinde denetim yapmayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi faciadan doğrudan sorumludur" dedi. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Dövizzedeler yapılanmada kazanıyor

SONRAKİ HABER

‘Korkmayın birlik olun!’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...