01 Temmuz 2014 06:00

ABD izni olmadan Çin füzeleri gelemiyor

Uzun menzilli hava savunma sistemleri ve füze projesinde, ihaleyi kaybeden şirketler için tekliflerin geçerlilik süresi bir kez daha uzatıldı. İhaleyi Çinli şirketin kazanmasından sonra ABD ve NATO tepki göstermiş, Erdoğan ilk açıklamalarının aksine ihale kararının uygulanmayacağı sinyalini vermişti.

ABD izni olmadan Çin füzeleri gelemiyor
Paylaş

Arif KOŞAR

ABD’nin baskısıyla artık yılan hikayesine dönen uzun menzilli hava savunma sistemleri ve füze projesinde, ihaleyi kaybeden şirketler için tekliflerin geçerlilik süresi bir kez daha uzatıldı. İhaleyi Çinli şirketin kazanmasından sonra ABD’li şirket ve İtalyan-Fransız ortaklığı için bu süre daha önce de iki kez uzatılmıştı.
İhaleye Çin’in FD-2000 füze sistemi, Rus S-400, Amerikan Patriot, İtalyan-Fransız Samp-T katılmıştı. 26 Eylül 2013’te Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısında ihaleyi Çinli CPMIEC şirketinin kazandığı açıklanmıştı.

EGEMEN BİR ÜLKE MİYİZ?
İhaleyi ABD’nin kara listesinde bulunan Çin şirketi CPMIEC’nin kazanmasının ardından da fırtınalı bir süreç başladı. Hükümet ilk eleştirilere “Biz egemen, bağımsız kendi kararlarını alabilen bir ülkeyiz” diye cevap verirken ABD’nin tepkisi gecikmedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, oldukça sert bir tonda açıklama yaparken; “Füze savunma sistemi için Çinli firmanın seçilmesinden ciddi kaygılıyız. Bu, NATO sistemi ya da ortak savunma kapasiteleriyle uyumlu çalışabilecek bir sistem değil. Görüşmelerimiz devam edecek. Önümüzdeki günlerde göreceğiz.” demişti.
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen de, satın alınan sistemlerin müttefik ülkelerle uyum içerisinde olmasının garanti altına alınması gerektiğini söylemiş “Türkiye’nin bu karara bağlı kalmaması beklentisi içindeyim” demişti.

2 AY DAHA UZATILDI
Çin şirketinin ihaleyi kazanmasına ABD’nin beklentilerin ötesinde tepki göstermesi üzerine Başbakan Erdoğan, sürecin bitmediğini söylemiş, “Füze için teklif getirilirse düşünürüz” demişti. Cumhurbaşkanı Gül de Başbakan Erdoğan’la uyumlu bir açıklama yaparak “Süreç devam ediyor” demişti. Başbakan Erdoğan’ın açıklamasından sonra Savunma Sanayii İcra Komitesi, füze ihalesinde görüşmeye kalan üç firmaya teklif sürelerini 31 Ocak 2014 tarihine kadar uzatmaları ve tekliflerini yenilemeleri için yazı yazmıştı.
Ancak ihalede Çinli şirket dışındaki firmaların gerekli koşulları yerine getirememesi üzerine 31 Ocak 2014’te tamamlanamayan süreç önce nisan ayına ardından da tekliflerin değerlendirilme süreci 30 Haziran 2014 tarihine ertelenmişti. Son kararla teklif süreleri dün dolan Fransa-İtalya ortaklığı ve ABD’li şirketin teklifleri 30 Ağustos tarihine kadar geçerli olacak.
Çinli devlet yetkilileri de sürecin Çinli şirketi ekarte etmek üzere geliştiğini düşünüyor. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Çunying, ABD ve NATO’nun siyasal hamlesine işaret edip bu kaygısını dile getirirken; “Biz hiçbir olağan ticari iş birliğinin siyasallaştırılmamasını umut ediyoruz” demişti.
İhaleye katılan ABD’li şirket Lockheed Martin’in Başkan Yardımcısı Michael Trotsky de Çin’in siyasallık vurgusunu onaylarcasına şunları söylemişti: “Türkiye’nin ulusal füze savunma sisteminin NATO’nun füze savunma şemsiyesine entegre edilip edilmeyeceği teknik olmaktan çok politik bir karar. Çünkü NATO’nun füze kalkanının NATO ve ABD standartlarında gizliliğe sahip kendi güvenli iletişimi olacak. O yüzden Rusların ve Çinlilerin bu veriye erişimi ve ara yüzüne ulaşmasına izin verilmesi oldukça zor olacaktır. Patriotların ise halihazırda bu kapasitesi var.”

OLDU-BİTMEDİ
ABD füze ihalesini Çin’in kazanması üzerine, ihalenin oldu-bittiye getirildiği ima eden açıklamalar yapmıştı. Oysa füze sisteminin alınması açıkça ifade edilmese de “NATO’nun İran’daki ‘nükleer tehdit’e karşı önlem politikası” çerçevesinde 2007’de kararlaştırılmıştı. İhaleyi Çinli şirketin kazanmasında fiyat dışında etkili olan faktör ise ‘ortam üretim’ kararı oldu.
Çinli şirket 3.5 milyar dolar, Fransa-İtalya ortaklığı 4.4 milyar dolar, ABD’li şirket ise 4.5 milyar dolar fiyat verdi. Çin, ortak üretim ve yüzde 30 yerli katkı önerirken Fransız-İtalyan ortaklığı ve ABD ortak üretime yanaşmadı, yerli katkı oranını ise yüzde 10-12 arasında tuttu.
İhaleyi 3.5 milyar dolar fiyat önerisi ve 80 puanla birinci sırada tamamlayan Çin, ortak üretim ve 1.1 milyar dolarlık iş payı sundu.

‘ÖZEL MESAJ’ İDDİASI
HAVA Savunma ve füze sistemiyle ilgili geçtiğimiz günlerde bu tartışmaları destekleyen bir iddia da gündeme gelmişti. ABD ve NATO üyesi ülkelerin tepkisiyle karşılaşan Başbakan Erdoğan’ın Savunma Sanayi Müsteşarı İsmail Demir vasıtasıyla Çin’e ihale konusunda “olumsuz görüş” ilettiği ifade edilmişti. Cumhuriyet gazetesinden Barkın Şık’ın haberine göre; Savunma Sanayi Müsteşarı İsmail Demir, Başbakan Erdoğan’ın “özel mesajı” ile Çin’de bir dizi temaslarda bulundu. Ziyarette, Çin ile alım görüşmeleri yapılan hava savunma sistemi konusunda, Başbakan Erdoğan’ın “Çin’in vermeyi kabul ettiği teknoloji transferi bizim için yeterli değil. İhaleyi kazanabilmeniz için elinizdeki teknolojiyi bize açmanız şart” mesajı, Çin politbürosu üyelerine aktarıldı. Politbüro, Türkiye’nin bu mesajına henüz bir yanıt vermedi.

ÖNCEKİ HABER

Tahrir Meydanı, Mısırlılara yasaklandı

SONRAKİ HABER

Mahkeme: \'Katil Erdoğan\' demek için yeterli dayanak var

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...